34. Bölüm: "Geçmiş ve Gelecek Arasına Sıkışan İki Kadın"

74 6 32
                                    

Hepinize merhabalar!

Bizi özlediniz mi? Özlememiş olabilirsiniz çünkü çok gecikmedik.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Sizi çok bekletmeden bölüme alayım.

Keyifli okumalar.

Bölüm Şarkısı: Yıldız Tilbe- Vazgeçtim

Bölüm Şarkısı: Yıldız Tilbe- Vazgeçtim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

34. Bölüm: "Geçmiş ve Gelecek Arasına Sıkışan İki Kadın"

Bazen kalabalıklar içinde yalnız hisseder insan kendini. Bazen elleri kolları görünmez bir halatla bağlanır da hareket bile edemeyecek hale gelir. İşte bunu sadece bir kişi hissettirir ona. Bir kişi hayatını da, hayalini de değiştirir...

Hayatımın değişmesi için çok çaba sarf etmedim. Hatta her şey benden izinsiz gerçekleşti. Ben sadece ayak uydurmak zorunda kaldım.

Evden çıkmadan önce bir hayli sözlü tacize maruz kalmıştım Nilsu tarafından. Sabah kalktığında bana dün yaşadığı şokun bir rüya olduğunu anlattı ve ben de ona her şeyin gerçek olduğunu, akşam onu istemeye geleceklerini söyledim. İnanamaz gözlerle bana bakarken ağzı da boş durmamış beynimi didiklemişti. Ben de Demir'i alıp evden kaçmıştım. Daha kaçmış sayılmazdım ama evden çıkmıştım sonuçta.

Apartmandan dışarı çıktığımızda ılık bir havayla karşılaştık ve Demir elimi bırakıp merdivenlerden seke seke indi. Kollarını iki yana açıp kafasını gökyüzüne kaldırdı ve etrafında dönmeye başladı.

"Çok mutluyum anne," dediğinde ben de mutlu olmuştum.

Ben de onun peşinden merdivenlerden inerken sordum. "Neden mutlusun oğlum?"

"Artık kış bitti," deyip durdu ve kafasını bana doğru çevirip yüzüme gülerek baktı. "Çünkü artık brokoli ve karnabahar yemek zorunda değilim."

Kaşlarımı çatıp ona şaşkınlıkla baktım. "Aşk olsun Demir," dedim serzenişle. "Onlar çok sağlıklı şeyler."

Omuzlarını silkip muzurca sırıttı. "Ama tatları çok kötü."

Kollarımı göğsümde birleştirip kafamı iki yana sallayarak baktım ona.

"Çocuk haklı," diyen başka bir sesle yerimde irkildim ve az daha sendelediğim için yere düşüyordum. Arkama baktığımda Emir Alp'in de bizim yanımıza geldiğini gördüm.

Hadi ama! Her defasında onunla karşılaşmak zorunda mıydık biz?

"Bak gördün mü anne? Emir de benim gibi düşünüyor."

"Emir değil oğlum," dedim sertçe. Yanıma gelen adama kısa bir bakış atarken "Emir Abi," diye söylendim.

Emir Alp sanki onu daha önce uyarmamışım gibi Demir'in yanına gidip onu kucağına aldı. Ona çatık kaşlarla bakarken o beni hiç takıyor gibi görünmüyordu.

KUCAK DOLUSU YALNIZLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin