20. Bölüm: Hayatın Getirdikleri

20 5 0
                                    

Okulun bitmesine son bir hafta kalmıştı ve bugün mezuniyet balomuz vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Okulun bitmesine son bir hafta kalmıştı ve bugün mezuniyet balomuz vardı. Haftaya da mezuniyet töreni ile birlikte altı yıllık serüvenimizi noktalayacak ve diplomalarımızı alacaktık. Selma Hanım çoktan balo elbisesini giymiş karnını tutarak babetlerinin çıkardığı pat pat sesleri eşliğinde odama geldiğinde bende aynadan onun benim için seçtiği mor elbisenin üzerimdeki duruşuna bakıyordum.

Selma "Ay Başak çok güzel olmuşsun," dedi duygusal bir tonda. Hamileliğinin ortalarında ve duygusal olarak da zirvede olduğu bir dönemdeydi. Dokunsam her an elbise sana çok yakışmış diyerek salya sümük ağlamaya başlayabilirdi ki bu benim hayatımda isteyebileceğim en son şey bile değildi.

"Sen daha güzelsin," dedim gülümseyerek. Selma'ya karnının izin verdiği ölçüde sarıldım. Sıcak sarılmamızı bölen bebeğin birkaç ay sonra kucağımızda olacağı gerçeği ise heyecanlanmama yetiyordu. Acaba kime benzeyecekti? Yüzü Selma'ya benzesin ama huyu benzemesin diye geçirdim içimden. Huyu benzerse sadece Emre için değil tüm insanlık için dünyanın sonu gelebilirdi.

Selma "Başak seni kapıda bekleyen yakışıklı bir beyefendi var," dedi imayla kaşlarını bir kaldırıp bir indirerek. Yüzündeki muzip gülümsemeye bakılırsa Soral beni bekliyordu. Onun yakınımda olduğunu bilmek bile içimde kelebekler uçuşmasına yetiyordu.

Aynadan son bir kez kendime baktım. Maşaladığım kızıl buklelerim mor elbisemin askılarını kapatıyordu. Makyajım, saçım ve elbisemle birlikte mezuniyet balosuna gitmeye hazırdım. Selma'ya bakıp "İyi görünüyor muyum?" diye sordum. Karnını tutup bana baktı. Kıkırdayarak "Seni görünce Soral kalpten gidecek," dedi.

Beklediğim cevabı alınca Selma ile beraber odadan çıktık. Selma ayakları ağrıdığından babet giymiş bana da içinde ukde kalan topuklularını giydirtmişti. Topukluların merdivenlerde çıkardığı tak tak sesleri eşliğinde aşağıya indim. Merdivenlerin son basamağından adımımı attığımda içeriden Soral çıkagelmişti. Beni görünce sadece yüzü değil gözlerinin içi de gülmeye başlamıştı.

"Çok güzelsin," dedi usulca kulağıma doğru. Kıkırdadım. Onun bana uzattığı koluna girdim ve beraber evden çıktık. Topuklularla daha şimdiden sıkıntı yaşıyordum. Soral koltuğa yerleşmeme yardım etti. Sonra da dolanıp şoför koltuğuna geçti. Yanımdaki yerini aldığında karanlıkta parlayan gözleri ne kadar mutlu olduğunun habercisiydi.

"Heyecanlı mısın?" diye sordu Soral sıcacık bir sesle. Başımı hafifçe salladım ve onun gözlerine diktim gözlerimi. Karanlıkta laciverte dönen gözleri nefesimi kesiyordu.

"Yolun sonuna geldik," diye mırıldandım.

"Sadece okul bitti. Ama hayat devam ediyor Başak. Bu birtakım başlangıçlara yelken açmamız için bir işaret."

"Her şey çok hızlı gelişti. Sanki doktor olmayı hayal edişim dün gibi. Ama şimdi gerçek bir doktorum. Üstelik yanımda sen varsın. Başka ne isterim ki?"

Aşk Mı Lazım?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin