Sabahın erken saatlerinde Jimini ayrı bir odaya almışlardı. Taehyung her fırsatta yanına gidiyor ve onu kontrol ediyordu.
"Bu gerizekalıya katlanamıyorum Yoongi!" fısıltıyla söylediğim cümle karşısında yoongi hafifçe sırıtmıştı. "Endişelendiğini biliyorum bebeğim ama aralarındaki ilişkiyi sorgulayamazsın" Derin bir iç çektim ve gözlerimi jimin den çekip ayağa kalktım. "Nereye?" "Biraz hava alacağım" Elimi tuttu ve kendi de ayağa kalktı "birlikte gidelim."
Bahçede otururken bir yandan da Yoonginin aldığı sandviçleri yiyorduk. Hepsi boğazıma dizilse de zorla yediriyordu. "Birazdan eve gidelim çok yoruldun güzelce dinlen. Hem jimin de iyi başında bekleyen var nasılsa" "Ona asla güvenmiyorum. Arkadaşımı o sinsiyle nasıl yalnız bırakırım?" "Jungkook abartma istersen. Ne kadar üzgün olduğunu sen de gördün." Dudak bükerek ve sıkıntılı bir şekilde konuştum ; "Son kez yukarı çıkıp jimin e bakalım o zaman. Yoksa içim rahat etmeyecek"
Kapıdan içeri girdiğimizde Taehyung'u yatağın yanındaki koltukta beklerken bulduk. "Hala uyuyor" dedi sessizce Söylediği en ufak şey batıyordu "Kör değilim görebiliyorum" diye tersledim "Öfkeli olduğunu biliyorum Jungkook ama şuan bunun yeri değil" "Ha? ÖYLE Mİ? NERESİYMİŞ YERİ SÖYLE BAKALIM ?'' O kadar sinirlenmiştim ki üstüne doğru bir adım attım " Jungkook dur! " Jiminin rahatsızca kıpırdanışlarını görünce duraksadım ve geri çekildim. Bana fırsat veremeden söze yoongi girdi " Biz çıkıyoruz. Bir şey lazım olursa beni mutlaka ara Taehyung "
"En ufak bir şeyi haber vermezsen seni öldürürüm Taehyung !'' dedim dişlerimi sıkarak Yüzüme sinirli bir şekilde bakıyordu. " Hadi jungkook bu kadar taşkınlık yeter. Gidelim " Odadan istemeye istemeye çıktım ve Yoonginin beni eve götürmesine izin verdim. Yol boyunca hiç konuşmadık. Eve vardığımızda direk içeri girip kendimi banyoya attım. Dünün şokunu üzerimden atmaya çalışır gibi kaynar suyun altında dakikalarca bekledim. En sonunda derimde yanmalar hissedince kendime gelip suyun altından çıktım. Heryerim kıpkırmızı olmuştu. Hemen banyodan çıkıp gardrobun yanına gittim. Yoongi yatakta sırt üstü bir şekilde yatıp tavanı izliyordu. Ben gelince hafifçe başını bana doğru çevirdi. "Kollarına ne oldu?" "" Yaktım "" Yataktan kalkıp yanıma geldi ve parmaklarını kolumun üstünde gezdirdi. Bir elini de yüzüme koyarak gözlerini gözlerime dikti "Jungkook kendine bu kadar yüklenme" "Yanımda olduğun için teşekkür ederim hyung" Dudaklarıma kısa bir öpücük kondurdu. Ayrılıcakken bu sefer ben ona doğru bir adım attım ve öpüşmemizi derinleştirdim. Yaşadıklarımın hırsını çıkarır gibi onu o kadar sert öpüyordum ki gözlerini açmış ve şaşırarak bana bakıyordu. Dudaklarımızı büyük bir gürültüyle ayırdı. İkimiz de nefes nefeseydik "Bebegim... şey..Bunu bugün yapmak istediğinden emin misin? " Evet istiyorum! " Birden tekrar dudaklarına yapıştım ve yatağa doğru yüremeye başlarken üzerimdeki havlu yere düştü. Karşısında tamamen çıplaktım.Yoongi elini direk belime doğru koydu ve beni yatağın üzerine doğru yatırdı. Bu sırada dudaklarımız hala beraberdi. Yoongi boynuma doğru yöneldi ve büyük bir şehvetle öpmeye başladı. O kadar iyi hissetiriyordu ki elimle bir yandan başını kendime bastırırken ben de başımı geriye atarak ona daha çok yer açtım. "Ahmhmm~~" Dudaklarının çıkardığı öpücük sesleri ve benim inlemelerim tüm odayı dolduruyordu. Sonunda ateşli öpüşmemizi sonlandırmıştık. Kendini yanıma bırakıp yüzüme işaret parmağı ile okşamaya başladı. Yaşadığım adrenalinden dolayı göğsüm hızlı hızlı inip kalkıyordu. İlk konuşan o olmuştu
''Üzgünken bile nasıl bu kadar davetkar olabiliyorsun, aklım almıyor''
söylediği üzerine küçük bir gülüş bırakıp havluyu yerden çekip alt tarafımı kapattım ve başımı göğsüne koydum. Bir süre sonra ikimiz de sessizce gözlerimizi kapattık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
