𝐊𝐀𝐑𝐀𝐍𝐋𝐈𝐊 𝐌𝐄𝐋𝐄𝐙「ᴛᴏᴍ ᴍ. ʀɪᴅᴅʟᴇ」

26

Dorea'nın korku dolu yürüyüşlerini izliyordu Bianca kaşlarını kaldırarak. Sarışın cadı derin nefesler alarak aynanın karşısında durdu ve gelinliğini düzeltti belki de bininci kez.

"Merlin, evleniyorum." Bianca'ya baktı. "Çok gencim! On yedi yaşındayım Bianca, niye evleniyorum?" Gözlerinde tedirgin bir ifade vardı.

"Çünkü Charlus'a aşıksın Dorea. Ve o da sana aşık. Bundan daha geçerli bir sebep olabilir mi?" Dorea topuzunu ve duvağını ortaladı. "Ya mutlu olmazsak? Ya her şey kötü olursa?"

"Şu an korktuğun için bunları söylüyorsun." dedi Bianca. Kuzenine yaklaşıp omuzlarını tuttu ve aynadan ona baktı. "Yıllardır onu seviyorsun ve iyi anlaşıyorsunuz. Mutlu olacağını o kadar iyi biliyorum ki Dorea."

Gelin odasının kapısı tıklatılıp açıldı. Dorea'nın annesi Violetta gelmişti. Kızına gülümsedi. "Haydi canım, çıkma vakti."

"İyi şanslar. Seni seviyorum." dedi Bianca dışarı çıkmadan önce. Mihraba gidecek yolda onu bekleyen baş sağdıca gülümsedi. Charlus'un en yakın arkadaşı Abraham Weasley, Bianca'ya kolunu uzatıp girdi.

Çiçekçi kızlar yollara çiçek atarken iki genç yolda yürümeye başladı arkalarından. Bianca tanıdığı yüzlere gülümserken gözleri Tom'u gördü ve dudaklarındaki gülümseme daha da sahici oldu.

Bir gün üzerinde yeşil bir elbise yerine gelinlikle mihraba yürüyecek miydi? Ve yolun sonunda onu bekleyen kişi Tom mu olacaktı?

Gelinin geliş müziği çalınca konuklar ayağa kalktı ve güzel sarışının süzülerek yolda yürüyüşünü izledi. Bianca kuzenini mutlulukla izliyordu. O kadar güzel gözüküyordu ki. Charlus'a baktı, her an ağlayacak gibi duruyordu Potter.

Dorea sonunda yanlarına ulaştığında elindeki çiçeği nedimesine teslim etti. "Bugün, burada bu iki gencin aşkını ve hayatlarını birleştirmelerini kutlamak için toplandık." Rahip konuşmasını yaparken Bianca'nın gözleri ailesinin yanında oturan Tom'daydı. Riddle hafifçe ona gülümsedi.

"Ben, Dorea Black." Kuzenini duyunca gözleri ona döndü bu sefer. "Ne olursa olsun; zorlukta, mutlulukta her şartta yanında olacağım. Seni sevdiğim günden beri eksiğimi tamamlamış gibiyim. Sen var oldukça hayatım tam olacak ve ben seni sonsuza kadar seveceğim Charls. Hayatımı sana ve kuracağımız aileye adayacağım."

"Ben, Charlus Potter. Tanıdığım ve tanımaktan zevk aldığım kadın, hayatıma girdiğin an ışığın içimi aydınlattı. Slytherin - Gryffindor kapışması umurumda bile olmadı, senin yanında olmam gerekiyordu ve beni hiçbir şey durduramazdı. Durdurmadı da. Ömrümün kalanını sana ve ailemize vermek için sabırsızlanıyorum. Seni seviyorum Dorea."

Bianca usulca gülümsedi. Böyle içten gelen, duygusal sözleri Tom'dan duyması imkansızdı. Bunu dert etmek istemiyordu ama yapamazdı, bir seni seviyorum bile duymak Bianca için uçuk bir hayaldi.

"Gelini öpebilirsin." Alkışlar eşliğinde karı koca ilan edildiklerinde Bianca kuzenine sarıldı. "Çok mutlu ol."

"Sen de Bianca." Charlus'a da sarıldı gülümseyerek. "Aileye tamamen hoş geldin Charls."

"Yakında seni de göreceğiz Bianca." Ona daha çok var işte.

Kokteylin yapılacağı alana geçerken Evan onu yakaladı. "İçimizden ilk evlenen nasıl Dorea oldu?" Kıkırdadı kızıl cadı. "Belliydi ama. Yıldırım aşkıydı onlarınki."

Bianca beline sarılan elle irkildi ama Tom olduğunu biliyordu. Ona gülümsedi. Kravatı yeşil olduğu için ikisi uyumlu gözüküyordu. "Eşimi alabilir miyim Rosier?"