𝐊𝐀𝐑𝐀𝐍𝐋𝐈𝐊 𝐌𝐄𝐋𝐄𝐙「ᴛᴏᴍ ᴍ. ʀɪᴅᴅʟᴇ」

29

Galiba bu gece finale kadar atıcam dkföelvlsş ister misiniz finale kadar atayım ve yeni kitabın ilk bölümünü atayım? Ne dersiniz?

Tom, Ölüm Yiyenlerinin arasında otururken gözlerinin gördüğü tek şey Bianca'nın düşünceli duruşuydu.

"Dumbledore ne yaptığımızın farkında." dedi gözlerini karısından çekerek. "Ve bu da bizi başka bir yere getiriyor, Dumbledore ölmeli."

"Lordum, Dumbledore'u öldürmek o kadar kolay değil." dedi Orion.

"Elbette kolay olmayacak Black, ancak imkansız da değil." Arkasına yaslandı. "Bir plan kurdum."

"Sözü devralıyorum." dedi Bianca. "Hogwarts'a ziyaret için gitmiş gibi yapacağız. Ben ve lordumuz. Orada işini bitirip Hogwarts'ı ele geçireceğiz."

"Dumbledore aptal değil leydim, tek hatanızda seherbazlar başınıza üşüşecek."

Karanlık Lordun, Karanlık Leydisi. Bu unvana sahip olmuştu Bianca artık.

"Elbette Rosier ancak biz de zeki sayılırız. Halledeceğiz. Şüpheniz olmasın." Tom ile göz göze geldiler ve yakışıklı büyücünün gözlerindeki küçük ışıltıları görebildi.

İki gün sonra her şey için hazırlardı. Bianca ve Tom, her zamanki suç ortakları, önemli bir işi halletmeye hazırlanıyorlardı.

"En ufak tehlike sezersen kaçacaksın tamam mı?" Bianca göz devirdi. "Biliyorum Tom, defalarca söylemene gerek yok."

"Endişelendiğim için kusuruma bakmayın leydim." Gözleri kızın karnına kaymıştı. "Nihayetinde bebeği sen taşıyorsun."

Bianca gülümseyip karnını okşadı. Yalnızca iki aylık hamile olmasına rağmen çok mutluydu, kendini tamamlanmış hissediyordu.

"Pekâlâ, bebeğimiz ve ben dikkatli olacağız. Sen kendi rolünü unutma yeter." Tom alayla gülümsedi. "Merak etme güzel kadınım, her şeyi düşündüm."

Tom'un hitabına gülümsedi. Evlendikleri günden beri bir şeyler değişmişti. Tom onun üzerine daha korumacı, daha şefkatli olmuştu.

Hogsmeade'e cisimlendiler. Tom, Bianca'ya döndü. "Rolünü iyi yapman lazım, Dumbledore ilginç bir şekilde seni sever."

"Seninle evlendiğim için benden şüphe duyacaktır Tom. Eskiden gözünde şirin Black kızıydım ama artık güç isteyen Riddle olmuşumdur."

Şatoya girerken Tom gülümsedi. "Şimdi rol vakti ışığım, düzgün oynayalım ve zafere bir adım kalsın."

Dumbledore'un odasına çıkarken Bianca hayatının büyük bir çoğunluğunun geçtiği koridorları mutlulukla izliyordu. Ölüm Yiyen ailesini kurduğu evdi Hogwarts. Ve bu okul ona verebileceği en önemli şeyi vermişti.

Tom Riddle'ı.

"Kapının şifresi nedir sence?" diye sordu Bianca goblinin önünde dururken.

"Kesin saçma bir şeydir." Goblin dönerek açıldığında ikisi de şaşırdı. "Sanırım geleceğimizi biliyordu." dedi Tom.

"Biraz endişelendim desem?" Bianca'nın omzuna kolunu sardı. "Sanmıyorum, başka bir yerden duymuş veya görmüş olmalı."

Müdürün odasına girdiklerinde Dippet'in bıraktığından daha farklı olduğunu fark etti Bianca. Daha fazla eşya vardı ve daha sıcaktı, bu yanan şömineden kaynaklı olmalıydı gerçi.

"Bianca, Tom, ne güzel bir sürpriz böyle. Hoş geldiniz." Dumbledore ayağa kalkıp onları selamladığında Bianca nazik bir gülümsemeyle adamın elini sıktı.