6. Bölüm: "Filizlenen Şüphe Tohumları"

363 77 228
                                    

Merhabalar!

Ou ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.

Keyifli okumalar.

Bölüm Şarkısı: Sezen Aksu- Kurşuni Renkler

6. Bölüm: "Filizlenen Şüphe Tohumları"

Gözlerim açılmamak için benimle inatlaşıyordu. En sonunda gözlerimi açıp etrafıma bakındım. Ellerimle gözlerimi ovup uykumun açılmasını bekledim. Başım inanılmaz derecede ağrıyordu. 

Ağrıyan başımdan dolayı gözlerim birbirine bastırdım sanki bir faydası olacakmış gibi. Dün gece neler olduğunu hatırlamaya çalıştım. 

Gözlerimi açıp hatırladığım şeylerin gerçek olmamasını umdum. Ben ne yapmıştım?

Sarılmıştım. 

Gülmüştüm.

Dudaklarına dokundum.

Siktir!

Avcumun içini alnıma çarptım. Daha neler yaptığımı hatırlamaya çalıştım. Hatırlamıyordum.

Ya neler yapıp dediğimi hatırlamayıp unutacaktım ya da çekinmeden yüzüne soracaktım.

Nasıl bu kadar kendimi kaybetmiş olabilirdim ki? Kendime söylene söylene yataktan kalktım ve banyoya geçtim. Üzerimdeki elbiseyi ve iç çamaşırlarımı bir kenara çıkarıp kendimi duş başlığını altına attım. Ilık su başımdan aşağı akarken rahatladığımı hissediyordum. 

Fazla oyalanmadan duşumu tamamlayıp banyodan çıktım. Siyah iç çamaşırlarımı üzerime hızlıca geçirdim. Bacaklarıma dar siyah kotumu, üzerime de koyu yeşil bir bluz giydim. Yatağımı toplayıp makyaj masamın önüne geçtim. İlk önce dün gecenin izleri olan göz altlarımı kapattım. Gözlerime siyah bir kalem çektim. Kirpiklerimi de rimelle dolgunlaştırıp göz makyajımı tamamladım. Dudaklarıma parlatıcı sürüp makyajımı bitirdim. 

Sol bileğime saatimi takıp hala ıslak olan saçlarımı taradım. Bol bir örgü yaptım. Saç örmeyi pek bilmezdim ama olduğu kadardı artık. Odamda yapacak bir işim kalmayınca aşağı indim. Şirkete götüreceğim eşyalarımı hazırlayıp Empati'nin mamasını koydum.

Kendime kahve yapmak için ısıtıcıya su koydum. Masanın üzerindeki sürahiden bir bardağa su doldurup içtim. 

Koridora çıkıp Nilsu'nun odasına vardım. Kapıyı iki kez tıklatıp cevap beklemeden açtım ve içeri girdim. Yatağında değişik şekilde yatan Nilsu odaya girdiğimden habersiz biçimde uymaya devam ediyordu. Bacaklarına kadar sıyrılmış olan yorganı üzerine örtüp odadan çıktım.

Isınan suyla kahvemi yapıp seri bir şekilde içtim. Deri ceketimi üzerime geçirip eşyalarımı da elime aldım. Siyah topuklu ayakkabılarımı zorlanmadan ayaklarıma geçirdim. Kapıyı açıp asansörü çağırdım. 

Arkamda olan kapı açıldı ve kapandı. Yanıma gelenin Emir Alp olduğunu biliyordum. 

"Günaydın. Ayılamadın mı daha?" Diye dalga geçti benimle.

"Gayet de ayıldım," dedim huysuz bir şekikde ve başka bir şey söylememesini diledim. Asansör bulunduğumuz kata gelince kapıları iki yana açıldı ve biz de içine girdik. 

Dün gece neler olduğunu sormalı mıydım? 

"Dün gece hiçbir şey olmadı. Sızıp kaldın ben de seni eve getirdim." Dedi beni aydınlatmak istercesine.

"Ben hiçbir şey söylemedim mi yani?" Dedim şaşkınlık akan sesimle.

"Hayır... Söylemedin."

"Sen benim evime nasıl girdin peki?" Diye ben soru yönelttim bu sefer.

KUCAK DOLUSU YALNIZLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin