Who Are You...? [W.A.Y]

/Bölüm-32/

◇><◇><◇><◇><◇><◇><◇><◇><◇

Tae: Nerdesin sen?!
Jiu: Neden aradın beni?!
Tae: Soruma soruyla cevap verme!
Jiu: Benim nerde olduğum seni ilgilendirmez. Bir daha görüşmeyeceğiz zaten. Neden aradın?!
Tae: Sebep? Neden görüşmeyecekmişiz?
Jiu: Bi de soruyor musun?
Sen öyle istedin.

Tae: Ben mi?
Jiu: Bilmiyormuş gibi konuşma.
Beni yanında istemeyen sendin. Seninle olmaktan hiçbirzaman rahatsız olmadım. İnsan sevdiği birinin yanında olunca rahatsız olamaz değil mi?

Tae: Peki şimdi neredesin?
Jiu: Aynı soruyu daha kaç kez soracaksın?

Tae: Doğru düzgün cevap verene kadar.
Jiu: Evimdeyim. Rahat oldun mu?
Tae: Durumumu merak etmiyor musun?
Jiu: Fiziksel iyisin ama zihinsel problemlerin var galiba.

Neden beni aradığını söyler misin artık?!
Tae: Öyle not bırakınca merak ettim.
Jiu: Boşversene. Umrunda değilim.

Kapatıyorum.
Tae: Bekle.
Jiu: Ne var?
Tae: Bana kızgın mısın?
Jiu: Bi saçma soru daha🤦‍♀️
Hayır. Artık birbirimizi görmeyeceğiz. Aramazsan sesimizi duymayacağız. Ve benim için mümkün olması zor olsa da birbirimizi unutacağız.
Bu yüzden nefret etmemin bi anlamı yok.

Tae: Vaz mı geçtin?
Jiu: Anlamadım.
Tae: Beni sevmekten. Vaz mı geçtin?
Jiu: Ne farkeder?
Tae: Benim için farkeder.
Jiu: Senden uzak kalmam seni sevmediğim anlamına gelmiyor.

Tae: Bi an vazgeçtin sandım.
Jiu: Senin için ne önemi var ki?
Tae: Beni unutursan rahat bi hayat yaşarsın. Benden daha iyi birini bulursun. Mutlu olursun diye düşünmüştüm.

Jiu: Taehyung.
1. Senden iyisini bulamam mümkün değil. Sen benim için herkesten daha iyisin.

2. Senden iyisini bulmam çünkü seni hala çok seviyorum.

3. Mutlu olamam. Yanımda yoksun.

4. Seni unutamam. Sen benim ilk aşkımsın.

Yeterince açık mı?
Bi sonraki canımı acıtacak soruyu sorabilirsin.

Tae: Senin canın yanıyorsa benimki daha çok yanıyor. Bunu görmüyorsun!

Jiu: ne diyorsun sen?
Tae: Senin yaşadığının aynını ben Jisoo'yu severken yaşıyordum. Acının en kötüsünü tattım. Senin de acı çekmene göz yumamam.
Sevme beni artık. Canın yanıyorsa sevme!
İstemiyorum. İyi ol istiyorum. Benim yüzümden daha fazla ağlama istiyorum. Anlıyor musun?!

Jiu: Peki. Bu söylediklerin. Mümkün mü sence?!
Sen yapabildin mi?! Ondan vazgeçebildin mi?! Sadece arkadaş kalabildin mi söylesene!

Tae: Yapamadım. Onun karşısında yenik düştüm. Çünkü doğru değildi. O bana arkadaş gibi bakarken ona aşkla bakan gözleri görmüyordu o.
İçten içten ölüyordum hergün.

Jiu: Sen beni arkadaş gibi mi görüyorsun?
Tae: Hayır.
Jiu: Doğru. Biz arkadaş değiliz.
Ben sen değilim! Sevdiğim adama arkadaş gibi davranamam! Direk ondan uzaklaşırım.

Ve uzaklaştım da. Neden aradın?!
Uzaklaşmaya çalışıyorum işte senden.
Bunu istemiyor muydun?

Tae: Lütfen beni unut...
Jiu: İzin vermiyorsun. Kendini hatırlatıyorsun. Sesini duyuruyorsun. Kendini özletiyorsun. İzin vermiyorsun Taehyung.

Senin aşkın 2-3 yıllık.
Benimki yıllardır sürüyor. Sen bilmiyorsun.

Kim olduğumu...

***

Soo: Dün senin evden ayrıldığımdan beri endişeliyim. İyi misin? Uyandın mı?

Kook: Evet prenses. Uyandım ki sana yazıyorum şu an 😁

Soo: Görüşelim mi?

Kook: Ben bugün şirkete gideceğim. İş çıkışı birşeyler içeriz.

Soo: Daha iş için erken değil mi?
Biraz daha dinlensen?

Kook: İşler çok fazla aksadı. Durumu düzeltmem lazım.

Soo: Tamam. İş çıkışı haberleşiriz o zaman.

Kook: Tamam. Öptüm.

Soo:💋

___

Sookook iş çıkışı buluşup bi restorana gittiler.
Kahveleri beklerken Kook'a mesaj gelir.

Özledim seni...

Sen de kimsin?!

Ah tanımadın demek

Nerden tanıyacağım seni? Söyle kimsin?

Herşeyi çok çabuk unutuyorsun çapkın şey...

Soo:Kim mesaj atmış Jungkook?
Kook: Hala anlamış değilim.
Kahveler geldi. Sen soğutmadan iç. Bende kim olduğuna bi bakayım şunun.
Soo: hm hm.

Kim olduğunu söyleyecek misin artık?!

Benim suçum yok. Doğum günü gecesi senin sayende güzel geçti.

Ne doğum günü ne gecesi?!

Hatırlamazsın tabii. Çok içmiştik.
Fena haldeydik. Ama çok güzeldi.

S-sen sen...?

Hatırladın mı şimdi çapkın şey?

Eun Mi???...

_

_______________