22

1.9K 180 63
                                    

Yoongi, Hoseok'un dans etmeye başlamasından itibaren bir şeyler döndüğünü anlamıştı. Şuan arkadaşının orada ne işi olduğunu kesinlikle anlamamıştı. Kendisinden habersiz hiçbir iş yapmayan Hoseok'un yaptığı sürpriz alfayı kesinlikle şaşkınlığa uğratmıştı.

Tabii bu konuda da yanıldığını çok geçmeden anladı. Asıl sürprizi Jimin'in dans edişini gördüğünde yaşamıştı. Toplumlarında bekar omegaların bu şekilde davranışlarda bulunmaları yasaktı. Bu geçmişten bu güne gelen bir durumdu. Kendiside bu saçmalığı onaylamıyordu ancak insanların kafalarında olan düşünceler değişmiyordu. Hepsi eski kafalıydı Yoongi'nin gözünde.

Bu işin de yanında oturan ve keyifle gösteriyi izleyen Jin'in başı altından çıktığına kesinlikle emindi. Şuan bir şey yapmak akıllıca olmayacağından gösterinin bitmesini bekliyordu. Sonrasında ise kendisine verilmesi gereken bir hesap vardı.

Tam gösterinin bittiğini düşünerek ayağa kalkmıştı ki karanlığın içinden tüm zerafetiyle ortaya çıkan genci gördü. Attığı adım yarım kalmış ve geri yerine oturmak zorunda kalmıştı. İşte bunu hiç beklemiyordu. İşin içinde Yong Sun'un da olabileceğini asla aklına getirmemişti.

Gencin yaptığı her hareketi dikkatlice izliyor ve yüzünde oluşan beğeni ifadesini silemiyordu. Yong Sun geri geldiğinden beri alfayı şaşırtmaya devam etmişti ve etmeye de devam ediyordu aynı şimdi olduğu gibi.

Yong Sun'u görmek Yoongi'yi kesinlikle sakinleştirmişti. Bunu inkar etmenin bir anlamı olduğunu düşünmüyordu. Ta ki genci diğer dansçıların elleri üzerinde görene kadar. Kıskançlığın tüm damarlarında dolandığını hissediyordu Yoongi. Herhangi birinin ona dokunma düşüncesine katlanamıyordu.

En sonunda yaptıkları gösteri bitmişti ve yine her yer karanlığa bürünmüştü. Yoongi daha fazla beklemeden yerinden kalktı ve kimseye bakmadan yürümeye başladı. Arkasından arkadaşlarının geldiğini biliyordu.

"Yoongi yani bir ihtimal sinirli olabilir misin? Gösteri mi hoşuna gitmedi yoksa?" Jin eşinin yanından ilerlerken bir yandan da Yoongi'nin sinirinin hangi boyutta olduğunu kestirmeye çalışıyordu.

"Sinirli mi? İnan şuan hissettiklerimin yanından bile geçemez o kelime." Jin kesinlikle korkmaya başlamıştı. Yoongi tekrar yürümeye başlamış ve gülürek konuşan üçlünün yanına gelmişti.

Yapılan gösterinin sorumlusunu sorduğunda Yong Sun'un öne çıkması alfayı şaşırtsa da sesini çıkarmamıştı. Gözlerinde yanan ışıkları gördüğünde bu sözünden geri dönmeyeceğini gayet net anlamıştı.

Yong Sun'un kolundan tutarak yürümeye başlamıştı. Başlarda kolunu çekiştirmeye çalışsa da sonradan bu işten vazgeçmiş gibi hareketlerini kesmişti. Festival alanından ve ışıktan uzaklaştıkça genç olan daha da gerilmişti. Karanlık olmasından kaynaklı olarak da önünü göremiyor ve sürekli olarak ayağı bir şeylere takılıyordu. Yoongi de bunu fark edince bileğinde duran elini aşağı kaydırarak gencin elini tutmuştu.

Bu temas ikisinin de ürpermesine neden olmuştu. Jungkook için yeni olan bu his Yoongi'nin en özlediği şeydi. Yoongi diğerinin bir şey dememesinden güç alarak tuttuğu eli biraz daha güçlü kavradı ve yoluna devam etti.

İkili festival alanından biraz daha uzaklaştıktan sonra bir ağacın altında durmuştu. Burası Yoongi için oldukça anlamlı bir yerdi. Sadece bunu karşısında kendisine beklentiyle bakan genç bilmiyordu. Ona burası ile ilgili anılarını anlatmayı ne kadar istese de kendini frenlemek zorunda hissediyordu. Ne zaman ona eskiden bahsetse ya da adını söylese genç aksini iddia ediyor ve çekip gidiyordu. Bu sefer ikisini de yapmayacak ve yeni bir anı oluşturacaktı.

Fernweh || YoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin