8. Bölüm: "Kimsesizliğe Uzanan El"

341 54 148
                                    

Herkese selam!

Nasılsınız bakalım? Umarım iyisinizdir.

Dolu dolu bir bölüm sizi bekliyor. Sizi çok bekletmeden bölüme alayım.

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.

Keyifli okumalar.

Bölüm Şarkısı: Cem Adrian- Yolun Sonunda

Bölüm Şarkısı: Cem Adrian- Yolun Sonunda

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

8. Bölüm: "Kimsesizliğe Uzanan El"

Babam, yeryüzüne inen her yağmur damlasının üzerinde birer melek olduğundan bahsetmişti bir keresinde. Bu kadar kirli dünyaya neden geldiklerini anlamazdım hep.

Her şeyi toz pembe hayal ederken birden karanlığa hapsoldum. Kendi karanlığımı kendim aydınlatmaya çalıştıkça daha da çıkılmaz bir hal aldı bu durum. En sonunda bıraktım, karanlığın içindeki aydınlık olmayı istedim. Ne kadar başarabildim bilmiyordum ama hiç değilse denedim.

Karşımdaki manzaraya bakarken boğazıma oturan yumru yutkunmakla geçmiyordu. Ellerim iki yanımda yumruk halini almıştı çoktan. Yumruğumu o kadar fazla sıkıyordum ki tırnaklarımın hilal şeklindeki izini ince derimin üzerinde hissediyordum.

Ayaklarım hareketlenip adımlamaya başladım. Onların yanlarına vardığımda hâlâ beni fark etmemişlerdi. Dişlerimi sıkıyor sert nefesler alıp veriyordum. Yumruk halindeki elim havalandı. Mert'in omzuna değdi. Bir an irkilip ayrıldı Ceyda'dan. Kafasını benden tarafa çevirip kadrajına beni aldı.

Gözleri irileşti. Kırmızı ruja bulanan dudakları şaşkınlık içinde açıldı. Bakışlarımı ondan çekip saçı dağılmış olan Ceyda'ya çevirdim. Onun da Mert'ten farklı bir yanı yoktu.

"Çila..."

"İsmimi, o leş ağzına alma." Sesim kurşun geçirmezdi. "İsmimi ağzına alıp kirletme." Yüzümde mermer kadar sert bir ifade vardı.

"Kusura bakmayın, size yakışacak bir sıfat arıyorum..." Bakışlarım ikisi arasında mekik dokuyordu. "Ama hiçbir sıfat sizin yaptığınız iğrençliğe uymuyor."

"Bak, dinle beni. Açıklayabilirim.." Alayla güldüm.

"Açıklayabilirsin.. Açıklasana, ne söyleyeceksin? Ne söyleyip de kendini aklayacaksın, şerefsiz?" Sesim sinirden titriyordu. Bunu saklama gereği görmeden konuşmuştum.

"Lan sen daha bana bugün gelip hesap sormadın mı?" Elimin biri havalandı yanağıma değdi. "Bana tokat attın, bana orospu muamelesi yaptın." Gözlerim karşımda ezilen Ceyda'ya rastladı. "Ya sen, hiç mi utanmadın kadınlığından? Yazık, senin adamlığına, senin de kadınlığına." Bir iki adım geriledim. İki elimde havaya kalktı. "Allah belanızı versin!"

"Çilay, dinle beni lütfen.." Sert tokadımı Mert'in suratına çarptım.

"Sana ismimi anma dedim." Onlara küçümseyici bakışlarımı atıp geriye doğru ters bir şekilde adımladım. "Aslında biliyor musun?" Sorduğum soruyu anlamadığı kesindi. "Senden ayrılmam için bir sebep oldu. Ben seni sevmedim, hiç sevmeyecektim. İkinizin de canı cehenneme." Sesim gür çıkıyordu ama kesinlikle bağırmıyordum.

KUCAK DOLUSU YALNIZLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin