/Bölüm-18/

219 21 12
                                    


_____
Jungkook ve Jisoo bi restorana gelirler.
Ama fazla adam olmaması Jisoo'yu rahatsız etmişti.
Böyle bi ortamda Jungkook'la yalnız kalmak ürkütücü gözüküyordu.

Js: Jungkook. Neden burda bizden başka sadece 2 kişi var?
Yani burası en meşhur restoranlardan biri sonuçta.
Sence de bu garip değil mi?
JK: bekle birazdan onlar da olmayacak.
Js: Ne? Neden?
JK: Ya ben nerden bileyim? Attım işte.
Neyse geç otur. Hem onlardan sana ne?

Masaya geçip oturdular.
JK: aç mısın?
Js: Buraya sevgililer gibi yemek yemek için gelmedik Jungkook.
Konuşup gidelim.
JK: Ya neden hep söylediklerimi o taraflara çekiyorsun ?
Js: Ne taraflara çekiyor muşum?
JK: Sadece sevgililer mi restoranda yemek yer?!
Yemiyorsan yeme!
İnsanlık edip soranda kabahat!

Js: öf tamam. Bi kahve içe biliriz.
JK: iç diye yalvarmıyorum bak
Js: Tamam ya anladık.

Gr: Buyurun efendim.
JK: Bana ve bayana iki kahve.
Gr: hangisinden?
Js&JK: Macchiatto.

Gr: iki Macchiatto. Tamam efendim.
Bu arada ne kadar da uyumlu bi çiftsiniz.

JK: çok konuşmaz mısın?
Gr: Efendim?
JK: Kaybolur musun diyorum?!
Gr: ö özür dilerim efendim.

JK: uyumluymuş muşuz...
Blaw blaw blaw.
Sıkıldım ben bu durumdan artık.
Neden hep sen yanımda olunca böyle oluyor ya?!
Js: benden başkasıyla sadece barlarda kulüplerde görüşüyorsundur da ondan.
JK: Kes ya öf.
Konumuza geçelim.

Şimdi  şu şerefsizin yerini bulduk.
Ama öylece gidip basamayız. Yani basamam.
Bi plan yapmamız lazım.
Js: Ben gelmiyorsam neden planı ben yapayım ki?
JK: geçen sefer senin yüzünden kaçtı o şerefsiz!
Js: Ben orda olmasaydım sen ölecektin gerizekalı!
JK: herneyse.

Bu kez mekanı basmadan önce  etrafını sarıcam.
Kaçarsa yakalarız.
Bi grup mekanın dışında kalır.
Diğeriyle de içeri dalarım.
Sence nasıl fikir?
Js: fena değil.
Ama ben orda yoksam neden bunları bana anlatıyorsun?
JK: Seni oraya götüremem.
Çok tehlikeli. Hele senin için çok tehlikeli.
Eğer senin orda olduğunu öğrenirse yaşatmaz.
İntikamı ikimizden de alacak. Biliyorsun.
Bu yüzden ben operasyona gidince sen Tae'nin yanından bi an bile ayrılma.

Js: Ya benim yüzümden sana bişey olursa?
JK: Boşver bişey olmaz bana.
Beni önemseme demiştim.
Js: Ama ben de sana neden beni önemsediğini sorduğumda bana cevap vermemiştin.
JK: Herşeyi bilmek zorunda değilsin demiştim.
Uzatma.
Plan şu.
Kahveni soğutma. İç hadi.

Jisoo kahvesini yudumlarken gözünü bi an bile Kooktan ayırmıyordu.
Ya ona bişey olursa diye hep düşünüyordu.
....

Js: Artık gidelim mi?
JK: gidel- aaah!!!
Js: Yavaş olsana yaktın kendini!
JK: bilerek olmadı herhalde!
Js: git lavaboya üzerindeki kahveyi temizle hadi.
...

JK: Jisoo. Ya çok sıcak ben temizleyemiyorum. Bi yardım eder misin?
Js: Oğlum deli misin?!
Erkek lavabosunda benim ne işim var?!
JK: Bak zaten kimse yok.  Bişey olmaz.
Nolur yardım etsen sanki? !
Js: pfs tamam.

Jisoo içeri girer .
Js: gömleğin önünü açman lazım daha fazla yakmasın diye.
JK: ya elime filan da dağıldı da.
Sen yardım etsen?
Js: Bi bu kalmıştı zaten.~_~

Jisoo Jungkook'un gömleğini açıp bedeninden ayrılmasını sağlarken Jungkook kıpırdamadan öylece izliyordu.
JK: (Badboy tarafım uyandı)
Js: Ne?
JK: Hiç. Hızlı olur musun diyorum. Çok sıcak da .
Js: Kafanı çeker misin ağzıma gireceksin neredeyse.
JK: (bu kızın hiç sapıklık tarafı yok mu ya?!)
Js: Gine ne mırıldanıyorsun?
JK: senle konuşmuyorum kendi kendimle konuşuyorum. Sen işini yap beni dinleme.
JK:(Meğerse gine sesli düşünmüşüm)
Js: Tamam da şimdi ne giyeceksin ?
JK:(hayret. Şu an üzerimde gömlek yok ve bu kızda  bi etki göremiyorum.
Ne yani?! Etkilenmedi mi hiç?
Ya ben olsam bana düşerim be. Bu kızda kesin  paranormal sorunlar var)

JK: böyle kirli giyemem. İçeriden ceketimi getir de onu giyim bari.
Js: Tmm.
Jisoo lavabodan çıkar.

Jisoo'dan
Hala nefes alabiliyorum neyseki.
O ne beden yah???
O ne kas!
Öf ne diyorum ben ya.
Sapıklaştım iyice.
Ama napiyim?! Bilerek yaptığına adım gibi eminim.
Ama kolay lokma değilim. Sen oynuyorsan bende oynamayı severim.

Jisoo ceketi alıp lavaboya döner.
Js: Al giy şunu.
JK:(yok harekete geçmem lazım.
Arabadaki olayın acısını almam gerek).

Jungkook ceketi alıp fırlattı ve Jisooyu duvara yasladı.
Elini yüzüne dokundurdu ve konuşmaya başladı.
JK: demek benimle oynarsın. Öyle mi?
Js: O olayı u-unuttun sanıyordum.
JK: Yanlış.
Bana yapılan hiçbişeyi unutmam.
Hmm. Şimdi sana işkence edesim var.
Ne dersin?
Js: Ne işkencesi?
JK: Hala nefes alabildiğine göre dayanıklı kız çıktın.
Js: Kes şunu! Sapık tarafından mı uyandın sen?!
JK: Hayır. sen kaşındın.
Jungkook dudağını Jisooya yaklaştırdığında Jisoo timsah göz yaşları dökmeye başlar.
JK: Hey sen neden ağlıyorsun şimdi?!
Ya bi de badgirl diyorsun kendine.
Bi öpücüğe bile dayanamıyorsun.
Jisoo anında onu itip kapıya yönlenir.
Sahte göz yaşlarını silerek konuşmaya başlar.
Js:
1. Beni baştan çıkarmak kolay değil.
2. Ben badgirl'üm. Sürtük değil.
3. Şu zamana kadar kimseyle öpüşmedim.
4. İlk öpücüğümü senin gibi bi Badboya vereceğimi de hiç sanmıyorum.
Benden anca nah alırsın sen!
Ve ayrıca senin yüzlerle sevgilin vardır.
Git onları öpsene!
Jisoo tam çıkarken Jk:
Benim sevgilim yok.
Bilmeden konuşmak iyi bişey değil. Öğrenmedin mi daha?!
Js: Yok mu?
Ay ben şok!
Peki neden yok? O kadar kızın içinden birini seçemedin mi?
JK: özel hayatım seni ilgilendirmez.
Sana neden sevgilin yok diye sordum mu ben hiç?!.
Jisoo dışarı çıkar
JK: Neysehh 
Hmm. İlk öpücükkk...
Kulağa hoş geliyor...

Jisoo'dan.
Gerçekten bi an kendimi tutamayacağım sandım.
Neyseki ucuz kurtuldum.
Bir daha böyle bişey olmamalı.
Yoksa ne olur artık bilemiyorum.
Şuradan bi taksi ayarlayıp hemen Tae'ye gitmek istiyorum.
Jungkook'la kalmak bana zarar veriyor.
Aynı şeyleri bi kez daha yaşamak istemiyorum...

Who Are You...? [W.A.Y]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin