XV

108 25 28
                                    

Got7 - pray

Karamelli latte... Ah Seungwan gibi bir kahve bağımlısının sevmediği bir kahveydi bu... Ama Haerim'in en sevdiği kahve'nin bu olması ona içmek için yeterli bir sebepdi.

İki gündür kliniğe gitmemişti Haerim zaten. Erkek arkadaşı Jinyoung ile ufak bir tatile çıkmıştı. Akşam telefon ettiğinde geldiklerini söylemişti Seungwan'a. Seungwan'da Haerim'in kırık kalbini onarmayı planlıyordu. Ve karamelli latte bunun için çok iyi bir başlangıçtı...

Mavi küçük çantasından elinde kahveler ile anahtarı almaya çalışırken arkadan gelen Hyojung ona yardım etmişti.

"Efendim yardım ister misiniz?"

Seungwan sanki bu anı bekliyormuş gibi kafasını salladı.

"Lütfen."

Hyojung kendi çantasından anahtarı çıkarıp kliniğin kapısını açtığında Seungwan'a öncelik verip içeri geçmesini işaret etti. Seungwan elinde kahveler ile mutfağın yolunu tuttu. Tabiki Hyojung'u unutmamıştı. Ona da gitmeden önce kahvesini bırakmıştı.

Seungwan heyecanla Haerim'i beklemeye başladı. Tam iki saat...

En sonunda dayanamayıp telefona sarıldı ve Haerim'i aradı. Açmasını beklerken tırnaklarını masaya vuruyordu. Gergindi...

Üçüncü çalışta açıldı telefonu.

"Hae! Nerdesin sen? Dönmüştün tatilden? Neden hala gelmedin kliniğe?"

"Şey ben Jinyoung."

Seungwan gayriihtiyari çatmıştı kaşlarını.

"Jinyoung? Haerim nerde?"

"Uyuyor. Yorgun gelemeyeceğini söylemedi galiba sana."

Seungwan galiba hayal kırıklığına uğramıştı. Galiba değil. Kesinlikle uğramıştı.

"Şey... Sağol Jinyoung... Ben Seungwan bu arada..."

"Ah biliyorum sizi! Joohyun çok bahsetti senden."

Joohyun?

"Öyle mi? Joohyun senin kardeşindi dimi?"

"Evet 15 yaşından beri öyle yani... Onunla yetimhane'den beri tanışıyormuşsunuz."

"Anlattı mı sana?"

"Anlatmaz olur mu? Geldiği ilk günden beri anlatırdı seni. Geceleri uyuyamadığı zaman Seungwan diye bir kızdan bahsederdi. Haerim ile çıkmaya başladıktan sonra tanıştıklarında seni görmüş galiba. O zaman mutlulukla senin Haerim'in ortağının olduğunu söyledi bana... Açıkçası yıllar sonra bu kadar çok anlattığı kişiyi görmesine çok mutlu oldum..."

Seungwan hiçbir şey diyemedi... Önce bu duyduklarını sindirmeliydi... Çok büyüktü bu laflar onun için...

"Ah... Cidden çok sevindim... Şey kapatmam lazım hastam varda. Haerim'e söyler misin acaba? Uyandıktan sonra beni arasın. Onu çok özledim. Sesini duymaya ihtiyacım..."

"Elbette. Bu arada... Tanıştığıma çok mutlu oldum..."

"Bende..."

Seungwan telefonu kapatıp masanın bir kenarına bırakmıştı. Jinyoung dediklerini düşünüyordu sadece. Bu düşünceler ile meşgulken birden Hyojung içeri girdi. Seungwan ona döndü.

"Hyojung?"

"Efendim hastanız var."

"Peki geliyorum..."

Hyojung çıktıktan sonra saçlarını bileğindeki toka ile topladıktan sonra derin bir nefes alıp hastasının yanına gitti. Çalışmak ona iyi gelecekti...

 Çalışmak ona iyi gelecekti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

540 bu sefer sınır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

540 bu sefer sınır. Sizi seviyorum
💗💖💞

i'm a little monster ➳​ wenrene ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin