Texting||Poğaça Yanaklı Prensesim 🎸

O Senin Yengen Yengen🎸

Kendimi aynı Aşk-ı Memnudaki Bihter gibi hissediyorum. Bu ne ya gerçekten? Lan bunlar aşık olacak başka kız bulamadı mı?

Gelen sese doğru döndüğümde babası Brad Pitt olan çocuğun "Nehir"diye seslenmesiyle ikimizde ona doğru dönmüştük.

Aha yaklaşıyor ne diyecek acaba.

"Efendim!Kendini kahraman zanneden Doğu denen değişik çocuk?"

"Biraz konuşalım mı?"

"Hayır konuşmak istemiyorum."

"Sadece 2 dakika lütfen. "

Ağzımı açacağım sırada helal olsun diyeceğim haraket tabi ki de saçama sapan saçlı Tunçtan gelmişti ama oda fos çıktı.

"Kız konuşmak istemiyor. Duymuyor musun?"

Ulan gerizekalı madem bir şey söyleyeceksin kro kro laflar niye söylüyorsun.

"Bu ne ya?Seni akbil basarak mı çıkarttılar?"

Öyle bir kahakha atmıştım ki. Şu an Tunç'un tarafında da olsam da bu lafa gülemezsem ayıp ederdim.

Onun da güldüğünü gördüğüm de somurtarak cevap verdim.

"Güldüğümden cesaret alayım deme sakın! Seninle konuşmak falan istemiyorum. Bir kere sen yalancısın?"

"Ben mi yalancıyım?"

Bir de ben mi diyor Allahım yarabbim ya.

"Lan sen değil miydin konserde bana sevgilim diye tanımadığın bir kızı tanıtan?"

"Onu kavga büyümesin diye söylemiştim."

"Paşama bak sen! Sen tanımadığın insanların hayatına bu denli karışıyor musun?"

"Genelde değer verdiğim insanların hayatına bu denli karışıyorum."

Lan ne dedi o az önce o öyle ? Değer mi veriyormuş yani bana. Hah bir sen eksiktin çünkü değil mi?

"Değer verdiğim derken ne demeye çalışıyorsun?"

Tunç'a baktığım da suratı mosmor olmuştu çocuğun resmen. O anlamıştı ama ben anlamamazlıktan gelmeyi tercih etmiştim. Lan bu kalp bir kavgayı daha kaldıramaz.

"Açılın Nehir nerde ölemedi değil mi?

Karşıya doğru baktığım da yanında Toprakla yanındaki kızın suratını ekşiterek ağlarmış gibi yapmasıyla elindeki suyla çikolatayı yere düşürmüş ağıt yakmaya başlamıştı gerizekalı.

"Vah benim bahtsız arkadaşım. Beni buralarda bir başıma bırakıp nereye gidersin."

Nefes alıp ağlamaya ve dizlerini dövmeye devam ediyordu.

"Daha ne hayallerimiz vardı birlikte. üniversiteye gidecektik. Çocuklarımızı parklarda gezdirecektik."

Harbi salak lan bu ama ben o Toprağa gösterirdim gününü. Salak şey çocuğu niye kandırıyorsunuz ki.

"Gerizekalı Deniz buradayım. "diye bağırmamla  hortlak görmüş gibi bana bakıp koşup sarılması bir olmuştu.

"Nehir ayıp oluyor ama öldün sandım lan. Az önce betin benzin atmıştı."

Beni omuzlarımdan tutarak sallayarak konuşmaya daha doğrusu böğürmeye devam ediyordu.

"Dur bir bakayım yaşıyorsun lan harbiden."

"Salak salak konuşma git yerdeki suyu getir. "

Koşarak suyu alıp yanımıza geldiğinde Tunçla öyle bir bakışmışlardı ki. Ben bile tırsmıştım. 

Sonra normal haline dönerek diğer çocuğa elini uzattı.

"Merbaha babası Brad Pitt olan çocuk ben Deniz. "

Hepimizinde siniri bozulmuştu ama yine de okulu yıkarcasına  kahkaha atmıştık.

"Nehir bugün konuşmak için okul çıkışında cafe ye gitsek olur mu?"

Aman ciddileşin hemen ben sizin ciddiyetizi.....

Bu soruyu tabi ki de Tunç sormuştu. Sırf Doğu denen çocuğa inat kafamı sallayarak kabul etmiştim ama hiç gitmek istemiyordum.

"Okul çıkışındaki çardakta beklerim. Deniz de bizimle gelecek ama. "

Doğu'nun  konuşmasıyal bütün şüpheci bakışlar ona doğru dönmüştü.

"Sende her yere Denizi götürmek istiyorsun. "

Lan ben senin....nerden biliyor lan bu? Yoksa hıyar bey bu salak Doğu muydu?

~Bölüm Sonu~

💕