/Bölüm-5/

363 31 34
                                    

Jisoo' dan

Artık 1 hafta oldu Taehyung'la konuşmayalı...
O günden sonra hiç iletişimde olmadık.
Ben ondan zaman istemiştim.

Taehyung çok yakışıklı, havalı, akıllı ve iyi biri. Tipi bana uyuyor mu? Evet.
Benim sevgilim olabilecek birisi.
Ama ben onunla arkadaş olduğumdan beri sadece Taehyung'u arkadaş gibi gördüm. Aşktan uzak biriyim. Hiç sevgili yapmak gibi bişey düşünmedim.
Ama Taehyung'u sevemem. Bilmiyorum. Önümde bi engel yokken onunla sevgili olmak istemiyorum.
Arkadaş adı altında olsa bile. Sanki hiç iki arkadaş sevgili olmadı mı?
Sorun benim karanlık kalbimde.
Belkide daha sevmeye hazır değildir...

Onunla sevgili olamayacağımızı, sadece arkadaş kalabileceğimizi söylemek için onu aradım ve evime gelmesini söyledim.
Cevap verdiğinde sesi iyi gelmiyordu. Benim yüzümdendi bunu biliyordum.
Üzerinde durmamıştım zaten. Direkt konuşmak istediğimi söyleyip eve çağırmıştım.
"Birazdan orda olurum" diyip telefonu kapatmıştı.
Bende yatağımdan kalkıp üzerime doğru düzgün birşeyler giymek için siyahlarla dolu dolabıma yöneldim.
Siyah dar bi t-shirt ve bol pantolon giydim.
Saçımı da sıkı at kuyruğu yapıp hafif makyaj yaptım.
Aşağıya indim ve ortalığı toplamaya başladım.

Kapı çaldı...
Galiba Taehyung gelmişti. Koltuğun son yastığını da düzelterek kapıya doğru yöneldim.
Kapıyı açtığımda karşımda Taehyung'dan eser kalmamış, bambaşka bir Taehyung karşımdaydı.
Kafasını aşağı dikmiş yüzüme bile bakmıyordu.
Soğuk bi şekilde selam vererek içeri geçti.
Kapıyı kapatıp üzerine atladım ve sıkıca sarıldım.
1 hafta bizim için çok fazlaydı.
Çünkü hergün buluşurduk.
Ve onu çok özlemiştim.

Js: Seni çok özledim Tae.
Tae: bende...
Tae kollarını Jisoo'nun belinde kenetledi.
Js: Seni çok seviyorum Taehyung. Bunu biliyorsun değil mi?
Tae: Biliyorum Jisooya.
Seni senden daha çok sevdiğimi de biliyorsun.
Jisoo Tae'den ayrılıp yanağına öpücük kondurdu.
Salona doğru dönerken Taehyung Jisoo'yu belinden tutarak fırlatıp kendine doğru çekti.
Ve kare dudaklarını Jisoo'nun kiraz dudaklarıyla buluşturdu.

Jisoo Taehyung'u anında ittirdi.
Js: Ne yapıyorsun?!
Sevgili teklifini kabul ettim mi?!
Bunun için çağırmıştım seni buraya! Ben seni sadece arkadaş gibi görüyorum Taehyung. Senin sevgilin olamam. Yapamam. Anlıyor musun?!
Tae: Beni her defasında öldürüyorsun Jisooya...
Arkadaş arkadaş arkadaş... Yeter artık!
Ben seni seviyorum! Sensiz deli olacak gibiyim. Yaşayamıyorum anlıyor musun?! Sensiz yapamıyorum, nefes alamıyorum!
Hayatımı değiştirdin Jisoo. Seni herşeyden çok sevdim ben...

Beni kabul etmiyorsun değil mi?
Tamam. Nasıl istersen öyle olsun.
Jisoo. Seninle arkadaş kalamam bunu yapamam.
Seni severken seninle arkadaş olamam.
Ama hayatından sonsuza kadar çıkıp gidebilirim. Bunu yapabilirim.
Seni kaybetmekten acı veren birşey daha olamaz.
Ama senin acı çekmen benim acımdan daha çok canımı yakar.
Gidiyorum. Hayatından çıkıyorum Jisoo.

Js: Hayır. Gidemezsin! Beni yalnız bırakamazsın!
Tae: Jisoo. Canımı neden bu kadar çok yakıyorsun?
Hergün sevdiğim kadına arkadaş muamelesi mi yapmamı istiyorsun?
Js: Sen beni düşünüyor musun sanki?! Sen gidersen ben sensiz nasıl kalırım?!
Beni el alemin sapığından kim koruyacak?! Ya hastalanırsam yanımda kim olacak?! Ölüp gideyim mi?! Beni ölüme mi terkedeceksin?!
Tae: Böyle söyleme kötü kız. Gel buraya.
Taehyung yeniden sıkıca Jisoo'ya sarılır.
Js: Beni bırakma oppa.
Tae: Herşeye rağmen arkadaşın olmaya devam edeceğim Jisooyam.
Js: Sil artık göz yaşlarını kötü çocuk.

Tae: Hadi hazırlan.
Js: nereye oppa?
Tae: Seni mutlu edeceğime dair söz verdim.
Şimdi sana mükemmel bi gün yaşatacağım. Ama üzerine doğru düzgün birşey giyin.
Kısa ve ya dar olmasın. Bugün birini dövmek istemiyorum
Js: Tamam oppa. Bekle hemmen geliyorum.

Tae: Arkadaşın olsam da en azından sana yakın olacağım Jisooyam...

....
Tae: Hmm. Önce AVM'ye gidelim.
Js: Bana uyarrrr.
Hadi atla arabaya.
Seul'ün en büyük AVM'sinin önünde durdular.
Tae: Jisoo. Benim için bugün birazcık renkli birşeyler al lütfen.
Js: Oppa. Beni tanıyorsun. Peki neden benden bunu istiyorsun?
Tae: Hayatını renklendirmek istiyorum.
Js: Bu çok zor oppa.
Tae: En azından bi kez deneye bilirsin değil mi? Benim için. Lütfen.
Js: Denerim oppa.
Içeri girelim hadi.
Tae: Tamam.
....
Tae: Aa Jisoo. Bak bu elbise sana çok yakışır. Bi denesen?
Js: Rengi çok açık. O olmaz.
Tae: Peki diğeri?
Js: ım ım.
Tae: Peki bu etek ve bu bluz nasıl?
Js: Oppa. Bluz ve etek uyuşuyor.Ama bluz beyaz. Bana ters.
Tae:Offya. Tamam. Pes ettim. Kendin seç.
Js: Tamam dur.
...
Js: Şu nasıl?
Tae: olmaz! Çok kısa.
Js: Hmm peki bu? Miss gibi siyah
Tae: Çok dar. Heryerin gözüküyor. Bu elbiseyle biyerlere çıkarsan kesin birini dövecem demektir.
Js: Bu elbiseyi çokkk ama çok sevdim. Sence bu nasıl?
Tae: OHA! Sine dekoltesi mi var onun?!
Js: Ya oppa! Sana kalsa bana boydan boya poşet giydirer öyle gezdirirsin ya!

Tae: Tamam tamam. Bak şu elbise. Koyu mavi olan.
Js: A amaa
Tae: Aması maması yok!
Bu elbiseyi giyecen! O kadar!
Js: Emredersiniz Bayım.
...
Tae: Woww Jisooyaaa. Çok güzel olmuşsun.
Js: Ya bu renkli ama.
Tae: Aması yok dedim ya. Alıyoruz.
Js: Ahh tamam.
Oppa hadi sana da birşeyler alalım.
Tae: Evim giysi dolu. Ihtiyacım yok ki.
Js: Bana renkli elbise aldırdın. Bende sana elbiseme uyuşan birşeyler bakacağım.
Itiraz kabul edilmiyor.
Tae: Aah Jisooyaa. Sana karşı gelinmez ki...

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆


Who Are You...? [W.A.Y]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin