Yoongi, yıllar öncesinde verdiği bu av partilerini büyük bir keyifle yapardı. İlk başlarda eğlence ve kaynaşma amaçlı yapılan bu partiler sonrasında Min sürüsünün düzenli yaptığı bir etkinlik hâline gelmişti. Sürüsü için oldukça elverişli bir durum olmasına karşın şuan aklı ve kalbi hiç rahat değildi. Demin yanından ayrılmak zorunda olduğu Jungkook da kalmıştı aklı. Ablasının bakışlarını görmüştü ve hiç hoşuna gitmemişti. Sürü liderleri gelmiş olmasaydı kesinlikle genci kaçırıp buradan götürür ve yalnız kalmalarını sağlardı. Jungkook şuan savunmasız küçük bir ceylandan farksızdı Yoongi'nin gözünde.
Kulağı konuşulan şeyleri duysa da bakışları sürekli olarak Jungkook'un üzerinde dolanıyordu."Yoongi gerçekten hayran kaldım yaptıklarına. Bu kadar genç bir liderden beklenmeyecek başarılar yakaladın. Sırrını bizimle de paylaşsan ne güzel olurdu." Kim sürüsü liderinin konuşmalarını duyan Yoongi kafasını istemese de adama doğru çevirdi. Yaşlı adamın bakışları ve gülüşü Yoongi'nin göz devirmesine neden olmuştu içinden. Çünkü bakışlarında gördüğü şey tam anlamıyla kıskançlıktı.
"Hiç birini tek başıma yapmadım. Yanımda güvendiğim dostlarım var. Hatta birini tanıyor bile olabilirsin. Kim Taehyung?" Yoongi'nin son söylediği şey adamın irkilmesine neden oldu. Bakışları karardı ve Yoongi ile arasına biraz mesafe koyarak uzaklaştı. Yoongi, bu durumdan fazlasıyla memnun olmuştu. Karşısındaki adamı sevmiyordu. Arkadaşına yaptıklarını öğrendikten sonra bir daha yüzünü bile görmek istemiyordu hatta. Ancak sürünün başında bulunduğu için bu tür etkinliklere de katılması gerekiyordu ne yazık ki..
"Tanıdığımı pek sanmıyorum Alfa Min. Her neyse ava ne zaman başlıyoruz biraz sıkılmaya başladım." Deminki tavırlarından eser kalmamıştı adamın üzerinde. Tek istediği konunun kapanmasıydı.
"Ava siz mi katılacaksınız? Artık oğlunuzun katılacağını söylediğinizi hatırlıyorum."
Yoongi'nin alttan alttan gülüşü adamın dişlerini birbirine geçirmesine neden oldu. Böyle küstah davranışın kendisine yapılması Kim sürüsü liderini sinirlendirmişti. Tabii bu sinirini asla dışarı vurmaya niyeti yoktu. Eve gittiğinde bütün sinirini çıkaracak birisi vardı sonuçta. Oğlunun neler yaptığı kulağına gelmişti. Min sürüsü ileri gelenlerine uyarı olarak yaptığı savaş çağrısı kesinlikle cezasız kalmayacaktı.
"Tabiiki de ben katılmayacağım.. Myung Soo bunun için biçilmiş kaftan. Av yeteneklerini görünce ne dediğimi anlayacaksınız. Eminim babası için harika bir av yakalayıp getirecektir."
Yoongi bu sözlere sadece gülümseyerek cevap verdi. Karşısındaki yalancı herifin gözlerine bakarak aklından geçen her şeyi anlayabiliyordu. Gizlemekte pek iyi sayılmazdı. Ya da zaten gizlemek istemiyordu. Ama birazdan olacak şeyleri rahatça görmek için sessiz kalmayı sürdürdü Yoongi.
"O zaman başlayalım."
Baş alfanın sesi tüm alanı doldururken, kalabalıktan sesler yükselmeye başladı. Keyifli çığlıklar bir tek Jungkook'u rahatsız etmişti. Esasen bu av olayından hiç hoşlanmamıştı. Buraya geldiğinden beri fazla ölüm görmüştü. Bunlar gördüğü kadavraların sayısını çoktan geçmişti bile.. Ama tabii buradakilerin bu tür şeylerden hoşlanıyor olmasına Jungkook'un yapabileceği bir şey yoktu.
Jungkook en sonunda Yoongi'den gözlerini ayırabildiğinde yanındaki kişilere bakmak aklına gelmişti. Bunu yaptıktan sonra ise çoktan yapmamayı dilemişti bile. Çünkü, Yoongi'nin ablası keskin gözleriyle kendisine bakıyor ve bir saniye olsun gözlerini üzerinden ayırmıyordu. Jungkook en sonunda bu bakışmadan rahatsız olduğundan gözlerini kaçırdı ve aklına gelen ilk şeyi söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fernweh || Yoonkook
FantasyHerkesin özlediği bir yer vardı. Ancak o neyi ya da kimi özlediğini bilmeden yaşamaya çalışıyordu.. 'Bir nergis gibi kırılgan ve aşık...' °Omegaverse°