Merhabalar!
Biliyorum biraz şaşırdınız ama bölüm silinince dün tekrar yazmaya başladım ve bugüne yetiştirdim. Umarım beğenerek okursunuz.
Oy ve yorumlarınızı ihmal etmeyin lütfen. (Bölümün sonundaki yazıyı okuyun lütfen.)
Keyifli okumalar.
Bölüm Şarkısı: Sezen Aksu- Küçüğüm
18. Bölüm: "Küçük ve Kırık Kalp"
Ağızda oluşan buruk, acı tadı bilir misiniz? Bazen sebepsiz yere ağzınızda acı bir tat oluşur. Bu, acı geçmişimizle ya da kötü geleceğimizle ilişkilidir. En azından ben böyle düşünüyorum.
Daha önce her sabah uyandığımda o tadı hissediyordum. Sonra hayatıma biri girdi, ağzım da hayatım da tatlandı.
Yaklaşık yarım saat önce uyanmış, yanımda uyuyan Emir Alp'i izliyordum. Kafam göğsünün üzerindeydi. Uzun saçlarım sanki bir ahtapotun kolları gibi göğsünün üzerine saçılmıştı. Kolum karnının üzerindeydi. Onun bir kolu benim sırtımın altından bana sarılmıştı. Diğeri eli de karnının üzerindeki elimin üstündeydi.
Huzurlu ve mutluydum.
Dudaklarımı ıslatıp güzel yüzünü inceledim. Dudakları hafif aralıklıydı. Elmacık kemiklerinin üzerine düşen kirpiklerinin gölgesi birer yelpaze gibiydi. Yüzünün bir kısmında olan sakallarına götürdüm elimi. Sakallarını okşayıp uzanıp çenesinden öptüm. Birkaç saniye sonra kirpikleri kırpıştı. Gözlerini yavaşça açıp bal hareleriyle gözlerime baktı.
"Ben mi uyandırdım?" Diye sordum boğuk sesimle.
"Keşke her sabaha hep seninle uyansam, beni hep sen uyandırsan." Dedi ve hemen ardından dudaklarını alnıma bastırdı.
Dudaklarımda oluşan gülümseme büyüdü. O alnımdan sonra şakalarımı öptü, sonra yanaklarımı, sonra çenemi, boynumu...
Sessiz gülümsemem kahkahalara dönüştü. Huylandığımı bildiği için boynumdaki öpücüklerini sürdürdü.
Elimi yüzüne koyup onu engellemeye çalıştım ama tabii ki başarılı olamadım. Yüzündeki elimi avucunun içine almış boynumu öpmeye devam ediyordu. Kahkahalarımın arasında adını sayıkladım.
"Emir Alp,"
Önce yavaşladı, sonra da son öpücüğünü nabzımın üzerine bırakıp dudaklarını tenimden ayırdı.
"Güzelim,"
Kahkaham dinmiş, kolu kanadı kırık tebessümüm hâlâ dudaklarımdaydı. Avcunun içindeki elimi kaldırıp öptü.
İçim bir tuhaf oldu.
"Rahat uyuyabildin mi?" Diye sormasıyla yerimde kıpırdadım ve gözlerimi ahşap tavana çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUCAK DOLUSU YALNIZLIK
RomanceKUCAK DOLUSU YALNIZLIK Karanlık yolda tek başına yürüyordu, yanında bir ışık kaynağı olmadan adım atıyordu. Onun en büyük ışığı göğün tepesindeki aydı... O karanlık yolda tek başına yürümekten korkmuyordu. Yanında hiç kimseyi istemiyordu. O hiçbir...