Senden İğreniyorum

548 31 25
                                    

(eski okuyucular için tekrar hatırlatma ;jm ve tae diyalogları ve hikayedeki rolleri en baştan değiştirilmiştir. Bilginize)




Jungkook

"SEN KİMSİN JUNGKOOK?"

Kin, nefret ve şiddet dolu bakışlarına eşlik eden bu üç kelimeyi duyduğumda, başıma dayanılmaz bir ağrı girmiş, kulaklarımı uğultular kaplamış ve gözlerim kararmıştı, adeta kör olmuştum. Ona verecek cevabı bile aramaya tenezzül edemiyordum. Tamamen bilincimi kaybetmiş şekilde onun gözlerine kenetlenmişken, kollarımdaki daha da sıkılaştırdığı ellerinin dayanılmaz acısı sonunda beni kendime getirmiş ve bağlanan dilimin çözülmesine yardımcı olmuştu.

"Y-yoongi... ne diyorsun.. A-anlamıyorum"
"ANLAMIYORSUN ÖYLE Mİ!? Ben sana anlatayım o zaman. Ne haltlar yediğinden haberim var!"
Dişlerini sıkarak konuştuğu için ağzından çıkan her kelimeyi tıslayarak söylüyordu. Gözlerindeki alev kapkara bir dumana dönüşmüştü. Bu konuşmanın sebebinin kim olduğunu anlamam uzun sürmedi. Neler bildiğini bilmediğim için Yoongiye detaylı sorular soramıyor ve gerekli açıklamayı yapamıyordum. Kendimi daha fazla yerin dibine sokamazdım. Onu sakinleştirip yalan veya doğru ne biliyorsa konuşmasını sağlamalıydım. Sesimdeki mahçubiyet ve hüznü belli edercesine fısıldadım

"Hyung... ben..."
"Sen sadece ucuz bir yalancısın Jungkook anladın mı beni! Sana defalarca sordum. DEFALARCA! Neler olduğunu anlamaya çalıştım. Sana endişelerimden bahsettim. AMA SEN NE YAPTIN? Sürekli beni geçiştirmekten başka ne yaptın!Kendime inanamıyorum ya! Senin gibi biri için nasıl bu kadar hassas olabildim inanamıyorum! Sen... Sen o siktiğimin aklınla bana oyun oynayabileceğini mi sanıyorsun? "

Hiddetli ses tonu içeridekilerin duymasını umursamadan yükselmişti. Söyledikleri gözlerimin dolmasına neden oluyordu. Bana karşı nasıl bu kadar acımasızca konuşabiliyordu..

" Y-yoongi.. dinle lütfen.. Ne biliyorsan söyle... Sana her şeyin doğrusunu anlatmaya hazırım... Ama böyle konuşma... Bu sözleri sinirlendiğin için söylüyorsun biliyorum..." göz yaşlarım birer birer düşmeye başlamış ve sessizce, hıçkırıklar eşliğinde zar zor konuşmaya ve onu sakinleştirmeye çalışıyordum." Lütfen daha fazla ileri gitme... Unutamayacağımız şeyler söyleme... Yalvarırım sana.... "

" Sen... Jeon Jungkook, sakın bir daha bana ne yapacağımı söylemeye kalkma! Bundan sonra sadece siktiğim bir çöpsün benim için! Senden iğreniyorum.... İKİNİZDEN DE İĞRENİYORUM.. ! " Sözleri kalbimi binbir parçaya bölmüştü. Hayatımın anlam bulduğu o adamdan bunları duymak ölmeye eşdeğerdi benim için. İğrenç sözlerini söylerken gözlerindeki kini görmemek için gözlerimi sıkıca kapatıp yumruklarımı sıkıştım. Nihayet ellerini beni gardıroba çarpacak şiddette sarsarak kollarımdan çekti. Benden uzaklaştığını hissediyordum. Hala gözlerimi açmamıştım. Adeta olduğum yere kilitlenmiştim. Birkaç saniye olduğu yerde durup sonra hızla odadan çıktığını ayak seslerinden idrak ettim. Az sonra da büyük bir şiddetle çarpılan kapının kulaklarıma gelen yıkıcı sesiyle kendimi yere atmam bir olmuştu. Artık daha fazla ayakta kalacak gücüm yoktu. Olduğum yerde öylece duruyor ve içimi yakan ateşle hıçkırarak ağlıyordum. ...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
COLD MANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin