10

8.4K 447 283
                                    

YORUMLARINIZI BEKLİYORUM VE İSTİYORUM ÇOK TEŞEKKÜRLER💚

Mavi. Nereden baktığına göre değişen bir renk. Bebek mavisine bakarsan ümidi hatırlarsın, bebek mavisi biraz koyulup açık maviye dönüştüğünde huzurun rengi olur, huzurun rengi koyulaşır ve öfkeyi hatırlatır, biraz daha koyulaşır, nefret olur, son koyuluğuna ulaştığında ise seni dalgalarında boğacak fırtınalı bir okyanusa dönüşür.

Tom Riddle da Bianca Black de mavi gözlere sahipti. Rengi açılıp koyuldukça ruhunu kaplayan duyguyu gösteren maviler.

Bianca, anlardı. Mavinin gücünü bilirdi. Tom'a maviden daha çok yakışacak başka bir renk de düşünemezdi. Duygularının sınırları olmayan birine sınırları olmayan maviden daha fazla ne uyabilirdi ki?

Büyük Salon'a inerken saçlarını bağlamaya çalışıyordu. İşte o an maviler önünü kesti, sabahın ilk saatleri olduğu için dingin bir deniz gibiydi. "Toplantı, öğleden sonra İhtiyaç Odası'nda."

"Sana da günaydın Tom." Saçlarını bağlama çalışmalarından vazgeçip sakince yürümeye devam etti. "Ne toplantısı?"

"Ne olabilir Hera?" Alaylı sesini duyunca göz devirdi. "Doğru, Ölüm Yiyen mevzusu."

"Slytherin'e on puan!" Birbirlerine sırıttılar. Masaya yan yana oturduklarını gören Slytherinler birbirine imalı bakışlar attı ama ikili onları umursamamıştı.

Baykuş postası öğrencilere dağıtım yapmaya başladığında Bianca kucağına düşen iki mektupla içtiği balkabağı suyunu kenara bıraktı. Birisinde annesinin adı yazıyordu, diğeri isimsiz gelmişti.

Annesininki kısaydı, gündelik şeylerden bahsediyordu o yüzden fazla umursamadı. İkinci mektubu açtığında tanımadığı bir el yazısı ona bakıyordu.

Black,

Bu akşam Öğrenciler ve Sınıf Başkanları toplantısı var. Riddle ve sen Öğrenciler Başkanı seçilmiştiniz, belki haberin vardır. Akşam yemeğinden iki saat sonra Profesör Dumbledore'un odasında olacağını bildirmem istendi.

Ayrıca... Toplantıdan sonra biraz dolaşabilir miyiz? Benim koridor nöbetim var, sen ise Öğrenciler Başkanısın zaten. Seninle vakit geçirmeyi nice zamandır istiyorum.

Bana cevabını yazarsan sevinirim.

Paul Smith.

"Smith ha?" Tom'un ilgisiz sesini duyunca gözleri ona döndü.

"İnsanların mektuplarını gizlice okumak hoş değil Tom." Riddle alayla ona baktı ama bir şey söylemedi.

"Buluşacak mısın? Bay Smith'le?" Bianca sırıtarak omuz silkti. "Belki. Sen ne istersin?"

"İsteğimin önemli olduğunu sanmıyorum Hera." Düşüncelerini anlamak istercesine ona bakıyordu ama Bianca'nın mavi gözlerinden hiçbir şey okunmuyordu.

"Doğru." dedi kız, bir yanı ona buluşma demesini istediğinden Tom'un bir şey demeyişi kalbini burkmuştu. "O yüzden bilmene de gerek yok. Kim bilir belki buluşacağız belki de buluşmayacağız."

Smith'in mektubuna bir şey göstermeden cevap yazıp ona doğru uçurdu. Oğlanın kahverengi gözleri kıza döndüğünde gülümseyip el salladı. Bu da Tom'un öfkeden delirmesine sebep oldu.

"Anlaşmamızı unutuyorsun Black." Yanındaki tabaktan tost alıp dişlerken "Aldatma yok." diyerek küçük bir hatırlatmada bulundu.

"Arkadaşlarım olmasından da mı rahatsız olmaya başladın Riddle?" Tom elindeki tostu bırakıp Bianca'ya döndü ve kızın omzuna dökülen saçlarını geri atıp yüzüne eğildi. "Smith'in arkadaşın olmaktan fazlasını istediğine eminim. Okuldaki çoğu erkek gibi."

𝐊𝐀𝐑𝐀𝐍𝐋𝐈𝐊 𝐌𝐄𝐋𝐄𝐙「ᴛᴏᴍ ᴍ. ʀɪᴅᴅʟᴇ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin