/Bölüm-30/

154 14 9
                                    


.........

Tae: Gitmiş...
Bi de not bırakmış.
Bana Jisoo'dan başkası böyle iyi bakmadı.

Kendini ne zannediyor acaba bu kız?! Sevgilim mi yoksa ondan ötesi karım gibi mi hissediyor kendini?!
Off kaç saattir de uyuyorum. Heryerim tutuldu uyumaktan. Dışarı çıkıp hava alayım bari.

Tae montunu alıp dışarı çıkarken Jiu'yu kapının önünde görmek aklının ucundan bile geçmezdi...

Tae: Bismillah! Kızım senin burda ne işin var?

Jiu: Geçiyodum öylesine kontrole geldim. Sen yataktan kalkmışsın?!
Tae: Evet kalktım. Hasta değilim ben.
Sadece içkiyi kaçırdım o kadar. Şimdide hava almaya çıktım.
İzin verir misiniz bayan?!
Jiu: Ben de seninle geliyorum.

Tae: Başıma bela mısın?
Jiu: Hadi gidelim.
Tae: Bak hiç dinliyor mu beni!

...
Jiu: Bi kahve içelim mi?
Tae: İyi böyle
Jiu: Çok kabasın yaa! Alt tarafı kahve içicez işte.
Tae: Çeneni çekeceğim mi demek bu?
Jiu: hm hm
Tae: O zaman seninle bi kahve içmek, çeneni çekmekten daha iyi.
Jiu: İşte böyleee
Tae: Seni sevdiğimden değil yanlış anlama. Sadece çeneni çekmemek için
Jiu: Olsun. Sorun değil...

Jiu ve Tae kahvelerini sipariş etdiler.
Sonrasında Jiu lavoboya gitmek için masadan kalktı.
Tae ise Jiu kalkar kalkmaz Jimin'i aradı...

Tae: Alo. Jimin? Nasılsın?
Jm: İyi senden?
Tae: Eh işte. İyi diyelim iyi olalım.
Baksana senin daha sevgilin yok değil mi?
Jm: Yoo. Birini mi buldun yoksa?

Tae: Eveet.
Jm: Kim o?
Tae: Jiu
Jm: Şu kulüp Jiu?
Tae: Evvet ta kendisi
Jm: Saçmalamaz mısın?!
Tae: Niye?
Jm: Kız sana deli gibi aşık. Bunu bilmiyor olamazsın.
Tae: Sorun da orda ya. Beni sevmesin diye başkasına ayarlamaya çalışıyorum. Örneğin sana.
Jm: Oğlum kendine gel. Olmaz o iş
Tae: Nedenyaa kurtulmak istiyorum o kızdan! Hep dibimde bitmesi canımı sıkıyo. Hoşlanmıyorum. İstemiyorum. Yeterince açık mı?
Jm: Sevmiyorsun diye başkasıyla ilişkiye sokup onun da hayatını alt üst etmek mi istiyorsun??

Jiu lavobodan döndüğünde konuşmayı duyup ağlamaya başlar.
Onu sevmek yasakmış... yapmamalıymışım. Benden nefret ediyor. Ben onun için herşeyi göze almışken. Daha benim kim olduğumu bile bilmiyorsun Kim Taehyung...

Jiu kafeyi terkeder Tae'yi umursamadan...
Belkide artık onu sevmemeye karar vermişti. Belki sözünü tutamamış, vazgeçmişti...

Tae: Beni anlamıyorsun Jimin.
O benimle aynı durumda. Ben de onun beni sevdiği gibi Jisoo'yu seviyordum.
Platonik.
Ama benim çektiğim acıyı Jiu'nun çekmesini istemiyorum. Bu yüzden benden ayrılmasını, sevmekten vazgeçmesini istiyorum.
Aksi halde canı çok yanacak ve ben bunu istemiyorum.

Jm: Ona başkasını bulmaktansa bi kez olsun onu sevmeyi denesen?

Tae: E-efendim?
Jm: Gerçekten. Neden ona bi şans vermiyorsun?
Tae: Şimdi Jiu'yu sevmem gerektiğini mi söylüyorsun?
Jm: Evet neden olmasın.
Neyse şimdi işim var benim. Bu konuyu iyice bi düşün. Hadi hoşçakal.
Tae: Görüşürüz.
Arama sonlandırıldı...

Tae: Sevmeli miyim? Ya da en azından denemeyi?
Off bilmiyorum...

Bilinmeyen numara'dan mesajınız var...

"Acil işim çıktı. Kahveni tek başına içmek zorundasın. Sonra doğruca eve git.
Seni kontrole gelmicem. Çünkü gelemem. Artık beni görmiceksin. Mutlu ol..."

Tae: Ne demek şimdi bu?
Yani artık beni sevmiyor mu? Gerçekten mi ? Vazgeçti mi?
Neden ki...

......

Soo: Hadi ama Jungkook. Çok yavaşsın.
Bi kaç koli daha var. Çabuk ol.
Kook: Hastayım ya ben. Ondan yavaşımdır belki hm?
Soo: Turp gibisin maşşallah.
Bi kaç çürük var o kadar
Kook: Saol yaa...

....

Who Are You...? [W.A.Y]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin