14

594 87 116
                                    

Her sokak ezberlemiş adını.

Dünya ikiye bölünseydi eğer, ben sanırım iki parçadada yaşayamazdım ve arafta kalırdım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Dünya ikiye bölünseydi eğer, ben sanırım iki parçadada yaşayamazdım ve arafta kalırdım. Siyah mı yoksa beyaz mı diye sorsalar, ikisinede olan aşkımdan griyi seçerdim muhakkak. Ben güneşi de severdim, ayı da.

Belki çoğu insan gibi kararlı değildim. Ancak bu beni farklı yapan tek şeydi, sevdiğim tek özlellğimdi belki.

Ben belki Yoonginin gülüşünü aklımdan silemiyordum fakat şu vardı ki, ben karşımda duran bu adamın gülüşüne de yavaşça kapılıyordum.

Nadir gösterdiği gülümsemesi beni gittikçe kendine çekerken, boğazımda hissettiğim kalbimi dahi yavaşlatamıyordum.

Biliyordum, ben kendimi tanıyordum.

Her ne olursa olsun, ne kadar inkar edersem edeyim, ben ona kapılıyordum. Ve en önemlisi de, o Yoonginin abisiydi ve ben büyük bir hatanın içine düşüyordum.

Gözlerim dolgun dudaklarına kayarken hafif bir gülümseme bırakmıştım.

Onun elleri belimdeyken, ben ellerimi göğsüne çıkarmıştım yavaşça.

Net bile düşünemiyordum, onun nefesi tenime karışıyordu ve şuan tek düşünebildiğim huzur veren kokusuydu.

Lanet olsun.

Ben sözümün arkasında bile duramayan bir küçük kızdım sadece.

Avuç içlerim terliyor, zihnimin iyice bulanıklaştığını hissedecek kadar kokusunda sarhoş oluyordum.

Derin bir nefes almış ve gözlerimi gözlerine çıkarmıştım tekrardan.

"Öyle mi, demek en çok sizi ilgilendiriyor."

Yıtkunduğunu gördüm.

Mayışmış hali beni deli ediyordu adeta.

O çok bitkin görünüyordu, her zaman olduğu gibi, Saçları dağılmış, göz altları morarmıştı. Kiraz rengi dudaklarının rengi gün geçtikçe soluklaşıyordu sanki, teni bembeyazdı bugün.

Sanki gün sayıyordu, ölüme, her şeyin sonuna ve de bir çok sonzuz acıya.

Onun için üzülüyordum. O iyi değildi ve ben onun iyi olduğunu görmek isteyecek kadar aptallaşıyordum.

Elleriyle belimi sıkılaştırarak düşmemi engelleyecek şekilde bedenimi iyice kendine sararken, nefesinin tenime deydiğini hissettim.

"Jennie,

Sessizce adımı mırıldanırken yüzünü yüzüme daha çok yaklaştırmıştı.

" Eve götürmeliyim seni, tekrar kötü olacaksın yoksa. "

Gülümsedim hafifçe.

"Endişelenmeyin Bay Park, ben çok iyiyim."

Başını iki yana sallamıştı onaylamazca.

 Dernière Etoilé, JenminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin