VIII

131 26 32
                                    

Seventeen-247

Metalik gri rengindeki arabasından inip 18 yaşına kadar yaşadığı yurdun önüne gelmişti Seungwan. İstemsizce anıları canlanmıştı gözünde. Haerim ile yurttan kaçıp çilekli süt almaya gittikleri zamanlar, akşamları ek derse kalmamak için bahçede boş boş oturdukları zamanlar, okulda ilk sevgilisinin onu görmek için parmakların arkasında beklediği zamanlar, akşam uyumayıp ranzanın üstündeki pencereden yıldızları izlediği zamanlar, kum havuzunda saçlarının dibi kum oluncaya kadar uyun oynadığı zamanlar... Hepsi çok değerliydi Seungwan için... Ömrünün yarısı burada geçmişti sonuçta... En güzel anıları.. En kötüleri...

Derin bir iç çekerek kendi kendine konuştu.

"Özledim..."

"Beni mi?"

Arkasından gelen sese çevirmişti vücudunu aniden şaşkınlıkla. Karşıda gördüğü siyah paltolu Joohyun'u görünce şaşkınlığı iki katına çıkmıştı.

"Joohyun?"

"Ah, korkuttum sanırsam. Yarım saattir seni burda öylece bakarken gördüm. Buluşmayı ekliyorsun sandım."

"Hayır sadece takıldım buraya. İsterseniz geçelim kafeye?"

"Hala mı? Hadi ama Seungwan... Siz demenden hoşlanmıyorum..."

Seungwan önden ilerlerken Joohyun'u takmamıştı bile. Joohyun'da Seungwan'ın arkasına takılıp hemen iki yüz metre ilerdeki kafaye oturdular. Loş ışığı güzel alan bir yere geçtiler. Garson gelip sipariş aldıklarında ikiside americano sipariş etmişti. O sırada ikiside sessizce oturuyorlardı. Kahveleri çok geçmeden geldiği zaman sessziliği ilk bozan Joohyun oldu.

"Neden buluştuk Seungwan?"

Kahvesinden bir yudum alıp Joohyun'a döndü Seungwan.

"Biliyorsun."

"Bilmiyorum."

"Haerim'e o fuları vererek beni kışkırtmaya çalışıyorsun. Bunu biliyorsun."

"Ha, demek gördün."

"Ablamın fularının aynısı."

"Hmhm."

"Joohyun sen tam bir..."

"Sürtük? Benden nefret ediyor musun Seungwan?"

Masanın üzerinde ona biraz daha yaklaşmıştı Joohyun.

"Benden nefret edemiyorsun değil mi? Benden etkileniyorsun değil mi? Eskiden de öyleydi değil mi?"

"Hayır... Senden nefret ediyorum. Eskiden iyi biri olduğunu düşünürdüm. Ama o zamandan sonra..."

"Hadi ama Seungwan..."

"Haerim seni tanıyınca ne yapacaksın?"

"Hm... Büyük ihtimalle çok kırılacak bana."

"Kötü birisin Joohyun."

Seungwan çantasını alıp masadan kalktığı zaman Joohyun'un bir şey fısıldadığını duydu.

"Belkide o fular ablanınkinin benzeri değildir... Onundur..."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

#🦊💙

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


#🦊💙

i'm a little monster ➳​ wenrene ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin