Oyun Bitti Hıyar Sobelendin!🎸

11.6K 699 165
                                    

Dün bölüm atamadım çünkü gittiğim yer hiçte tahmin ettiğim gibi bir yer çıkmadı. Ve ayaktaydım.💖

Keyifli Okumalar

"Nabersiniz?"

Toprağın sesiyle gözlerimi Berkten ayırıp ona doğru çevirmiştim.

"İyiyiz kanka Nehir'in saçmalıkları işte!"

"Deniz!"

"Kızma kanka ya şaka yapıyorum!"

Gözlerimi devirerek peşime takılmaları için işaret etmiştim.

Kimseyle konuşmuyordum. Çünkü her an burdan uzaklaşıp başka bir yere doğru ayaklarımı kıçıma vura vura kaçabilirdim .

O kadar ağlayasım vardı ki hatta bağırarak hepsine teker teker sövesim vardı.

Ben önde onlar arkamda otelin karşısın da duran cafeye doğru adımlarımızı yönelttiyorduk.

"Kanka sakin ol lan.Her an düşüp bayılacakmışsın gibi duruyorsun."

Arkamdan gelip bana yetişen Denize doğru sinirle döndüm.

"Saç...saçmalama gayet sakinim."

Cümle bile kuramamıştım çünkü heyecandan kalbim boğazım da atıyordu.

"Tamam gel ben senin koluma gireyim."

"Deniz gayet sakinim bırak kolumu."

Kolumu ondan sinirle geriye doğru çekerek cafe'nin kapısını ileriye doğru ittirdim.

Şu an öyle bir durumun içerisindeydim ki içim paramparça olmak üzereydi. Eğer hıyar Doğu çıkarsa ne yapacaktım. Doğu'yu sevmiyordum. Ama hıyarı seviyordum. Kafam allak bullak olmuş bir şekil de uzunca duran masaya doğru adımlarımı yönelttim. 

Garson bir şeyler diyordu ama artık onu bile duyamıyordum. Elimi kafamın arasına alarak sandalyeyi çekip kendime zoraki bir yere oturtmuştum.

"Nehir ama artık hadi. Neden  geldik buraya söyleyecek misin?"

"Birazdan bunu hep birlikte öğreneceğiz Toprak."

Hiçbir şey söylemeden hepsi karşıma oturmuştu.

Tunç

Toprak

Doğu

Berk ve de

Deniz

Arların da şüphelendiğim sadece iki kişi vardı.  Ve onlardan biri olmak zorundaydı.

Tunç geldiğimizden beri neredeyse benimle hiç diyoloğa bile girmemişti. Ama bu onun için de benim için de en iyisi buydu.

Sakince ayağa kalkıp dedektifmişim gibi hepsinin suratına bakarak bir sağa bir sola doğru ilerliyordum.

Toprak olmadığı o kadar belliydi ki ona bakmıyordum artık bile.

Acaba ailesiyle arasını düzeltmiş midir?

Bunun sırası mı şimdi?

İç sesimin mallığını bir kenara fırlatarak ilk önce  ne yapıpta bulabileceğimi kafam da tartmam gerekiyordu.

"Bugün burdan ben cevabımı almadan kimse gidemez."

"Nehir bizi korkutuyorsun!"

"Saçmalamayı kes Toprak. Kaç bin insan var burada."

Kafasıyla beni onayladıktan sonra gözlerimi devirerek konuşmaya devam ettim.

"Ve aranızda ki bir kişi hıyarın teki."

Hepsi birbirine dönerek birbirlerine tuhaf tuhaf bakışlar atıyordu. Ben de bu yaptıklarına sadece gülerek tepki göstermiştim.

"Nehir hıyar kim?"

Toprağ'ın sorusuyla bakışlarımı ona çevirmeden cevaplanmıştım.

"Birazdan göreceğiz kimmiş!"

"Nehir bak biz hiçbir şey anlamıyoruz."

Kaç saattir benimle konuşmayan Tunç'un konuşmasıyla bakışlarımı ona doğru çevirince bir anda kendini geriye doğru çekmişti.

Şu an nasıl göründüğüm umrumda bile değildi. Artık sadece her gün kafamın içini kemiren sorunun cevabını almam gerekiyordu. Telefonu cebimden çıkartarak WhatsApp'ta Hıyarın Teki yazan yere tıklayıp onlara doğru çevirdim.

"Telefonlarınız masaya koyun!"

Öyle bir tonda söylemiştim ki hepsi tereddütle bir anda masanın üzerine koymuştu.

"Sessizdeyse sesini de açın."

Telefonlarını kontrol ederek bana tuhaf bakışlarını gönderiyorlardı. Bakışlarım sadece Doğu ile Berk'in arasın da gidip geliyordu ama hiçbiri de bir şey çaktırmıyorlardı.

Kalbimin hızlanan ritmiyle ellerimi mesaj kısmın da gezdirerek yarı gözlerim kapalı bir şekil de yazmaya başladım.

Nehir Ada: Oyun bitti Hıyar sobelendin!

Telefonlardan çıkan bildirim sesiyle gözlerimi gezdirip gözümden düşen yaş damlacığını silerek bakışlarımı ona doğru çevirdim.

~Bölüm Sonu~

hoşçakalığğğğnnnnnn

💛💛💛

Texting||Poğaça Yanaklı Prensesim 🎸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin