Yalancısın

523 26 32
                                    

Jimin

"dıtt-dıtt-dıı-" (telefon)
"TAK-TAK-TAK!" (kapı)
"Aish!, lanet olası herif neredesin!"

Taehyung'un ofisinin kapısının önündeydim. Hava buz gibiydi ve ben akşamın sekizinde meymenetsiz herifin teki için götümdeki kanlı canlı hücrelerin her birinden vazgeçmiştim. Hepsi
donmuşlardı :(...
Hiçbir aramama cevap vermediği gibi kıracak derecede sert vurduğum koyu kahverengi ahşap dış kapıya bile bakmıyordu. Ofiste olduğunu biliyordum çünkü küçük sayılabilecek ofis odasının sarı ışıkları perdenin arkasından dışarı yansıyor, aynı zamanda da içeriden hafif bir müzik sesi geliyordu. Gitar mı çalıyordu bu beceriksiz ahmak?
En sonunda kulağımdaki telefonu indirip olduğum yerden geri geri yürüdüm ve onu görebilme ihtimali ile cama doğru baktım. Cadde üzerinde olan küçük, iki katlı bir ev havasında olan ve başka iki ayrı dükkanın arasına sıkışmış bu dar sıkışık ama aynı zamanda sıcak ,içerideki sarı ışık dolayısıyla mı bilmiyorum, hissettiren bina bana Taehyungun iç yüzünü yansıtıyordu. Mütevazi ve sıcak,olduğundan farklı...
Geri adımlar atmam dolayısıyla kaldırımda yürüyen bazı insanların bana çarpmasına sebep olmuştum. Kim Taehyung beni henüz iyileşmemiş ayağımla burda dikmeye nasıl cüret ederdi! Gittikçe gerilen sinirlerim yüzünden gözlerim fıldır fıldır dönmeye başlamış ve son çare olarak kafamı eğerek yerde taş aramaya başlamıştım. Binadan çok uzaklaşmadan büyük sayılabilecek bir taş buldum ve hırsla camın önüne geçtim. Etrafı gözüme kolaçan ettikten sonra güzelce nişan aldım ve tam önümdeki uzun Fransız cama bir güzel fırlattım. Ortalık büyük ve tiz bir gürültü ile sarsılırken yoldan geçenler hayretle olanları izliyordu. Şuan içimden dilediğim tek şey, attığım taşın kafasına gözüne denk gelmemesiydi. Neyseki sonunda istediğim oldu ve oldukça sinirli görünenin Taehyung hazretleri kırdığım camı büyük bir sinirle açarak hanesine tecavüz eden alçağın kim olduğunu gözleriyle aramaya başladı.

"KİM BUNU YAPAN OROSPU ÇOCUĞU!!!"
Tabiki bendim. Ettiği küfüre alınsam mı alınmasam mı diye düşünecek vakit bulamadan gözlerimiz kavuştu. Alev fışkıran gözleri sinsice onu delip geçen gözlerime deydiği anda yüzü"zaten şaşırmadım" der gibi bir ifadeye büründü. Onu daha da sinirlendirmek için seslendim

"Pardon canım ya elimden kaymış, bilseydim senin olduğunu daha isabetli atardım, KAFANA FALAN MESELA"

"Park Jimin! Sakın olduğun yerden ayrılma."

Gergin yüzü sadece sokak lambalarının aydınlattığı kapkaranlık sokakta ay gibi parlıyor ve ayakta boşalmama neden olacak seksilikte tepemden bana bakıyordu. Lanet olası şey beni yoldan çıkarmak için özel üretilmiş gibiydi.

 Lanet olası şey beni yoldan çıkarmak için özel üretilmiş gibiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ama burda oyunu kuran bendim. Onun bana düşmesi lazımdı. Hemen kendimi düzelttim ve aşağı gelip beni içeri almasını beklemeye başladım.

Sonunda kapı açıldı ve beni baştan aşağı süzen bedenle karşı karşıya kaldım. Aromasının ne olduğunu tam çözemediğim ama odunsu olduğu çok belli olan parfümü esen rüzgar ile birlikte yüzüme çarpmıştı. Neyseki bunlardan etkilenmeyecek kadar çok erkek koklamıştım. Jungkook başta olmak üzere...

COLD MANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin