6

786 140 88
                                    

Bölümün uzun olması dışında bir sorun yok. Bir voteyi veya bir yorumu çok görmeyin.

Ayrıca biraz okunmalar artsın ancak öyle bölüm atayım dedim, yayımladıktan üç gün sonra hemen yb attım. Of çok çalışkanım.

Bahçede ki havuzun tam yanında bulunan çardağa yavaşça oturmuş ve derin bir nefes içime çekerek sırtımı arkaya doğru yaslayıp gözlerimi huzurla kapamıştım.

Yüksek sesten her zaman rahatsız olurdum ve içeride ki insanların bağırışlatından ancak böyle kurtulabilirdim.

Hava serindi ve hafif rüzgar bedenimi okşuyordu. Biraz sonra yağmur yağacakmış gibiydi, bunu kararmış ve iç içe geçen bulutlsrdan anlayabiliyordum.

Başımı arkama doğtu savurarak rahatlamaya karar vermiş ve serin havanın tadını çıkarmıştım. Şu an etrafta ki nemli havayı partiye tercih ederdim.

Her ne kadar Chae ye söz versemde geceyi burada geçirecekmişim gibi hissettim. Umarım bana kızmazdı. Ancak yinede benim eksikliğimi çokta hissedeceğini sanıyordum çünkü Jungkookla eminim ki karşılaşmış ve romantik bir dansla tüm gözleri üzerlerine çekmişlerdi bile.

Beni bu partiye getirme amacanın ne olduğunu iyi biliyordum. Arkadaş ortamında yanlız kalacak bir kız değildi, tanımadığı insanlarla direkt sıcak bir ortam kurabilir ve yanlız kalmazdı. fakat onun beni bu partide istemesinin tek amacı insanlara güçlü göründüğümü ve Yoongiden sonra yıkılmadığımı, hala aynı kaldığımı kanıtlamaktı.

Ancak Chaeyoungun bu yapmaya çalıştığı şeyi saçma buluyorudum. çünkü Yoongi zaten beni artık ilgilendirmiyordu. Kiminle veya ne halde, hiç bir şekilde umrumda değildi ve tek umrumda olan şey, bu gece onunla karşılaşmamak ve günü güzel bitirmekti.

Gerçi bu gece annemin duyacağı iyi haberden(!) sonra nasıl günü güzel bitireceğim tartışılırdı.

Şahsen dehşet bir gün geçiriyordum. İyi yanından baksam da kötü çıkıyordu sonuç. Gerçi iyi bir tarafı varmıydı bu günün? Bu da tartışılırdı.

"Merhaba."

Gözlerimi açmış ve sağımdan gelen sese çevirmiştim başımı.

Karşılaştığım yüz tanıdıktı. Evet onu tanıyordum. En azından bu gece ile beraber bu üçüncü defa karşılaşmamızdı.

"Merhaba." diyerek yanıtladım onu. Yavaşça yanıma doğru oturmuş ve yüzünü bana doğru çevirerek bir gülümseme bahşetmişti.

Aynı şekilde gülümsemiş ve hafif doğrularak kollarımı göğsümün üstünde birbirine kenetlemiştim.

"Neden partide değilsin?"

Kaşımın tekini kaldırarak ona soruyu ilettiğimde derin bir nefes vermiş ve alt dudağını dişleri arasına alarak çekiştirmişti.

"Karşılaşmam gereken biriyle karşılaştım ve eğer biraz daha orda dursaydım kavga çıkabilirdi."

Başımla onu onaylamıştım.

"Peki kim o?"

Merakıma yenik düşmüştüm çünkü onu daha henüz tanıyordum ve partirde ki insanların tümü bizim okuldan oluşmaktaydı. Kavgalı olacak kadar bizim okulla alakadar mıydı diye düşünmeden edememiştim.

Alt dudağını en sonunda serbest bırakmış, elini cebine atarak bir şey almıştı. sorduğum soruyla rahatsız olmuş gibiydi.

"Öyle biri, senin tanıdığın biri olacağını sanmıyorum."

 Dernière Etoilé, JenminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin