X

117 29 14
                                    

Got7-You are

"Ne zaman geldin yurda Joohyun? Hiç görmedim ben seni."

Kum havuzunda kumlar ile oynarken aniden sorulan soru ile irkildi Joohyun.

"İki hafta önce."

Seungwan kafasını sallayarak anladığını belli etti. Açıkçası fazla sıkıldığı için yanında ki arkadaşı -on dakika önce tanıştığı birisi ne kadar arkadaşı sayılırsa- onunla konuşmak istiyordu.

"Kaç yaşındasın?"

"13."

"Aa benden büyüksün."

Joohyun bakışlarını Seungwan'a çevirdi.

"Sen kaç yaşındasın?"

"10."

"Unnie demen lazım bana." demişti şaka ile karışık olarak.

"Ben kendi ablama Unnie demiyordum ki."

"Ablan mı vardı?"

"Hala var."

Joohyun şaşkın gözlüklerle Seungwan'a bakıyordu. Karanlıkta pek fazla Seungwan'ı göremese de ablasından bahsederken sesinin titreyişinden ne kadar üzüldüğünü hissedebiliyordu.

"Peki... Nerede şuan?"

"Bilmiyorum... Annemle babam ölünce beni yanına alacağına söz vermişti... Ama hala gelmedi... Her hafta ziyaretime geliyor... Ama daha gidemedim bu yurttan..."

"Uykum var Hae."

Haerim, Seungwan'ın bir kolunu omzuna koyarak onun dengede kalmasını sağlamaya çalışıyordu. Evin kapısını tek eliyle zar zor açabilmişti. Seungwan'ı zorla salona götürdükden sonra mutfağa gidip bir bardak soğuk su alıp tekrar salona Seungwan'ın yanına döndü.

"Al iç Seungwan."

Seungwan elinin tersi ile bardağı itti. Az kalsın yere düşecekti ama Haerim refleksleri ile son anda tutmayı başarmıştı.

"Klinikte ki bardak gibi kırılacaktı buda."

"Kırılsın." dedi Seungwan omuzlarını silkerek.

"Sana ne oluyor Seungwan! En son ben klinikten çıkarken gayet iyiydin. Ne oldu sana?"

"Hiçbir şey."

"Ah, anlıyorum. Yine aptallaştın sen."

"Joohyun'dan uzak dur."

Haerim birden konuyu Joohyun'a getirmesine şaşırmıştı.

"Joohyun mu?"

"Konuşma onunla. İstemiyorum."

"Neden acaba?"

"Ben istemiyorum."

"Başka Seungwan? Kimle konuşacağıma sen karar veremezsin kusura bakma... Hem... Joohyun çok iyi birisi... Kibar üstelik... Konuşmamam için hiçbir neden yok..."

"Kalbini kıracak o senin."

"Saçmalama Seungwan."

Haerim sinirle koltuktan kalktığı zaman Seungwan yarı gözü açık bir şekilde Haerim'in bileğinden tuttu. Haerim bileğinden tutan ele çevirdi gözlerini. Sonra Seungwan'a. Bu onu daha çok sinirlendirmişti. Bu yüzden konuşurma ses tonu bağırmaya dönüşmüştü.

"Seungwan günümü şuan batırıyorsun... Kliniği dağıtmışsın... Her taraf cam kırıkları ile dolu... Soojin fazla mesaiye kalmamış olsaydı senin yaptıklarını duymamış olsa daha neler yapardın... İnanamıyorum sana Seungwan... Cidden sınırı aşıyorsun..."

Haerim'in sözleri Seungwan'ı cidden kırmıştı. Ama haksız değildi de Haerim... Seungwan bu sefer cidden çizgiyi aşmıştı...

 Seungwan bu sefer cidden çizgiyi aşmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Her gün iki tane bölüm yazmama rağmen kimse oy falan vermiyor yada farklı bir yorum yapmıyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Her gün iki tane bölüm yazmama rağmen kimse oy falan vermiyor yada farklı bir yorum yapmıyor. Kitabı sildikten sonra değeri bilinicek galiba...

Haerim'den sevgilerle🦊💙

i'm a little monster ➳​ wenrene ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin