PERESTİŞ

|56.|

56. Bölüm: Tiyatro

TİYATRO

"Bir işi beceremediniz! Kurtulamadık şu heriften gitti!"

"Az kaldı efendim."

"Nesi az kaldı lan? Senin uçkurun yüzünden tıktığımız yerden geri biz çıkardık. Onur Sadrazade'yi de bulamadığın gibi Efe'yi elinden kaçırdın!"

"Bulacağım Efe'yi merak etmeyin. Büyük ihtimalle İris Karahan yardım ediyordur." dedi Direnç Kudretli. Cebindeki telefonun zil sesi kulaklarına dolduğunda cebinden çıkarıp Faruk'un aramasını cevapladı.

"Ağabey burada ortalık fena karıştı."

"Ne oldu Efe oraya mı geldi?"

"Evet ağabey. Yüzü gözü dağılmış halde geldi. Patron da bunu boş müştemilata götürdü. Yenge dışarıdaydı o da geldi müştemilata girdi. Bağırış çağırış falan oldu sonra silah sesi geldi. Yengeyle patron birbirlerine girmiş bağıra bağıra eve girerken yangenin 'nasıl öldürürsün, kardeşindi' falan dediğini anladım. Şimdi bizimkiler cesedi çıkardı evden arka kapıdan gömmeye götürdü." deyip sustuğunda Direnç yutkundu.

"Efe Sadrazade öldü mü?"

"Evet ağabey." dediğinde Direnç karşısındaki yaşlı adama baktı. Adam kafasını iki yana salladığında konuştu.

"Başka bir şey olursa haber ver. En ufak bir şey olsa bile."

"Tamam ağabey." deyip telefonu kapattı Faruk.

Direnç karşısındaki yaşlı adama gülerek bakarken adamın,

"Ya oyunsa?" demesiyle düşündü. "Poyraz her haltı yer. Söyle adamına gömüldüğü yere gitsin. Fotoğrafını falan atsın." dedi. Direnç kafasını olumlu anlamda sallarken Faruk'a mesaj attı.

🌹

Arslan, Karahan Malikanesinin önünde beklerken araç kapısından çıkan siyah Mercedes'i takip etmeye başladı. Karşısındaki arabanın yan dikiz aynasından gördüğü Faruk ile gittiği yola baktı. İris'in kendisini aradığını görünce hemen açtı.

"Arslan benim Poyraz. Faruk nereye gidiyor?"

"Arka kapıdan çıkan arabayı arıyor galiba efendim. Ormanlık alana giriyoruz." dedi. Poyraz'dan bir süre ses gelmedi. "Hatta kal Arslan." dediğinde Arslan patronu görebilecek gibi kafasını olumlu anlamsa salladı.