Sen ki güzelliğin portresi, sen ki yedi katın yedincisi. gökyüzüne uçup gitmene, gece ile karışıp yıldızlarla süslenmene izin veremem. sana sahip opmuşken, hayalmişsin gibi davranma. ben kaderimi senle değişmem.
"Herkes ateşin etrafında toplanmış bile, gidiyorum gelecek misin?"
Çadırı en sonunda kurduğumuzda, alnımda ki ter damlasını elimin tersiyle silmiş ve yorgun bakışlarımı Namjoona çevirmiştim.
"Sen git, ben birazdan gelirim."
Elinde ki açılmamış kırakeri elime tutuşturduğunda başıyla beni onaylamıştı.
"Geleceğini sanmıyorum ama gel."
Gözleriyle kırakeri işaret ederek konuşmasına devam etti.
"Bunu da yemeyi unutma, geldiğimizden beri bir lokma atmadın ağzına."
Önce başımı elimde ki kırakere yönlendirmiş, sonrada hafif tebessümümle ona çevirmiştim.
O çok düşünceli biriydi.
"Peki"dedim mırıldanarak.
"Sen git artık, Müdür kampa şarkıcı bile getirtmiş baksana."
Gülerek söylediğim şeyle dudaklarını isteksizce büzmüştü.
"Şarkı dinlemekten pek hoşlanmam, kamp sessiz ve sakin geçse daha iyidi aslında."
Kafamı sallayarak onu anladığımı belirtirken sırtını ittirmiştim.
" Hadi artık, diğer arkadaşların seni bekliyor."
Adımlarını hızlandırarak benden uzaklaşmıştı.
"Tamam ittirme, gitmemi bekliyorsun sanki
"Sessizce gülerek başımı onaylamazca iki yana salladım.
"Sadece yalnız kalmak istiyorum diyelim."
Kaşlarını havalandırırken alayla yüzüme bakmıştı.
"Öyle olsun"
Elini kaldırarak işaret parmağını bana doğru uzattı.
"Eğer sıkılırsam yanına gelirim ama."
Bakışlarım ondayken yere oturmuştum.
Dün hava yağışlı olduğundan yerde ki çimler ıslanmış ve çamur ellerime yapışmıştı.
Düşüncesizce yere oturduğumdan dolayı pantolonumun kirlendiğini hissedebiliyordum.
Buruşturduğum yüzümü ellerime çevirerek onu başımla onaylamıştım.
"İçimden bir ses sıkılmayacağını ve gününün o şarkıcıyla birlikte mükemmel geçeceğini söylüyor"
"Umarım." demişti mırıldanarak, ardından hızlı adımlarıyla ileride onu bekleyen arkadaşlarına taraf gitmişti.
Başımı ondan alarak hala çamurlu olan ellerime yönlendirmiştim.
Ardından peçetenin olmadığı bilgisini hatırlayarak ellerimi birbirine sürterek çamuru çıkarmaya çalışmıştım.
Elim hala temzilenmesede, çamurun çoğu gitmişti.
Hafif kirlenmiş olan ellerimi başımın altına koyarak ıslak çimlere uzanmıştım.
Ellerimi temizlememin sebebi başımın altına koyacak olmamdı, onun dışında çamurlanan pantolonum veya yasladığım sırtımın kirlenecek olması pek bir sorun teşkil etmiyordu benim için. Çamurdan rahatsız olmuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dernière Etoilé, Jenmin
FanfictionVe sen gökyüzünü inleterek yeryüzüne düştüğün gün , ölü ruhunun gri külleri mezarımı süslemiş olacak. Park Jimin & Jennie Kim & Min Yoongi ©Zarbanit | 2020 | Temmuz