(Barış ın anlatımıyla)
Nazlı mutfaktan gittikten sonra bende masada oturmuş telefonumla oynuyorum. O sırada Nazlı nın telefonuna bir bildirim geldi. Saat çoktan gece oniki yi geçmişti. Herkes oturma odasında televizyon izliyordu. Nazlı nın telefonunu elime aldım ve otuurma odasına gittim. Nazlı çoktan uyuyakalmıştı. Belli ki koltuklar fazla rahattı durmadan burada uyuyakalıyordu. Kimseye çaktırmadan Nazlı nın telefonuyla mutfağa geri gittim. Acaba mesaja bakmalımıydım? Hayır hayır bakamazdım. O benim arkadaşım. Ya sevgilisinden geldiyse mesaj? Ya da ailesinden gelmiştir. Aaaahh sadece ekranı açıp mesajın kimden geldiğine bakacağım o kadar. Hem bu ayıp bile sayılmaz. Belki önemli bir şey olmuştur ve benimde Nazlı yı uyandırmam gerekir. Telefondaki mesaja bakmak için kendime bir çok bahane uyfurdum. En sonunda dayannnamayıp Nazlı nın telefonunu açıp mesajın kimden geldiğine baktım. Mesaj İpek'ten gelmişti. Ve aynen şöyle yazıyordu
" Doğum günün kutlu olsun balım. Nice güzel senelere. Şu an yanında olmayı çok isterdim ama ne yapalım, sen gelince kutlarız doğum gününü." İpek in mesajını okumamla şaşırdım. Ne yani yarın Nazlı nın doğum günümüydü? İpek'in yazdıklarına bakılırsa öyleydi. Bir şeyler yapmam lazımdı ona bir süpriz hazırlamam gerek diye düşündüm. Ve kafamdaki planımı yaptım. Yarın sabah bizim çocuklara söyleyecektim. Ben bir bahaneyle onu lunapark a götürecektim. Şimdiden bahanemi buldum bile Nazlı'ya lunapark'ta youtube videosu çekeceğim diyip onu götürecektim. Biz gittikten sonra da bizimkiler pasta alıp buraya geleceklerdi. Bizde Nazlı nın doğum gününü lunapark ta kutlayacaktık. Nasıl plan ama? Bence harika bir plan. Bir de siz bu planı uygulama kısmında görün. Yarın için heyecanlıydım. Nazlı'yı mutlu etmek istiyordum. Neden bilmiyorum ama onunlayken kendimi çok farklı hissediyorum. Bana çok iyi arkadaşlık yapıyor. Kendimi özel hissediyorum. O çok iyi kalpli birisi ve ben onu mutlu etmek için elimden gelen herşeyi yapacağım. Çünkü o buna değer. Çünkü ona gülmek yakışıyor. Kimseye yakışmadığı kadar yakışıyor ona. Ve ben de onu güldüreceğim. Nazlı ya bakıp ona sen gülünce sanki bir yerlerde solan çiçekler canlanıyor, birileri çiçek ekiyor ya da güneş doğuyor sen gülünce demeyi çok isterdim. Ama diyemem. Beni yanlış anlamasından korkuyorum. İlk başta onu pek sevmemiştim. Şimdiki kadar. Ama şimdi kendimi buldum o yeşil gözlerinde. Mavi gözlerim daha önce hiçbir yeşile bu kadar yakışmamıştı. Benim maviliğim onun yeşilinde kayboluyordu. Bu gece sabahlar bir türlü olmak bilmedi. Bende uyurken birden geldin aklıma şarkısını dinledim.Birden geldin aklıma yakıverdin ışıkları
Hayret ettim kalbime bazen mutluluktan...Barış hala daha sen arkadaşız de seviyosun işte kabul etsene. Sizce Barış Nazlı'yı arkadaş olarak mı görüyor? Yoksa seviyormu? Bende şimdi kararsız kaldım vallaha. Ne olacağı belli olmaz sonuçta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI ANANAS
Short StoryAnanas bizi sevmedi diye bizde ananası sevmekten vaz mı geçelim? Ben ne bana kırmızı anası verdikten sonra kaybettiğim Barış tan vazgeçtim ne de kırmızı ananası düşürdüğümde kaybettiğim Barış tan vazgeçtim.