45

1.9K 172 231
                                    

So Hyun ateşi düşen gence gülümseyerek baktı. Kızgınlık dönemine girdiğine inanamıyordu. Gerçi içerisinde bir kurt ile birlikte yaşadığına da hala inanmakta zorluk çekiyordu.

"İyi olacak mı?" So Hyun kızgın bakışlarını adama çevirdi. Git demesine rağmen hala burada beklemeye devam ediyordu.

"Kesinlikle iyi olacak ancak artık gitmen gerekiyor. Senin de etkilendiğin belli." So Hyun'un bakışları bu sefer anlayışla baktı adama. Genci merak ettiği için burada beklediğini bilse de o bir alfaydı ve şuan evlerinde koku yaymaya devam eden bir omega vardı. İkisinin yan yana durmaya devam etmesi hiçte akıllıca olmazdı.

Myung Soo boğazını temizleyerek adama baktı. Gerçekten de şuan hiç iyi değildi. Jungkook'un yaydığı tatlı feromon kokusu ciğerlerine işlemiş gibi hissediyordu. Oksijen yerine genci soluyordu sanki. Ve adam haklıydı. Artık burada daha fazla kalamazdı. Kurdunu sakinleştirmesi gittikçe zorlaşıyordu. Buraya gelme amacını bile unutmuştu.

"T-amam gidiyorum." Myung Soo yeniden öksürdükten sonra arkasını dönüp yavaş bir şekilde kapıya doğru yürüdü. Aklındaki düşünceler bile adım atmasını zorlaştırıyor gibiydi. Jungkook'un normal bir insan olduğunu sanıyordu ama hayır öyle değildi. Bir omegaydı ve bunu kimse bilmiyordu. Cadının kendisini onlarca kez uyardığı bir konuydu bu. 'Bu durumdan kimseye bahsedemezsin' demişti. Zaten birine de bahsedecek değildi ama nedenini de merak etmeden duramıyordu.

Kapıdan çıkacakken yeniden cadının sesini duydu.

"Kuzenin için benim yapabileceğim bir şey yok. Dediğim gibi eğer birini seçmezse sonu maalesef ki hiçbirimizin istemediği şey olur." Myung Soo can sıkıntısıyla kafasını sallayarak anladığını belirtti.

"Ağrıları için bir şeyler hazırlayacağım daha sonra gelip alırsın ve yeniden uyarıyorum Jungkook'un durumunu birine dahi söylemeye kalkma."

"Merak etme en az senin kadar ben de değer veriyorum ona ve kimseye söylemeye niyetim yok. Yarın geri gelirim."

Adam daha fazla bir şey demeden kapıyı ardından yavaşça çekip evden ayrıldı. So Hyun yine tek başına kalmıştı evde. Yapacak bir şey olmadığı için yeniden gencin ilacını yapmaya yöneldi. Bu şekilde dengesizce koku yaymaya devam etmemesi için ilaç içmesi gerekiyordu. Hem kızgınlığı bastırılmış olacak hem de koku olayı ortadan kalkacaktı.

Bir saat kadar sonra içeriden gelen sesler ile elindeki ilacı dikkatle masaya bırakarak odaya yöneldi So Hyun. İçeri girdiğinde gencin uyanmış olduğunu gördü.

"Evimde uyumaya fazla alıştığını düşünmeye başlayacağım."

Adamın neşeli sesi Jungkook'un da gülmesini sağladı. Gerçekten de haklı olduğunu düşünüyordu. Sürekli olarak buraya gelip adamın yatağını işgal ediyordu. Utangaç bir şekilde gülümseyerek o da adama baktı.

"Size yatağın kirasını vermeye hazırım. Mesela evinizi temizleyebilirim ya da yapabileceğim herhangi bir şey verebilirsiniz." Adam gülerek gencin söylediklerini eliyle geçiştirdi.

"Hadi içeri gel çorba yaptım, daha sonra da ilacını içersin. Kızgınlığını bastırmak için." Jungkook'un ilk başta anlamadığını gördüğü için açıklama yapma ihtiyacı duymuştu. Sonra da odadan çıkıp yeniden salona döndü. Masasında biraz yer açarak gencin yemesi için çorba doldurdu kaseye. Jungkook'ta çok geçmeden gelmişti. Çekinerek oturduğu masadan gelen güzel kokular karnının bir kez daha guruldamasına neden oldu.

"Afiyet olsun. Beğenirsen daha var."

"Teşekkür ederim. Her şey için." Jungkook utandığı için kafasını çorba kasesine doğru eğmiş ve kaşıkla uğraşıyordu.

Fernweh || YoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin