COLD MAN

Sadece Gülümse

İyi okumalar, oylamayı unutmayın çiçekler 🌸

Lansman günü 1. Bölüm

Jungkook

O garip yemekten sonra aramızda değişik bir gerilim olsa da Yoongi bir daha para konusunu açmamış ve sanki hiç sormamış gibi davranmıştı. Sanırım onun bu sessizliğine eşlik etmekten başka çarem yoktu. Ona parayı kendim için harcadığımı söylersem gerekçe gösterecek hiçbir şeyim yoktu ve Min Yoongi belirsizlikten hoşlanmazdı. Jimin'e verdiğimi söylersem, yani parayı verdiğimi, bu sefer de bunca şeyin üzerine ya onu ya da beni gebertirdi. Patlamak üzere olan bir mayına ayak basmaya hiç niyetim yoktu. Günlerdir ağzından düşmeyen, uykularında bile sayıkladığı şu abartılı lansman gecesi bugündü. Saat akşam 17.00 yi gösterirken yatağın üzerine itinayla serdiğim takımımı giymek için hazırlanıyordum. Yoongi benim özellikle çok şık olmamı istemişti. Zaten ekstra bir şey yapmama gerek yoktu. Ben ve seksi hatlı vücudum bir çuvalın içinde bile göz alıcı olacaktı. Yoongi banyoda duş alırken ben de aynada kendime bakıyordum. Üzerimde sadece gri boxerim vardı. Vücudumun çeşitli yerleri kızarıklıklarlar var parmak izleri ile süslenmişti. Özellikle sağ bacağımda oldukça belli olan bir kahverengilikte 4 parmağın izi darp raporu almama yetecek derecedeydi. Taş evin izlerini hala vücudumda taşıdığımı görmek gözümün önünde bir takım sahnelerin belirmesine neden oldu. Bunları düşünürken gözlerim aynada kendini belli eden sertliğimle buluşunca siyahın hakim olduğu odaya hafif bir kıkırtı bırakmadan edemedim. Daha fazla aklımı bulandırmadan yataktaki takımı aldım ve özenle giyinmeye başladım. Giyindikten sonra yatağın sağ tarafında bulunan aynalı masaya oturup gözlerimi hafifçe belirginleştirecek dokunuşlar yaptım ve yüzümdeki bazı kusurlu yerlere kapatıcı sürdüm. Bu gece oldukça fazla flaş patlayacaktı ve ben ergenlik sivilcelerimle hala baş etmeye çalışıyordum. Onları yarın hiçbir dergi sayfasında veya İnternet sitesinde görmek istemiyordum. Oldukça uzun bir süre kapatıcı ile uğraştıktan sonra son dokunuş olarak en sert kokulu parfümlerimden birini alıp boynumun iki yanına ve enseme doğdu sıktım. Yeterince iyi göründüğüme emin olduktan sonra odadan kendimden emin bir şekilde çıktım ve alt kattaki büyük salona doğru ilerledim. Deri koltuklardan birine yavaşça oturup telefonumdan İnstagram sayfalarında gezinmeye başladım. Keşfetimde neden bu kadar çok çıplak adam vardı benim. Yaklaşık bir 15 dk kendi halimde takılırken merdivenden gelen tok ayakkabı sesi ile başımı telefondan kaldırdım ve karşımda gördüğüm bedene baktım. Onu her gün takımla görüyordum ama bu sefer masa başı işine giden Min Yoongi olmadığı belliydi. Eliyle gözünün üzerine düşen saçlarını düzeltti ve bana döndü

"Nasılım?"
Yavaşça ayağa kalktım, ellerim cebime soktum ve tek kaşımı kaldırarak ağır adımlarla yanına yaklaştım

"Üzerindeki yeni mi?"

"Hayır sadece Perwollle yıkandı"

"Üf ne saçmalıyorsun Yoongi"

Büyük bir kahkaya kopardı ve elini bel çukuruma atarak beni kendine yaklaştırdı

"Benim asi sevgilim neden her şeye geriliyor bakiyim?"

"Gergin değilim hyung"

Belimdeki elini yavaşça kalçama indirdiğinde yutkunmama engel olamadım.

"Seni esnetmemi ister misin küçük tavşancık?"

Küstahça kulağıma fısıldadığı sözcükleri tüylerim diken diken ederken istemsiz gözlerimi kapatmıştım. Kalçamdaki elinin hareketlerinin şiddetleneceğini anladığım anda kendime geldim ve ondan uzaklaştım

"Ehem, belki daha sonra Bay sapkın"

"Sen böyle görünürken nasıl olur da yoldan sapmam söylesene"