YOLCULUK

2.8K 198 58
                                    

SEVDAM AĞLIYOR 27. BÖLÜM

|YOLCULUK|

🌙

" Toprak kokuyor diye çamura aldanmışım.
Ben dağım dedi diye bir dala yaslanmışım.
Sanmak ve kanmak üzerine madalya kazanmıştım.
Bu sefer olur diye ona da kal demişim.
Bundandır dilim yanık iken bir damla su bulamayışım.

🌙

Beklenmedik zamanda beklenmedik fırtınalar kopardı. Ya geçmişten birkaç anı koparıp ayaklarımızın önüne atar ya da bizi alıp geçmişe fırlatıldı o fırtına. Mühim olan anıların azlığı ya da çokluğu değildi. Zaten anılar sayılarıyla değil içerdikleri olaylarla değerlendirilirdi.

Bedirhan'ın titreyen göz bebeklerinden içinde kopan fırtınanın izleri okunuyordu. Bir an önce bana endişeyle bakan bakışları bir an sonra kaskatı bir donukluğa bürünmüştü. Bana bakıyordu fakat gördüğü ben değildim. Hangi anısı gözünde canlanmıştı, bilmiyordum. Ama aklına gelenlerin canını sıktığı pek âlâ her halinden anlaşılıyordu.

Ortama çöken sessizlikte kimseden çıt çıkmıyordu. Bedirhan'ın bedeninden yayılan negatif enerji nikah memurunun bile derin bir sessizliğe gömülmesine neden olmuştu. Gözlerime sabitlenen bakışların donukluğu içimi ürpertiyordu. Sanki o cümleyi kurarak göz göre göre bir mayına basmış ve klik sesini duyduktan sonra öylece kalakalmıştım.
Bedirhan'ın bana kilometrelerce öteden bakan gözlerinden kısacık biran ayırsam bakışlarımı o mayın büyük bir gürültüyle patlayacak gibiydi.

Ama korktuğum gibi olmadı hiçbir şey.

Bedirhan üzerimden çektiği bakışlarını başka hiçbir yere değdirmeden önündeki deftere düşürdü. Kalemin kağıtla buluştuğu yerde iri bir nokta büyüklüğünde siyah mürekkebin izi çıkmıştı. Kalem, kağıdın üzerinde hızla hareket etti. Bedirhan imzasını attıktan sonra defteri şahitlerin önüne itti. Bakışları masanın üzerindeki yapay çiçeklerin üzerindeydi. Ne yapacağımı bilemediğimden önüme döndüm. Gönül'ü az önce gördüğüm yere baktım tedirgince. Yoktu. Gitmiş miydi?

Nikah memurunun son konuşması geldi kulaklarıma hayal meyal. Bakışlarım salonun dört bir yanında dolaşıyordu hızla. Ama Gönül yoktu.

Masanın etrafında oturanlar ayaklandığında irkilerek Bedirhan'a döndüm. Nikah memurunun uzattığı evlilik cüzdanını alıyordu. Sandalyemi geri itip ayağa kalktım. Dikkatim öyle çok Gönül'ün üzerinde toplanmıştı ki etrafımda olup bitenleri bir camın arkasından izliyor gibiydim. Belki de bu yüzden nikah memurunun bana uzattığı eli görmeme rağmen sıkmak için hiçbir şey yapamamıştım. Zaten yapmama da gerek kalmamıştı. Bedirhan elindeki cüzdanı ceketinin iç cebine koyarken diğer eliyle de elimi kavradı. Parmakları parmaklarıma kenetlenirken tek kelime bile etmeden geniş platformun üç basamaklı merdivenine yöneldi. Hızlı yürümüyor olmasına rağmen adımlarının uzunluğu ondan geride kalmama ve ardından koşar adımlarla ilerlememe neden oluyordu. O önde ben arkada hızla merdivenlerden inerken şaşkın bakışlarım önce elimi sımsıkı kavramış eline sonra da kaskatı kesilmiş yüzüne dokundu.

SEVDAM AĞLIYOR ||TAMAMLANDI||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin