35

1.8K 187 105
                                    

Jungkook yeni odasına yerleştikten beri bir hafta geçmişti. Bu süre zarfında dışarı hiç çıkmamış, kendi küçük dünyasında kaybolmuştu. Genellikle düşünüyordu. Düşüncelerinden  biri çıkmaz bir sokağa girince de başka birine geçiyordu.
Jimin geliyordu yanına sıklıkla. En büyük eğlencesi yeni yeni bir şeyler söylemeye çalışan Minji ile uğraşmaktı. Bebekleri bu kadar sevdiğini Minji ile tanışınca öğrenmişti Jungkook.

"Bu akşam büyük bir yemek düzenliyor Yoongi hyung." Jimin göz ucuyla arkadaşına bakarak konuştu.

"Ee bundan banane Jimin." Jungkook ise hiç oralı bile olmamıştı. Oraya gidip de Yong Sun'un yüzünü görmek istemiyordu.

"Sende davetlisin ama." Jungkook sonunda Jimin'in yüzüne bakmıştı bu laftan sonra.

"Tesekkürlerimi ilet ama gelemeyeceğim."

"Neden peki? Yani biliyorum Yong Sun oldukça sinir bozucu ama.."

"Jimin-shi o senin kuzenin böyle konuşman hiç uygun değil. Hem onunla ilgili değil sadece işim  var."

"Kuzenim falan değil o benim. Yani aramızda kalsın ama kendisini pek sevmem. Ne işiymiş bu acaba?"

Jungkook omuzlarını silkerek dudaklarını büzdü.

"Bilmem bulurum bir iş kendime." Jungkook gülümseyerek yeniden Minji'ye döndü. Jimin üzgün bakışlarını arkadaşının yüzünde gezdirdi.  Odasından çıkmaması yetmezmiş gibi yemekte yemiyordu. Zayıflayan bedeni Jimin'i endişelendiriyordu.

"Jungkook.. Kendine bu kadar umursamaz davranma. Seni böyle görünce çok üzülüyorum."

Jimin'in konuşması Jungkook'u daha çok üzmüştü. Kendini böyle düşünmesi şuan Jungkook'un gerilmesine neden oluyordu. Çünkü ondan bir şeyler saklıyordu. Bayağı önemli bir şeyi. Ama ne zaman omegasından bahsetmek istese dili dolanıyor iki kelimeyi yan yana getiremiyordu. Bir süre daha diye düşündü. Bir süre daha saklayacaktı sonrasında bu gerçeği arkadaşıyla paylaşacaktı.

Jimin'e cevap vermek yerine aklına takılan bir soruyu sormayı tercih etti Jungkook. Bu soru esasen Lee sürü lideriyle konuşmalarından beri aklında dolanıp duruyordu. 'Ruh eşi' meselesi. O zaman kendisi olduğunu sandığı ama öyle olmadığı konu.

Yong Sun'un ne kadar şanslı olduğunu biraz daha dinlemek ve kendine acı çektirmek istiyordu canı. Ya da sadece Yoongi hakkında konuşmak istediğinden böylesi acı bir konuyu dile getirmek istiyordu.

"Jimin sana bir şey sormak istiyorum. Yani bir yerden duydum ve merak ediyorum."

Jungkook'un parmaklarıyla oynaması Jimin'i güldürüyordu. Ne zaman bir şey soracak olsa bu şekilde parmaklarına acı çektiriyordu.

"Sor bakalım neymiş bu aklına takılan şey."

"Ruh eşi nedir?" Jimin gelen sorunun büyüklüğü ile küçük bir şok yaşadı. Aklına hiç böyle bir şey soracağı gelmemişti.

"Bunu nereden duyduğunu daha sonra söylersin umarım." Jimin gülerek arkadaşının yanına oturdu.

"Her neyse.. Ruh eşi, senin bile daha önce fark etmediğin en özel yanındır. Onu görene kadar ruhunda öyle bir boşluğun olduğunu bilmezsin bile. Ne zaman ki onun gerçek halini görürsün işte o zaman tüm güzellikler ile tanışırsın." Jimin'in gözleri kapalı bir şekilde anlattığı şeyleri Jungkook merakla dinledi. Jimin kendi dünyasına dalınca kıyafetini çekiştirerek kendisine bakmasını sağladı.

"Gerçek hali derken neyi kastettin?"

"Bizlerin gerçek hali kurdumuzdur Jungkook. Ruhunun eksik parçasını sadece onlar görür. Ya da şöyle anlatayım, bir kişinin ruh eşini tanıması için karşı tarafın saf halinde yani kurt formunda olması gerekir. İşte o zaman ruhun tamamlanır."

Fernweh || YoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin