chapter 18 : the melting of a snowflake in the sunshine

762 138 195
                                    

İletişimsizlikler düşmeye yol açar,
Bilmeni istediğim çok fazla şey var
Kırıp geçemediğim çok fazla duvar var
Şimdi kalabalık bir odada tek başıma oturuyorum
Ve konuşmuyoruz
ve ben bilmek için ölüyorum,
Bu beni öldürdüğü gibi seni de öldürüyor mu?
Evet.

~•°•~•°••°•~•°•~

20.04.2018
"Daha iyi misin?" Yumuşak çıkan sesi mayışmış olan beni kendine getirirken koltukta yavaşça dikleştim ve yüzümü ona doğru çevirdim. "İyiyim." Dedim. Dolgun dudaklarını hafifçe yukarı kıvırıp gülümsedi. Bende ona zorlukla karşılık vermeye çalıştım bitkin halimle. Çoktan evimin önüne gelmiştik ama ben dalgınca camdan dışarı baktığım için bunu fark etmemiştim bile.
Kapının kolunu açıp serin havanın yüzümü yalamasına neden olurken bacaklarımı dışarı çıkarıp arabadan indim. Kapıyı arkamdan kapattıktan sonra sürücü koltuğundan inen onun yanına doğru ilerledim. Bugün onun gidişinin ardından iki ay geçmişti ve Namjoon da benim ağlamalarımla beraber Jungkook'un kim olduğunu öğrenmişti benden. Bugün onun yanında avutulmuştum. Peki ya, yarın kim beni avutacaktı?
Her geçen gün gelmeyişi, beni daha da zorlaştırırken artık dayanamıyormuş gibi hissediyordum. İki ay bana, iki yıl gibi geliyordu.

"Teşekkür ederim, bu gece için.." biraz durdum ve sonra devam ettim. "Biraz başını şişirdim ama.." gülerek bitirdiğim cümleye başını olumsuzca sallarken elini omzuma koyup destek verircesine sıktı.
"Saçmalama bücür, ben senin ağabeyinim. Tabiki de benim başımı şişireceksin."

Dediklerine gülerken onun da güldüğünü görmüştüm. O gerçekten iyi bir ağabeydi. Bu gece beni dinlemiş ve bana destek olmuştu. Zaman zaman biraz kızsa da bunu benim iyiliğim için yaptığını biliyordum.

Biraz sonra derin bir nefesi dışarı verip gözlerine kırıkça bakmaya başladığımda ne yapacağımı anlamış ve hemen kendini savunmaya geçmişti. "Sakın başlama, lütfen. Evde zaten annemi yeterince çekiyorum."

mistake Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin