Sana Söylemiştim🎸

11.3K 721 265
                                    


Multide bugün bulduğumuz yavru kuş var. Uiyy sürekli cikcikliyip duruyor kdjejdkek

(bolca yorum yapınca siz mutlu oluyorum💖)

Keyifli Okumalar

Hızla ayağa kalktığım gibi doktorun yanında biterek, gözlerinin içine ümit dolu bakışlarlarımı yöneltmiştim.

"Fazla üzüntüden dolayı baygınlık geçirmiş ve bayılınca da kafasını bir yere vurmuş. Durumu şu an gayet iyi ayıkınca görebilirsiniz."

İçimden sevinçten halay çekmek gelse de 'üzüntüden' kısmı beynim de yankılanmaya başlamıştı.

Her şey benim yüzümden oluyordu. Resmen ayaklı bela gibi bir şeydim.

Sevinçle Berk'in boynuna kollarımı dolamıştım. Ona sarıldığım zaman kalbim hızlı hızlı çarpamaya başlamıştı. Ne oluyordu bana artık kafayı yemek üzereydim. Hızla kollarını arasından sıyrılarak Denizler'in yanına doğru koşarak yanların da bitmiştim.

"Sana söylemiştim."

Tunç'un konuşmasıyla hafifçe gülümseyerek başımı yana doğru eğdim. Ona ümit vermeyecektim. Vermemeliydim.

Belki de dünyanın en kötü insanıydım.  Arkadaş olarak gördüğüm herkesin beni sevmesinin sorumlusu bendim. Çünkü ben söylüyordum onlara gelin de beni sevin diye!

Kendi kendime kafam da düşüncelerimi kurarken Berk'in yanıma gelip omzuma dokunmasıyla düşüncelerimden sıyrılmıştım.

"Nehir iyisin değil mi?"

"İyiyim."

Kimseyi sevmek istemiyordum. Ben ne sevmeyi hak ediyordum nede sevilmeyi. Ama kalbime sanırım söz geçiremiyordum. Zaten bu zamana kadar en fazla bağlanma sürem 1 ay falandı ama bu çok daha farklı gibiydi.

Berk sanki benim için doğru kişiymiş gibi geliyordu. Hıyar Berk olmalıydı. O diye kendimi çok alıştırmıştım.

Tamam Doğu bana karşı bir şeyler hissediyordu hatta beni çok seviyordu ama böyle olması benim suçum değil.

"Berk sana bir şey sorabilir miyim?"

"Tabii Nehir."

"Berk Hıy...."

"Nehir Doğu uyanmış!"

Toprağın apar topar koridordan geldiğini görünce nereden öğrendiğüni soruşturmadan panik bir şekil de yanına doğru koştum.

"Şu an nasılmış? Doktor bir şey dedimi? Durumu nasılmış? Uyanmış mı? Lan mal Toprak bir şey söylesene artık."

"Nehir iki dakika bir dur ya! Gayet iyi durumdaymış. Sadece işte kısa süreli beyin sarsıntısı mı ne geçirmiş işte. Hadi ilk önce sen gir sonra biz gireriz."

Kısa süreli afallama yaşadıktan sonra kaşlarımı kaldırarak içeriye girmekle girememek arasında kararsız kaldım.

Tüm cesareti toplayıp avuçlarımı çimdikleyerek adımlarımı Doğu'nun yattığı yere doğru ilerlettim.

"Nehir?"

Beni görünce doğrulup yukarı kalkmasıyla panikleyerek yanında duran sandalyeye oturmuştum.

"Doğu dinlenmen gerekiyor."

Bakışlarımı kaçırarak yüzüne bakmamaya özen gösteriyordum.

"Doğu ben özür dilerim. Kalbini çok kırdım."

"Hayır Nehir senin özür dilemen gereken bir durum yok."

"Evet var Doğu. Her şey benim yüzümden oldu işte."

"Nehir ne benim seni sevmemin sorumlusu sensin, ne de beni sevmemenin sorumlusu sensin."

"Bilmiyorum Doğu. Belki de hiç tanışmamamız gerekiyordu."

"Ben her ne olursa olsun. Sen beni sevmesen de yani yine de seni tanımak isterdim Nehir."

Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Lanet olsun ki ben onu kardeşim kadar çok seviyordum ama o beni en başından beri daha farklı seviyordu.

Özür dilerim Doğu!

"Doğu beni bırakıp gitme! Ben seni senin sevdiğin gibi sevemesem de çok seviyorum."

"Kardeşin gibi?"

"Yani evet."

"Tamam peki gitmeyeceğim ama sen de bana sevebileceğim başka birini bulacaksın."

"Şaka mı?"

"Hayır Nehir. Seni unutmam için senin de bana yardımcı olman gerekiyor!"

Allahım ben nasıl bir olayın için de yüzüyorum. O kadar saçma bir durum yaşanıyordu ki sinirden gülmemek içim kendimi zor tutarak konuşmaya başladım.

"Peki sana kız bulacağım.Hatta benden daha güzel olacak. Fark ettin mi bak egom bir taraflarım da kaldı?"

Gülmeye çalışarak gözlerimin içine bakıyordu.

"Söz ver Nehir!"

"Söz."

~Bölüm Sonu~

Of Allah'ım of!

Lan herkese yazık napıyorum ben ya?

Hayde hoşçakalığğğğnnnnnn

💛💛💛

Texting||Poğaça Yanaklı Prensesim 🎸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin