Selma Hanım'ın yengemlere evlilik bahsini açmasının üzerinden iki gün geçmişti. Günlerden perşembe ve isteme gününe sadece iki gün kalmıştı. Pazar gününe hazırlık yapıyorduk ki Selma için en önemli şey bunlardan ziyade o gün ne giyeceğiydi. Üçümüz okul kapısından içeri girerken çenesini biraz olsun kapatması için içimden dua ediyordum. Çünkü gece gündüz kafa ütülemekten başka bir şey yapmıyordu.
"Bu çok abartı kaçar mı?" diyerek belki de telefonundan milyonuncu elbise gösterişiydi. En sonunda dayanamadım. Pimim çoktan çekilmiş bir bomba gibiydim.
"Selma!" diye bağırdım. Bununla birlikte koridordakiler bize bakıyordu. Defne ise Selma her ne kadar bu durumu bilmese de benim aksime çareyi kablosuz kulaklıkla müzik dinlemekte bulmuştu. Selma ile bir süre didişmek pahasına sonunda elbise bahsini güç bela kapatmayı başarmıştım.
"Sesiniz koridorları inletiyor Başak Hanım," dedi Korkmaz bizimkilerle birlikte yanımıza gelirken. Gözleri benden yanı başımda bilgisayar çantasını elinde tutmuş Selma yüzünden belki de saatlerdir müzik dinleyen Defne'ye kaymıştı.
Defne onların geldiğini kulaklıklar yüzünden çok sonradan fark edebilmişti. Kulaklıkları çıkardığında Selma bir şok daha yaşamıştı. Ama tek kelime etmedi. Daha doğrusu benden korktuğundan bunu yapacak cesareti kendinde bulamamıştı. "Bakıyorum da Defne Hanım sonunda aramıza teşrif edebildi," dedi Korkmaz imalı bir gülümsemeyle birlikte.
"Ha ha ha! Sen gidip başka kızlarla uğraşsana. Taliplerin var nasıl olsa," dedi Defne alayla. Korkmaz onunla uğraşmaya bayılıyordu. Özellikle bu son iki gündür birbirlerine laf sokmadıkları bir an bile yoktu. Bu didişmelerinin sonu nereye varacaktı bilmiyorum. Ama merakla beklediğim kesindi.
"Böyle söylemen beni üzer. Hem benim favorim sensin. Sen varken başka kızlara ne gerek var ki?"
Korkmaz'ı sözleri her ne kadar itiraf edemesede Defne'nin oldukça hoşuna gitmişti. Bunu yüzünde beliren gülümsemeden anlayabiliyordum. Selma ile ona imalı bakışlar attığımızı fark edince gülmeyi kesmişti. Elinde bilgisayar çantasıyla şantiyeye gitmesi gerektiğini söyleyip yanımızdan ayrıldı. Onun gidişiyle kalanlarımız okulun en manyak hocasının dersine girmek zorunda kalmıştı.
********
Öğle arasında Defne'yi ziyaret etmek için tüm ekip şantiyeye gitmeye karar verdik. Bu fikir Korkmaz'dan çıkmıştı. Ama fikirin sahibi gelmek yerine bizi önden göndermeyi tercih etmişti. Korkmaz'ı az çok tanıyorsam bir işler karıştırdığına emindim.
Soral'ın koluna girdim. Birlikte mutlu mutlu şantiyeye doğru yürüyorduk. Yanımızda yeni gelin adayı Selma ve müstakbel nişanlısı Emre de vardı. "Korkmaz neden bizimle gelmedi acaba?" diye sordu Emre. Bu soruyla Soral gülmeye başladı. Sanırım o Korkmaz'ın ne işler karıştırdığını biliyordu.
"Gelince görürüz," dedi Soral. Dördümüz şantiyenin önüne geldiğimizde yeri göğü inleten bir adamın sesiyle hepimiz olduğumuz yerde kalakalmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Mı Lazım?
Literatura Kobieca✨İlk Kitabım✨ Başak daha küçük yaşta annesini ve daha doğmamış kardeşini trafik kazasında kaybetmiştir. En zor zamanlarında hem kuzeni hemde en yakın arkadaşı Selma yanında olmuştu. Selma ile birlikte babasından gizli hazırlandığı sınavı kazanıp en...