XIII

122 27 32
                                    

Jackson Wang-Bullet to the heart

Güneş... Seungwan'ın sabah uyandığında görmekten nefret ettiği şey...

Büyük pencerelerden içeri sinen güneş ile gözleri aralanmıştı Seungwan'ın... Elini gözlerinin önüne koyarak gelen gelen güneşi engelledi. Ellerine gelen güneşi inceledikten sonra kendi evinde olmadığını fark etti. Hiçbir zaman evinin perdelerini açmazdı... Güneşten nefret ediyordu çünkü...

"Günaydın."

Seungwan üstündeki beyaz çarşafdan kurtulup ona seslenen sese döndü. Büyük pencerenin önünde perdeyi açan Joohyun'a döndü.

"Joohyun?"

"Ah, ışıktan rahatsız mı oldun?"

"Niye evimde değilim?"

"Gitmek istemedin?"

"Ne?"

"Akşam sarhoştun. Seni evine götüreyim dedim dedim hayır eve gitmek istemiyorum dedin. Bende benim evime gitirdim."

Uyuduğu yataktan kalkıp hemen yanındaki beyaz sneaker'larını giyip çantasını aradı.

"Çantan girişte."

Seungwan odadan çıkacağı zaman Joohyun'un arkasından seslendi.

"Kahvaltı hazır."

"İstemiyorum."

"Dün akşam yediğin her şeyi kustun miden bomboş."

Seungwan bilmediği bu yerde yanlışlıkla giriş yerine salona girmişti. Joohyun arkasından giderken hala konuşmaya devam etti.

"Dün arabama kustun bunun için en azından."

"Arabana mı kustum?"

"Evet içki dokundu galiba."

Seungwan salonun ortasında bulunan sehpanın üzerinde kahvaltılık bir şeyler gördükten sonra galiba pes edip kahvaltı etmenin iyi olabileceğini düşündü.

Sehpanın oraya ilerlediği zaman bej rengi koltuğa oturup önüne tabağını çekip birkaç şey tabağına yerleştirdikten sonra yemeğe başladı. Joohyun'da Seungwan'a uyarak oda tabağına bir şeyler koydu. Aralarındaki bu sessizliği ilk Joohyun bozdu.

"Beraber kahvaltı etmeye çok oldu."

"Öyle."

"14 yaşındaydım en son. Sende 11."

"Hmhm."

Seungwan bakışlarını Joohyun'a çevirirdi.

"Ablamı öldürdüğünde de 14 yaşındaydın."

"Seung-"

Joohyun'un lafını bölmüştü.

"Bilerek yaptın... Yurttan gitmemi istemiyordun."

"Bildiğin gibi değil."

Seungwan daha fazla dayanamayıp koltuktan kalkıp yemek boyunca incelediği evde giriş kapısının olduğu yerdeki portmanto'nun yanında asılı olan çantasını aldı. Kapıyı açtığı zaman Joohyun'un ona bağırışını duydu.

"Ablan için özür dilerim Joohyun... Ama beni bir kere olsun dinle..."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


i'm a little monster ➳​ wenrene ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin