Sen ateşle değil aşkla oynuyorsun. Dikkat et meleğim, ateş teni aşk kalbi yakar.
...
Hayat nede garipti öyle değil mi?
Yaşam her zaman sırlarla doluydu ve en çokta bu sırlar bizi ayakta tutabiliyordu.
Ölümü bilen bir canlıydık, ölümden haberdardık, ancak yinede yarınlarımızı hep merak eder ve bir umudu içimizde barındırarak nefes almaya devam ederdik.
Kim bilir, son nefesimi vermeme on dakikadan daha az bir süre bile kalmış olabilirdi fakat yinede ben bundan bir haber, içi sürekli dolu olan zihnimle meşguldüm.
Her zaman yaptığımı yapıyordum, düşünüyordum.
Onu düşünüyordum, onu ve eskiyi.
Park Jimin ve Min Yoongi kardeşti.
Ne gülüşleri birdi, ne bakışları, nede soyadları.
Ancak o ikisi yinede kardeşti ve ben sadece sessizce bunu kendime yedirmeyi tercih ediyordum.
Sessizdim.
Her zamankinden daha da sessizdim.
Sadece sessiz olmak ve buradan bir an önce eve gidip kafamı toplamak istiyordum.
Her şeyden ve herkesden uzak kalmak istiyordum.
"Kağıdını çek Jennie, sende sıra."
Yarışma bitmişti ve saat sabahın erken saatleriydi.
İki veya üç arası.
Çekirgelerin sesi kulaklarıma ilişirken, bacaklarımı birbirine dolamış vaziyette gözlerimi etrafta çember şeklini almış bir şekilde doğruluk yada cesaret oynayan sınıfızmızda gezdirdim.
Bıkkınlıkla bir nefes vermiştim serin havaya.
Gözlerimi birbirine bastırarak sıkmış ve yutkunmuştum.
Huzursuzdum, bıkmıştım.
Sınıfımızla birlikte oyuna katılan Min Yoongiden de, hayatımdan da bıkmıştım.
Onlar kardeşti ve ben ne tepki verceğimi dahi bilmiyordum.
Ne kızabiliyor ne de başka bir şey düşünebiliyordum, sadece susuyordum ve en çokta bundan nefret ediyordum.
Gözleri üzerümdeydeydi. Gözleri her saniye üzerümdeydi.
Nefes alırken de, huzursuzca kıpırdanırken de, yutkunurken de, gizlice ona bakarken de gözleri sürekli üzerimdeydi ve ben ona sinirlenemiyordum bile.
Gözlerimi onun durgun yüzünden yavaşça çekmiş ve önümde ki fanusa çevirmiştim.
İçerisinde doğruluk ve cesaret kartları karışmış bir şekilde önümde duruyordu.
Elimi isteksizce fanusun içine daldırmış ve bir kağıt çekmiştim. Cesaretle uğraşamayacak kadar yorgundum, bu yğzden doğruluğun çıkmasını umuyordum.
Tüm gözler üzerimdeydi, onunkilerde dahil.
Ve hatta bizi uzaktan bir köşede sandelyesine oturmuş bir şekilde dalgınca ve öylece izleyen yeni sınıf hocamız seçilen Park Jimininkiler de dahildi.
Yavaşça elimde ki kartı açtığımda üzerinde yazan doğruluk yazısını görmüş ve derin bir nefes vermiştim.
Şu küçücük şey bile beni şuan mutlu ediyordu çünkü zorla oynatıldığım bu oyunda başka mutlu olacağım bir şey bile kalmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dernière Etoilé, Jenmin
FanfictionVe sen gökyüzünü inleterek yeryüzüne düştüğün gün , ölü ruhunun gri külleri mezarımı süslemiş olacak. Park Jimin & Jennie Kim & Min Yoongi ©Zarbanit | 2020 | Temmuz