Jungkook
Gece saat üç sularıydı.Dekorasyonunu kendim yaptığım odamda loş bir ışıkta açık olan perdeden yüksek ağaçları ve içeri sızan ay ışığını izliyordum. Çok küçükken buyukannemin anlattığı büyülü korkunç hikayelerin etkisinden halâ cikamadigim için özellikle dondurmeli bir anahtar (Evet bilen bilir o ışığı açmak için bastığımız şeyin ne hikmetse adı anahtardir) taktırmıştım.
Dışarıda ayaz vardı ve rüzgar ağaçların hareketlenip korkunç gölgeler yaratmasına sebep oluyordu. Neden evin ön tarafından bir oda secmemistim ki?Yoongi hyungun odası bu koridirda diye direk buraya yerlesmistim. Saatlerdir gözümü bile kırpamamın verdiği yoğunlukla yataktan kalktım, bu korkunç odada galiba daha fazla duramayacaktim .Odamdan çıkıp uzun ve karanlık koridorda önümü görmeye çalışırken birden bire kolumdan tutulup duvara carpildim.
"Aghh" sırtımda ve kolumda şiddetli bir baskı hissettim.Tam bagiricakken tanıdık kokuyla ağzımı kapattım. Bu yoonginin yüzlerce dolarlık parfumunun kokusuydu.
"Bu saatte ne dolanıyorsun burda Jungkook!"
Sinirli bir şekilde yüzüme yaklaştı. Karanlıktan dolayı hala birbirimizi gormuyorduk."Uyuyamadım .Ayrıca sen ne dolasiyorsun ve kolumu sıkmayı bırak ..Aahh!!"
Yüzüne doğru acıyla bagirdigimda ellerini kolumdan çekmiş ve beklenmedik şekilde bel oyuntuma koymuştu.
"N-napiyorsun?" Korkakca kısık sesle sordum. Kalbim maraton koşusuna tekrar başlamıştı, zaten genelde pek de dinlenmezdi özellikle yoongi böyle tuhafken.
"Görmüyormusun bana ne yaptıgını?" Sakin ve sert bir tonda sordu
"Neden bahsettiğini anlamıyorum hyung "
Elini daha çok belime dolayip dudaklarini kulagima yaklastirdi.
"Beni deli ediyorsun. " derin bir iç çekti. Sesi artık sadece fısıltı olarak geliyordu
" Bakışların ,gulusun, kokun,bana ne olursa olsun tahammül edisin beni deli ediyor ,kardeşim ."
Son kelimesini kırgın bir şekilde söylediğinde kulağıma fisildadiklari karşısında şok geçirmiştim. Ne yani bunca zaman o da benim gibi hisler mi besliyordu?Bende bana kardeş gözüyle bakıyor diye evden bile ayrılmıştır. Birdakika kardeş, kardeşim. ..
"Y-yoongi sen bana y-yani ama sen şimdi dedink-"
"Ne dedigimin farkindayım jungkook, evet seni kardeşim olarak görüyordum ama zamanla ahh...zamanla sana baglandim ve artık küçük kardeşim olmadığını ikimizde biliyoruz"
Başını boyun girintime sokup çenesini omzuma yasladı.Ona asla ondan hoslandigimi soylemeyecektim.
"Hyung"
"Sshh.Birşey söylemek zorunda değilsin sadece bunu artık içimde tutamazdım ,gel"Elini belimden çekip bilegimi tuttu ve beni odasina doğru götürmeye başladı.Tepkisizce onu takip ettim. Sonunda odaya girip büyük yatağa yöneldik. Ay yok artık hemen mi?
"Uyuyalım"
Fesatligima küfür edip söylediklerine itaat ederek onunla birlikte yatağa girdim.Yillardir hayalini kurduğum anin sefasını surmem gerekirken aklima saçma fikirler getirip kendimi huzursuz ediyordum.Sonunda transtan çıkıp hic kavusmadigim ama hasret oldugum bedene dönüp loş gece lambasının ışığında yüzünü izledim .O da bana dönük bir şekilde gözlerini kapatmış sanki az önce söylediklerini sindirmeye çalışıyormuş gibi tepkisizce yatıyordu .Ona biraz daha yaklaşıp kafamı çenesinin altına koymuştum. Artık tek bildiğim hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacagiydi .
(Kısa bir bölüm oldu ama suan hiç vmin havamda değilim diğer bölüme kaldı artık)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
COLD MAN
Fanfiction"Sana doyamıyorum Jungkook ~" YOONKOOK kitabıdır. Ekstra;vmin *Karakterler Min yoongi Jeon jungkook Park jimin Kim taehyung Jung hoseok (girdi çıktı) Mantık aramayın *