𝐊𝐀𝐑𝐀𝐍𝐋𝐈𝐊 𝐌𝐄𝐋𝐄𝐙「ᴛᴏᴍ ᴍ. ʀɪᴅᴅʟᴇ」

20

Noel'in tatlı havası Hogwarts Expresi'nde yayılırken Bianca, ilk kez yaptığı bir şeyi yapıyordu. Tom'un dizlerinde yatmış elindeki kitabı okuyordu.

Riddle'ın parmakları kızın saçlarında dolaşırken Bianca neşeyle gülümsedi. "Noel mucizesi dedikleri bu olsa gerek."

"Ne?" Maviler birbirine baktı. "Senin bu tavırların elbette. Ne kadar sakinsin, şuna bir bak."

"İstiyorsan her an katliam yapabilirim Hera." Kız kıkırdadı. "Saçlarımla oynamanı tercih ederim."

"Umarım yatacağım yer senin odandır." Bianca göz devirdi. "Babamın da seni öldüreceği yer odam olur o zaman." Tom dudak büktü, öldürülebileceğine asla inanmıyordu.

"Off sırnaşmayı bırakın da kız arkadaşıma hediye olarak ne alacağımı söyleyin." diye laf attı Regulus. "En ufak bir fikrim bile yok."

"Çünkü senin sevgilin yok Reg."

"Aslında var." Bianca'nın başı kuzenine döndü. "Adı Elizabeth ve kendisi Ilvermorny'de okuyan safkan, çok tatlı bir cadı."

"Tebrikler, ailemizin şerefini kurtardın." dedi Bianca. "Benim aksime."

"Ah, Merlin, kendine acımayı bırakır mısın? Annen, Riddle'a bayılıyor. Sıkıntı olmayacak." Tabii annesi Tom'un safkan olmadığını biliyor muydu acaba?

"Cidden, rahatsız edici Hera." Tom kızın şakaklarında daireler çizerken Bianca iç çekti. "Noel'de söyleyeceğim."

"Bir dakika, ne?" Orion merakla sordu.

"Bunu daha fazla saklayamam. Ben sır saklayan tiplerden değilim biliyorsunuz, söylemek zorundayım."

"Ne diyeceksin ki? Anne özür dilerim ama evlenmek istemiyorum mu? Pearl teyze aklını yitirir öyle bir şey dersen."

Bianca iç çekip sırtını kompartımandaki arkadaşlarına döndü. Tom içten içe sırıtıyordu, çocuksu kaçış manevraları onu eğlendiriyordu.

Tren durup King's Cross'a geldiklerinde Bianca rahat yastığından kalkıp sandığını aldı. "Sıradaki durağımız Black malikanesi, koruma duvarlarınızı yükseltin."

Orion, Regulus'un başına bir tokat attı. "Sen bize kurban ol hayırsız."

Bianca, annesini ve amcalarını gördüğünde hafifçe gülümsedi. Bu Noel tatili oldukça uzun geçecek gibiydi.

"Hoş geldiniz! Tom, hoş geldin." Pearl, Tom'a samimi bir gülümsemeyle baktığında Tom olabildiğince saygılı bir şekilde gülümseyip kadının elini öptü. "Sizi tekrar görmek çok hoş Bayan Black."

"Çok acıktım, eve gidebilir miyiz?" Orion'un babası ters ters baktı oğluna. "Orion, terbiyesizleşme."

"Ama acıktım!" Bianca gülümseyip kendinden küçük kuzenini kolunun altına aldı. "Umarım küçük kremalı toplardan vardır." diye fısıldadı oğlanın kulağına. Orion sırıttı.

"Cisimlenebilenler cisimlensin, kalanları ben alıyorum." dedi Pearl. Regulus, Orion ve Marsius on yedi yaşında olmadıklarından cisimlenmeyi bilmeyenlerdendi.

"Birlikte." Tom elini tutup ona baktığında Bianca'nın içi titredi. "Birlikte." Gözlerini kapatıp evini düşündü ve yanında Tom'la kendini salona cisimledi.

"Tom, Bianca sana odanı göstersin." Misafir odasına çıkardı kızıl cadı onu. Hemen odasının yanındaki kapı olması büyük bir şanstı onun için.

"Sen yerleş, aşağıda olacağım." Slytherin varisi kızı bileğinden tutup kendine çekti. "Ya da yerleşmeme yardım edersin."

"Yardımcı olacağım şeyin yerleşme olacağını sanmıyorum." Tom başını geriye atıp içten bir kahkaha attı. Nadir yaşanan anlardan birisiydi onun kahkaha atması. Üstelik Bianca komik bir şey de söylememişti, neye gülüyordu ki bu kadar?