Cıvık Mantar🎸

12.5K 797 68
                                    

"İyiyim Tunç. Sadece aklıma bir şey geldi."

Tunç hızlı adımlarla yanıma geldi ve eliyle koluma hafifçe dokunarak konuşmaya başladı.

"Nehir bizimle paylaşmak ister misin?"

Deniz ile Doğu da bana bakıyorlardı.Kolumu yavaşça yana doğru çekip ellerinin arasından kurtardım. Suratlarına bile bakmadan ne yalan uydursam inanırlar acaba diye düşünmeye başlamıştım ki bu sefer yalan söylememeye karar verdim.

"Söylemek istemiyorum lütfen beni darlamayın."

Doğu'ya doğru dönerek gözlerinin tam içine bakarak, soluklanıp tekrar konuşmaya başladım.

"Doğu beni eve bırakabilir misin?"

Kafasını yukarı aşağı hızlı bir şekilde sallayarak gözlerini bana doğru kenetlemişti.

Taşlıklardan yavaşça inip arabaya doğru hızlı adımlarla ilerleyerek kapıyı açıp içeriye doğru kendimi bıraktım. Kafam içi kazan gibi kaynıyordu .Acaba Toprak doğru mu söylüyordu,yoksa bana oynayacağı başka bir oyunun parçası muydı?

Deniz ile Tunçla evimiz farklı istikamette olduğu için onların taksiye bindiğini gördüm. Doğunun hızlıca arabaya binerek anahtarı takıp çalıştırmasını seyretmiştim. Ben bu kadar büyük bir sırla yaşayamazdım ki. Bunu birisiyle paylaşmam gerekiyordu.

Beynim söyleyip söylememek arasında gidip geliyordu. Daha fazla düşünmeden ağzımdan hızla çıkışından dolayı afallamıştım.

"Doğu sana güvenebilir miyim?"

"Sence bu bir soru mu Nehir?"

"İyi tamam o zaman sana bir şey söylemem gerekiyor. Bunu birisiyle paylaşmam lazım yoksa içimde patlayıp kül olacak!"

"Nehir korkutma beni kötü bir şey mi oldu?"

"Toprak........tefeci işlerine bulaşmış ve beni tehtid etmesini sebebi de oymuş. Tabi sen tehdit ettiğini de bilmiyorsundur ama işte dahasını anlatmaya dilim varmıyor."

"Nehir nasıl tefeci işlerine bulaşmış."

"Hani okulda çantadan çıkan bir silah vardıya onu biz koyduk oraya!"

"Nasıl siz koydunuz Nehir?"

"Ya ben işte bunu bizim sınıfta birisinin çantasına silah koyarken gördüm.  Sonra işte baktım benim çantam falan filan."

"Vay şerefsiz."

"İşte ben de öyle dedim ama bunu tehdit etmişler. Ben de ne yapacağımı bilmiyorum şimdi."

Tepkisiz bir şekilde suratıma bakıyordu. Eve kadar hiçbir şey söylemedi ve sadece sustu. Arabayı evin  önünde durdurduğun da dışarıya doğru dalıp gitmişti.

Zar zor birkaç şey söylemek için gözlerine bakarak konuştum.

"Görüşürüz....Doğu."

"Nehir bak sen üzülme....ben bir yolunu bulacağım yarına kadar. "

"Teşekkür ederim Doğu." diyerek kemerin takılmasına  aldırmadan Doğu'nun boynuna kollarımı dolayarak sarılmıştım.

O benden fazla şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu ama ben ondan daha fazla şaşırmıştım. Kekeleyerek arabanın kapısını hızla kapatıp aşağı attım kendini.

Aptal Nehir elalemin çocuğuna niye sarılıyorsun?

Ne bilim lan sevinçten sarıldım.

Hıyarın Teki'ne ne oldu. Hani ondan hışlanıyordum.

Aptal altal konuşma zaten ondan hoşlanıyorum.

Offf Doğu sadece benim arkadaşım arkadaşım. Niye böyle oluyor anlamıyorum. Alt tarafı bir sarıldım ama ihanet etmiş gibi hissediyorum.  Telefonu elime alarak sokağın ortasından eve gidene kadar yavaş yavaş yazmaya başladım.

Nehir Ada: Hıyar ne yapıyorsun?

Hıyarın Teki çevrim içi

Yuk ama daha yazalı 5 saniye olmadan nasıl hemen çevrim içi oldu bu şimdi.

Hıyarın Teki: Oha dur bir dakika papatyam.

Hıyarın Teki: Kaç zamandır bu anı bekliyorum senin haberin var mı?

Nehir Ada: Artık var hamsi kafalı uşak.

Hıyarın Teki: Aşkuşum hamsi kafalı mıyım harbi ben?

Nehir Ada: Uf hemen cıvıtma cıvık mantar gibi!

Nehir Ada:Adamı da yazdığına pişman etme.

Hıyarın Teki: Tamam papatyam. Ama dur iki saniye de şu tarihi bir notlarıma yazayım.

Hıyarın Teki: Hah yazdım papatyam.

Hıyarın Teki'ne anlatmam gerekiyor muydu? Hayır hayır onun şimdilik bilmemesi gerekiyordu.

Nehir Ada: İyi be salak ne yaparsan yap!

Hıyarın Teki:Seni çok seviyorum papatyam.

Kalbim tam şuan çürümek üzereydi. Doğu'ya neden sarılmıştım ki? Hem de beni sevdiğini bile bile. Of Allahım bana bir çıkar yolu göster yalavarırım.

~Bölüm Sonu~

💛

Texting||Poğaça Yanaklı Prensesim 🎸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin