Texting||Poğaça Yanaklı Prensesim 🎸

Lahmacun🎸

"Ne diyeceksin lan?"

"Kızım olayın büyüsünü niye bozuyorsun?"

"Uff Doğu ne söyleceksen söyle hadi."

"Ben....seni seviyorum."

Has**tir! Bi sen eksiktin çünkü değil mi?En iyisi salak ayağına yatmak. Evet evet salak ayağına yatmam lazım.

"Olabilir?"

Sesim soru sorar gibi çıkmıştı. Ama onun bakışları  hem yolda hem de benim üzerimde geziyordu.

"Bu kadar mı?"

"Doğu salak mısın?"

"Neden?"

"Lan daha beni ne ara gördün?Ne ara tanıştık?Ne ara beni sevdiğini anladın?"

"Sen beni yeni tanıyorsun. Ben seni çok uzun zamandır tanıyorum ve seni seviyorum."

"İyi napıyım?"

"Bir şey söyle?"

"Acıktım?!"

Kahkhasıyla ona doğru bakışlarımı sertleştirerek baktım.

"Ne lan sabahtan beri hiç bir şey yemedim neredeyse."

"Bak gülme diyorum sana lan!"

Kahkaha atarken zor konuşuyordu dingil.

"Peki....peki. Burda çok güzel bir lahmacun yapan bir yer var oraya gidelim mi?"

"Oha lan lahmacun seviyor musun?"

"Bayılırım.Dur şurdan döneyim."

Kafamı sallayarak elimi birbirine sürtmüştüm.

Telefona gelen bildirim sesiyle kilidi açtım.

Deniz:Lan iki saattir kapının önünde ağaç oldum gerizekalı nerdesin?

Nehir Ada görüldü

"Doğu?"

"Efendim."

"Ya bu salak Deniz bize gelicekti. Oda gelsin mi yanımıza?"

"Hm şimdi başbaşa kalmak vardı ama...."

"Bana bak kaşınma!"

"Tamam tamam gelsin."

Nehir Ada: Bak şimdi gerizekalı. Bizim evin hemen yakınında bir restorant varya.

Deniz: Hangisi?

Nehir Ada:Ya bizim hep gittiğimiz işte. Adını unuttum şimdi. Muhattap etme beni şunla şimdi.

Deniz: Kim var lan yanında?

Nehir Ada: Eben seninle tanışmak istiyormuş o yüzden beni buldu.

Deniz : Lan ben de çok merak ediyordum. Dur beklesin sakın bir yer gitmesin hemen geliyorum.

Nehir Ada görüldü

Gerizekalı ya!

Arabayı park ederek benden önce gelip kapımı açmıştı.

"Ben böyle şeylerden hoşlanmam. Beni böyle mi etkileyeceğini zannediyorsun."

Gülümseyerek kafasını yukarıya doğru kaldırdı.

Olum çok güzel gülüyor lan.Of gene bak bir şeyler oluyor bana Allahım.

Yok yok sadece yakışıklı o kadar.

Eminim sadece o kadardır.

Kes lan.

"Efendim?"

"Yok yok sana demedim. Hadi bir an önce girelim içeriye. Çok açım."

İçeriye girerek manzarası en güzel olan yere koşarak oturdum. 

Etrafımda ki insanalarım bakışları uzaylı görmüş gibiydi.

Birisi ağzında kaşığı bekletmiş,diğeri lahmacunu ısırırken marul ağzının kenarında kalmış. Allahım neydi bu görüntü?

Doğu gelerek karşıma oturmuştu.

"Denizi bekleyecek miyiz?"

"Ne beklicem be gelince kendisi söyler ve yer!"

"Tamam kaç tane yemek istiyorsun?"

"4"

Suratıma attığı bakışla utandım lan. Çokta zayıf olduğum söylenmezdi de yediğim yaramıyordu o kadar fazla.

"Tamam bende 2 tane yerim."

Kafamı sallayarak birinden mesaj gelmiş mi diye telefona baktım.

Off bi an kendimi hıyarı aldatıyormuş gibi hissetmiştim. Ama sadece arkadaşça işte lahmacun yiyorduk. Hem Deniz de gelicekti sonuçta değil mi?

İyi insan lafın üzerine geliyordu işte görüş açıma Deniz girince elimi yukarıya doğru kaldırarak değişik bir haraket yapmıştım.

Salak bu yemin ediyorum ya.

"Ben geldim. Hani nerde ebem?"

"Burda işte."

"Anaa babası Brad Pitt olan çocuk neydi ismi hah Doğu. Bu muymuş benim ebem?"

Doğu ne olduğunu anlamamıştı ama yine de kahkahası her yeri yıkmaya yetecek kadar sesliydi.

~Bölüm Sonu~

Allahım canım lahmacun çekti çıldırıyorum ödkskwjjdwıskkw