15 | Flashback

7K 410 130
                                    

16 NİSAN 1942

Nisan ayının tatlı havası yerini gece soğuğuna bıraktığında Bianca havanın keskinliğini hissetmiyordu, yanında Tom varken soğuğa dair hiçbir şey hissedemezdi.

"Dur!" Tom kızı karnından tutarak kendine çekti. "Karşıdan biri geliyor." Ağacın arkasına saklanıp kişinin geçmesini beklediler. Karanlıktan kim olduğunu seçemedikleri bir kız ve bir erkek gülüşerek geçip gittiklerinde Bianca göz devirdi. "Gece kaçamağı için seçtikleri yere bak."

"Bunu diyene bak." Tom sırıtarak ona baktığında güzel cadı gözlerini kısıp ona tersçe baktı.

Bu gece Riddle biraz hüzünlü gözüküyordu. Nedenini bir türlü anlayamamıştı ancak bu halinin içine dokunduğu bir gerçekti. Gücünün arkasındaki üzüntü kırıntılarını rahatlıkla hissedebiliyordu. Ona yardım etmek istese de Tom'un yardım istemediğine dair bir his vardı içinde.

"Gittiler, gel." Birlikte nereye gittiklerini bilmeden yalnızca yürüyorlardı. Belki de en güzeli buydu, bir amaç olmadan yalnızca yan yana yürümek.

"Muggle dünyası nasıl bir yer?" diye sordu Bianca merakla. Tom'un yüzü buruşmuştu bu soruyla. "Niye soruyorsun ki, muggleları sevmediğini sanıyordum."

"Sevmiyorum." dedi güzel cadı. "Ama merak ediyorum sefil hayatlarını."

"Pek bir şeyi yok." dedi. "Dediğin gibi sefil hayatlar."

Bianca iç çekti. "Bir şey söylemeliyim ama hemen yargılama." Tom kaşlarını kaldırıp kıza baktı. "Aşk ve Gurur adında bir kitap var, muggle yazardan. Şey- Onu okuyorum da."

"Ciddi misin?" Bianca dudaklarını büzdü. "Aman Tanrım, okuyacak başka şey mi kalmadı?"

"Ama çok güzel..." dedi kız hülyalı bir sesle. "Okusan anlardın ne demek istediğimi."

Tom burun kıvırdı. "Lüzumu yok. Mugglelar ile ilgili merak ettiğim hiçbir şey yok.".

"Bu kadar ön yargılı olma. Hiç değilse bir şeyler yazmayı biliyorlar." Tom elini kızın beline sardı. "Ben de yazabilirim."

"Yalancı." Gülümsediler birbirlerine. "İçeri girelim, çok yorgunum." Tom'un anlık mutluluğu buhar olduğunda güzel cadı kaşlarını çattı. Yardımını kabul etse belki bir şey yapabilirdi ama Tom Riddle inatçıydı, ikna edemeyeceğini biliyordu.

"Tamam." Ortak salona girene kadar konuşmadılar. İçerideki sessizlik saatin ne kadar geç olduğunu gösteren bir işaretti adeta.

"Odaya çıkıyorum." Tom'a baktı gergince. Böyle gitmesini istemiyordu ama gidiyordu işte. Derin bir nefes alıp oğlanın elini yakaladı ve durdurdu. "Ben de gelebilir miyim?"

Bir an durdu Riddle. İzin vermekle istememek arasında gidip gelmişti. Bir yanı izin vermeyi ne kadar istiyor olsa da diğer yanı yalnız kalmak istiyordu. Ama Bianca'nın mavi gözlerindeki ışıltılar onun fikrini tamamen değiştiriyordu.

"Gel." dedi sonunda. Beşinci kattaki odaya çıkarken Bianca hala Tom'un elini sıkı sıkı tutuyordu. Canını ne acıtıyorsa o acıyı kendine almak istedi. Normal halinden bile daha çekilmez hale gelmesine sebep olan şeyin ne olduğunu bir türlü anlayamıyordu.

Odada uyuyan Abraxas ve Damien Avery'nin horultuları dışında ses yoktu. Bianca'nın yalnızca bir saati vardı, saat gece biri bulduğunda Tom uyumak isteyecek ve Bianca'ya yol gözükecekti.

Bu aralarındaki sessiz bir anlaşma gibiydi. Bianca asla Tom'un yanında uyanmazdı, oğlan bunu istemezdi. Mahremiyetine düşkünlüğü yüzünden bittikten sonra toz olmanız gerekirdi.

𝐊𝐀𝐑𝐀𝐍𝐋𝐈𝐊 𝐌𝐄𝐋𝐄𝐙「ᴛᴏᴍ ᴍ. ʀɪᴅᴅʟᴇ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin