Şimdi Ölmek İstemem🎸

11.9K 656 251
                                    

"Ne diyorsun lan sen?"

Tunç'un doktorun yakasına yapışmasıyla gözlerimden teker teker düşen yaşı elimin tersiyle sildim.

"Tunç lütfen....saçmalama!"

Bir anda yaşadığım sinir boşalmasıyla ellerimi başımın arasına alarak bağırmaya başlamıştım.

Hayatımı düzene sokacağım derken bana öleceğimi söylüyorlardı. Ne yapmam gerekiyordu?

"Bak Doğu yanlış bir anlaşılma olmuştur tamam mı? Sen sakin ol bak ben bir şey demiyorum."

Sonra saha da sesini yükselterek bağırmıştı.

"Doktor değil misiniz iyileştirsenize!"

Haksız yere doktora kızıyordu. Keşke şu an Tunç burda olmasaydı ve haberi olmasaydı. Gözümden yaşların daha da fazla düşmesine izin verdim.

"Tamam bana bak Doğu ağlama! Yurt dışına gideriz. Bu dünya da milyonlarca doktor var. İlla ki iyileşeceksin."

Kurduğu cümleye kendini kandırmaya çalışıyordu. O da biliyordu ki ölecektim. Bunun kurtuluşu yoktu. Ölecektim. Tek bir kelime ölüm. Ne kadar da boşluk bir kelime değil mi?

Belki de hayatta hiç yapamadığım şeyleri yapmadan ölecektim. Onun elleri ellerime değmeden ölecektim. O beni sevmeden ölecektim. Onun saçlarını koklayamadan, gözlerimin içine bakıp seni seviyorum dediğini duyamadan ölecektim.

O mutlu olacaktı belki de. Belki de beni biraz olsun sevmişti. Belki de benim onu sevmem biraz olsun onun kalbine dokunabilmişti.

Şimdi ne değişirdi ben ölüyordum. Artık her şeyin sonuna gelmiştim. Şimdi değildi. Şimdi olmaması gerekiyordu. Allahım yalvarırım şimdi beni yanına alma!

"Doğu evladım....."

Doktora gözlerim ve saçlarım birbirine karışmış bir şekil de bakışlarımı çevirmiştim.

"İstersen ameliyat olabilirsin ama garanti veremeyiz."

Garanti vermeyiz ne demek?

En çok üzüldüğüm de ne biliyor musunuz? O beni sevmiyor. O bir başkasını seviyor. Onun sevdiği başkası. Başkasına baktığı zaman kalbi çarpıyor, gözlerine baktığın da dışarıya gülücük saçıyor.

"Ameliyat olmak istemiyorum!"

"Hayır bak Doğu bizim çocuklara haber verelim gelsinler. Sen iyileşeceksin. Sen benim tek dostumsun. Kısa sürede seni tanıdım ve en iyi arkadaşım oldun."

"Kimsenin haberi olmayacak dedim sana Tunç."

Oda ağlıyordu ve benden daha kötü durumda gibi gözüküyordu.

"Doğu sana söz veriyorum ölmeyeceksin!"

Ölecektim. Hem de birden değil yavaş yavaş ölecektim. Her gün her an ölebileceğimi bile bile.Ve bir an pat diye ölecektim.

"Tunç beni doktorla yalnız bırakır mısın?"

Tunç bana bakıp sinirle yerinden doğrulup duvara yumruğunu geçirmişti. Biliyordum siniri bana değildi. O da benim son zamanlar da en yakın arkadaşım olmuştu.

Yaptığım hiçbir şeyden pişman değildim ama yapamadığım bir çok şeyden pişmandım. Keşke Nehir'in karşına daha önceden çıksaydım. Keşke o hıyarın teki ben olabilseydim ve de keşke o beni sevseydi...

Tunç'un sinirle dışarı çıktığını gördükten sonra doktora doğru gözlerindeki ümitsizlikle birlikte dönmüştüm.

"Evladım bence ailenle geçir geri kalan vaktini."

Bir doktorun hastasına böyle bir şey demesi ne kadar doğruydu bilmiyordum ama biliyorduk ki o ameliyatı olursam sağ çıkamayacaktım.

"Ben de bunu konuşmak istiyordum. O ameliyatı olmayacağım ve son kalan vaktimi sevdiklerimle birlikte geçireceğim."

"Evladım benim sana bir şey demem ne kadar doğru olmasa da karar senin. Ve istersen başka doktorlarla görüş derim."

Başka doktorlarla tabi ki görüşecektim ama bu öleceğimi değiştirir miydi?

"Ne kadar zamanım var."

Doktor bakışlarını öne eğerek konuşuyordu. Belki onun da bir çocuğu vardı ve bu durumdan ne kadar etkilendiği belli oluyordu.

"1 ay."

Yüzüme gülümseme yerleştirip kahkaha attığım da gözümden düşen yaşlara aldırmadan doktordan sırtımı dönmüştüm.

1 ayım kalmıştı. Koskoca(!) bir ayım.

~Bölüm Sonu~

hoşçakalın

💔💔💔

Texting||Poğaça Yanaklı Prensesim 🎸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin