39

1.8K 169 90
                                    

So Hyun uyuyan gencin üzerini örterek yanından ayrıldı. Anlattıkları fazlasıyla çarpıcıydı ve bunun nedenini araştırmalıydı. Böyle olmamalıydı. Gencin buraya gelmesini sağlarken aklında olan bu değildi. Şimdi her şey birbirine girmiş gibi hissediyordu.

"Baba iyi misin?" Adam kızının saçını okşayarak gülümsedi.

"İyiyim canım sadece Jungkook'un durumu aklıma takılıyor." Genç kız da ne olduğunu bilmediği için sadece kafasını sallayarak anladığını belirtti. Ardından çalan kapı ikisinin de birbirine bakmasını sağladı. Genelde misafirleri olmazdı ve gelen kişi oldukça sinirli olmalıydı. Kapının kırılmaması için adam hemen kapıyı açtı. Karşısında liderlerini görmeyi beklemiyordu.

"Bir sorun mu vardı efendim?"

"O burada mı?" Yoongi'nin sabırsız tavrı adamı neredeyse güldürecekti.

"O dediğinizden kastınız Jungkook adındaki gençse evet burada." Yoongi daha fazla bir şey duymaya ihtiyaç duymadan evin içine girdi.

"İçerde uyuyor. Bekleyin de ben geldiğinizi söyleyeyim." Yoongi eliyle adamı durdurdu.

"Gerek yok ben hallederim." So Hyun üstelemeden odanın yerini gösterdi. Yoongi ise genci bulmanın mutluluğunu yaşıyordu. En azından bilmediği bir yere gitmemişti. Burada olduğunu ise Meru Na'dan öğrenmişti. Daha doğrusu kadın sadece tahminde bulunmuştu. Gencin buraya gelme nedeni ise Yoongi'nin canını sıkmıştı. Dünyasına geri dönmek istiyordu. Nasıl onu gönderebilirdi ki? Yoongi fazlasıyla bencil olmak istiyor ve genci burada tutmak istiyordu. Yanında olmasını ve hayatına dahil olmasını istiyordu.

Kendi içinde kabullenmişti artık bu durumu. Yong Sun öncesinde onun her şeyiydi bu doğruydu evet ama şimdi öyle hissetmiyordu. Belki de aradan geçen yıllar buna neden olmuştu bilmiyordu ancak artık onunla olmayacağını biliyordu. Yanında istediği tek insan şuan melek gibi bir şekilde uyuyan bu gençti.

Yüzünde beliren gülümsemeyle yatağa doğru yanaştı ve hakkı olmayan bir şey yaptı.

Jungkook'un saçlarını koklamak gibi.

Öylesine güzel kokuyordu ki daha fazla hissetmek için gözleri kendiliğinden kapandı. Kendisini sevmediğini söylemişti evet ama Yoongi bunu kabul etmiyordu. Bakışları, sözleri ve yanına geldiğinde titreyen bedeni tam tersini anlatıyordu adam. Bu yüzden vazgeçmeyecekti.

"Jungkook?" Genç olan gördüğü rüyanın bölünmesiyle sinirle arkasını döndü. Şuan uyanmak istemiyordu ve belki gözlerini kapatmaya devam ederse rüyasına da geri dönebilirdi.

"Jungkook uyandığını biliyorum." Jungkook bu sözlerden sonra gözlerini kocaman açmıştı. Artık tam manasıyla uyanmıştı ve kesinlikle arkasını dönmek istemiyordu. Yoongi yanındaydı. Rüyalarında dahi dokunmaya korktuğu adam şuan yanı başındaydı. Tabii bu şekilde kaçmanın da bir anlamı olmadığını biliyordu. O yüzden derin bir nefes olarak yatakta doğruldu ve adama baktı.

"Ne işin var yine yanımda? Bensiz duramıyor musun?" Jungkook'un alayla sorduğu soruya Yoongi tüm ciddiyetiyle cevap verdi.

"Daha önce de söylediğim gibi artık sensiz yapamıyorum." Jungkook bu kadar net bir cevap beklemediği için tükürüğü boğazına kaçmıştı. Kaçınılmaz olan öksürük krizine yakalandığında ise Yoongi sırtına yavaşça vurarak geçmesini bekledi.

"Su ister misin?" Jungkook dibinde duran adamı eliyle iterek ayaklandı. Bir gün gerçekten kalbine indirecekti, bunu hissediyordu.

"Hayır istemem, aynı seni de yanımda istemediğim gibi." Yoongi gülerek odadan çıkan gencin peşine takıldı. İçeri geçtiğinde Jungkook'un eğilerek selam verdiğini gördü.

Fernweh || YoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin