Jungkook
Balkonda orta büyüklükte olan masada oturmuş alnımı masaya dayamıştım.Gözlerim haricinde bütün duyularımı açıp dışarının sesini dinliyordum.Konuşmamızın üzerinden baya zaman geçmiş hava kararmıştı,saat suan sekiz sulariydi.Duygularım karma karışık, kalbim yangın yeriydi.Bugün herşey tekrar eski haline dönecekti.
"Heyy melankolik prens!"
"Hıh ?ne?"
"Beş gün dayanman bile mucizeydi zaten" kendini beğenmiş bir şekilde konuştu
"Demek buzdan şatonu benden daha çok seviyorsun ha"Kafamı iyice kaldırıp balkondan dışarı doğru çevirdim
"Evet dışardan gerçekten bir buzdan şato ama içi nedense beni yakıp kül ediyor"
Iç çekerek konustum"Sende gidince yine yalnız kalıcam..Beni de götür! "
Jimin'in bu istekli haline gülmeden edemedim
"Sende Taehyung 'u ara ,o seni eglendirir"
"Hahh! O suratsız mı beni eglendiricek?guleyim bari""Hadi ama jiminnie~ o kadar da suratsiz deği-
Aşağıdan gelen korna sesiyle cumlem yarıda kalmıştı.Kafamı uzatıp baktığımda tanıdık arabayla irkildim."Geldii! Telaşla ayağa kalkıp salona koştum, jimin de arkamdan sakince geliyordu.
"Sacım basim nasıl ,yüzüm iyi görünüyor mu?"
Telaşlı sorum karşısında kikirdayarak cevap verdi
"Çok çirkinsin"
"Hasss, eşyalarımı toplamadım ki"
"Yukarı çıkana kadar topla ben onu oyalarım"
"Hıhı tamam" seri adımlarla taehyung un odasına gittimJimin
Jungkook ordan oraya koşarken zil sesiyle kapıya yöneldim, biraz itlik yapmak güzel olurdu
"Kim o?" Umursamazca sordum
"Sence" sıkıntılı nefes vererek cevap verdi ve bir kez daha zile bastı
" Ah üzgünüm tanımadıgım adamlara kapıyı açmıyorum "
"Park Jimin, bir kez daha zile basmam haberin olsun,eger kapını kullamaya devam etmek istiyorsan şakayı birak!"
Daha fazla diretmeden kapıyı açtım
"Sakin ol Yoongi ,bana haksızlık etme seni ne kadar sevdiğimi bilirsin" 'sinir şey ' icimden söylendim
"Ya bilmez miyim ,Jungkook nerde? "Kolundan tuttuğum gibi onu içeri soktum ve konuşmasına fırsat vermeden kapıyı kapattım
"Hazırlanıyor salona geç "
Huzursuzca yerinde kipirdandi,ters bakışlar esliginde salona yürüdü
"Jungkook a bi bakıp geliyorum ,Jungkook ahh?"Arka odada doğru yürüdüm ve odamın kapısını açtım.
"Seni bekliyor"
"Tamam geçelim içeri "
Birlikte salona yürümeye başladık ve sonunda büyük buluşmaaJungkook
Stresten eşyaları nasıl tıktığımı hatırlamıyorum, aynada üstüme başıma şöyle bir göz gezdirdim.Üstümde beyaz bir tişört altımda siyah dizleri yırtık dar bir pantalon vardı. Kiyafetlerimi koyu kahverengi saclarımla tamamlıyordum.Kapı açılıp taehyung un geldiğini görünce valizimi alıp birlikte salona doğru yürümeye başladık. Koridorun sonuna gelip salonun açık kapisindan içeri bakinca camın önünde dışarıyı izleyen bir adet takım elbiseli Yoongiyi gördüm. Adam arkadan bile yakışıklıydı.
Jimin in sahte oksuruguyle bize doğru döndüğünde göz göze geldik.Masum bakislarimi ona gonderirken onunda bana aynı şekilde baktığını gördüm ."Selam "birden konuşmasıyla beni transtan cikardi
"S-selam " elimdeki valizi yere bırakıp ona doğru yavaşça yürümeye başladım .Sanki odada yanlizmisiz gibi tek odak noktam oydu.Böyle gelişimi garipsemis gibi kafasını hafif yana yatirdi.Yanına kadar geldiğimde büyük bir açlıkla kollarimı beline dolaylip sarildim
"J-jungkook"
Bir an duraksayip adımı söylese de tek eliyle sirtimi sivazladı
" Seni ozlemişim" ne? ,ne diyorum ben ayrıl jungkook ayrıl
Kendimi ondan çekerek kafamı yere indirdim
"Bende"
Duyduğum kelimeyle gözlerimi pörtleterek kafamı kaldirdim ve arkama donup kapı pervazindan ayilip bayilarak bizi izleyen Jimin'e döndüm ."Artık gidelim jungkook "
"Ah tamam hyung,istersen sen önden git bende ..
"Tamam tamam vedalasin" gözlerini devirerek konusunca kikirdamadan edemedim.
Kapıya doğru giderken yerde duran valizimide alarak evden çıktı."Aman ne duygusal. Sununla aynı evde nasıl yasiyorsun hala anlamiyorum. Ruhsuzz"
Ona doğru yürüyüp birden kollarımı boynuna doladım
"Desteğin için teşekkür ederim Jimin ah~ "
Ellerini saclarima atip yavaşça karıştırdı ve o da bana sarıldı
" Sık sık uğra, kahvaltıya gel ya da akşam yemegine"
" Ay !onunla aynı masaya oturmam ben insanin ömrünü çekiyor adam"
Hala sarılarak konusuyorduk.Sonunda ayrılıp yanagima bir öpücük kondurdu
"Şımarık " diye kikirdadigimda gözüm evin kapısının açık olan araligindan bizi kasları çatık bir halde izleyen Yoongiye kaydı.
"Daha fazla dramatik hale getirmeden ben kaçiyim"
Kapıya kadar yanımda yürüdü kapiyi iyice açıp yoonginin bedenini iyice kadraja soktuk.
"Sen hala burda misin ya " dalga gecercesine konuştu Jimin.
Yoonginin sinirlendigini anladığım için hemen kendimi onun yanına attım
"Görüşürüz Jimin"
"Görüşürüz bebeğim " kustahca elini tekrar saclarima daldirdi, bilerek yapiyor.
O anda yoonginin kolumdan tutup asansöre çekmesi bir oldu.
"Noluyo be"
Kendimi bir anda asansörün içinde buldum .Yoongi sıfıra bastı ve sessiz bir sekilde zemin kata indik.Asansörün kapısını hizla açıp binadan cikti bende arkasindan yavaşça çıktım. 'Kiskandi mı şimdi bu beni yoksa bana mi öyle geliyor'
Yüzüme belli belirsiz bir gülümseme yerlestirdim .Onun çoktan arabaya binmiş olduğunu gördüm bende siyah son model arabanın yanına yürüyüp kapıyı açtım ve on koltuğa yerleştim. Birden konusmasıyla başımı ona çevirdim"Onunla aranızda bisey mi var ?" Ruhsuzca sordu ve aynı zamanda arabayı çalıştırdı. Bir dakika ne sordu bana bu şimdi ?
"Kiminle ?Jimin'le mi ? Hayır neden?" Hızlı hızlı konuşup tepkisini bekledim.Ahh kesin bizi kiskandi
"Bilmem öyle hissettim ,gerçi beni ilgilendirmez" arabayı orta hızda sürerken benim aksime yavaşça cevapladı
"Jimin benim çocukluk arkadasim hyung bunu en iyi sen biliyorsun onunla çok yakınız "
"Hıhı öyle " gecistirerek söyledi
Konuyu kapatıp sessiz kalmayı tercih ettim o da yol boyunca tek kelime etmedi zaten. Yoongi bu güne kadar eve kız arkadaşlarını getirirdi hatta onlarin birkaciyla akşam yemeği yemisligimiz bile var .Onun kadınlara olan ilgisi en iyi ben bilirken şimdi bizi öyle görüp kaslarını çattı diye niye umutlandigima anlam veremedim. Belki demekten hic vazgecmedigim için bu akşam da bana belki dedirtecek şekilde davranması beni iyice karıştırmıştı.
Sonunda devasa evin garaj kapısı görüş açımıza girdi.Arabayla yaklaşıp otomatik kapının açılmasıyla içeri girdik.Yoongi arabayi bahçede durdurunca etrafima bakindim"Burda in ve eve gir valizini yukarı cikarttiririm"
"Sen?"
"Bir telefon konuşması yapıp geleceğim "
"A peki " kapıyı açıp yaklaşık bir haftadır burnumda tüten eve doğru yürümeye başladım. Bir yandan da onun kiminle konuştuğunu merak etmeden duramiyordum.Belki de yeni sevgilisiydi yada sirketten bir iş adamı olabilirdi.Dusuncelerimin arasında büyük villa kapısının önüne kadar geldim.Kapının yanina yerleştirilmiş olan tuşlara sadece ikimizin bildiği şifreyi girerek kapıyı açtım. Içeri adimimi atıp arkamı döndüm ve bahçede telefonla hararetli şekilde konusan Yoongiye son kez bakıp kapıyı kapattım.Yoongi
Jungkook arabadan inip eve doğru yürürken bende arabadan indim ve anahtarı şoföre vererek arabayı garaja goturmesini işaret ettim.Cebimden telefonumu çıkararak rehberden aradığım ismi buldum ve arama tuşuna bastım .
"Alo" Saat geç degildi ama onun sesi uykulu geliyordu
" Bir an önce taehyungla aranı yapmaya bak ,yoksa onu ortadan kaldırmak zorunda kalicam!"
"Ne ? Ne oldu birden "
" O çocukla arani iyi tut götü başı ayrı oynamaya başladı "
"Ahh neden ben ,Tanrım"
"Iyi geceler Taehyung !"
Bir iki bölüme küçük bir yakınlaşma koymayi dusunuyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
COLD MAN
Fanfiction"Sana doyamıyorum Jungkook ~" YOONKOOK kitabıdır. Ekstra;vmin *Karakterler Min yoongi Jeon jungkook Park jimin Kim taehyung Jung hoseok (girdi çıktı) Mantık aramayın *