Who Are You...? [W.A.Y]

/Bölüm-11/

>Jungkook: J-J-Jisoo-ahhh
Js: Evet? Ne oldu?
JK : H-hiç bişey...
Bişey hatırladım da bu yüzden...
Kahvaltın bittiyse gidebiliriz
Js: Tamam. Şuraları toparlayıp gidelim.

Jisooyla Jungkook sofrayı toplamaya başlar.
Jungkook Bi yerlere dalmıştı. Bu yüzden Jisoo'nun karşısında olduğunu bilmiyordu.
Ona çarpıp tabakları elinden yere düşürdü .
Js: Görmüyor musun?
Önüne baksana
JK : Üzgünüm.
Js: Boşver. Eline bişey oldu mu?
JK : Küçük bi kesik. Bişey olmaz.
Js: mikrop kapabilir.
Hemen temizleyip sarmamız gerek.
İlk yardım çantası nerde?
JK : Gerek yok.
Benimle ilgilenme.
Birine borçlu kalmak istemiyorum.
Daha birilerine ödeyecek hayat borcum varken...

Js: Merak etme. Bunu borç olarak saymam.
Sadece yaranı sarıcam o kadar.

JK : Mutfaktaki çekmecede.
Jisoo gidip yardım çantasını getirir.
Önce kanı temizler ve peroksit'le yaranın mikrop kapmasını engeller.
Sonra da ilaç sürerek yarasını sarar.

JK : Saol. Ama bundan sonra benimle ilgilenme olur mu?
Js: Senin yerinde başkası olsa yine aynı şeyi yapardım.
Abartma. Bu seninle ilgilendiğim anlamına gelmez.
Artık iyiysen gidelim.
JK : Gidelim.

Jungkook'tan.
Jisoo'nun konuştukları benim yaşadıklarımla aynı.
Ama o kız Jisoo olabilir mi ki?
Sadece ismi J ile başlıyor diye o kız olduğunu bilemem.
Ya anlattıkları? Bu kadar tesadüf fazla....

Js: Gine nereye daldın?
Jungkook böyle giderse kaza yapacağız.
Doğru düzgün kullanır mısın arabayı?
JK : T-tamam.
Js: İyi olduğundan emin misin?
İstersen sahile inebiliriz. Evim kaçmıyor ya.
Kimse de yok evde zaten
JK : Buna galiba ihtiyacım var.
Jungkook arabayı doğruca sahile sürer.
Kenara parkeder ve arabadan inerler.

Js: Yüzündeki yara... nasıl oluştu?
JK : Kaza sırasında olmuştu.
Jisoo'dan.
O fotoğraf, Jungkook'un konuştuklarımdan sonra değişmesi ve bu yara.
Bunlar hepsi o çocuğu hatırlatıyor bana. Bunlar tesadüf olamaz değil mi?

Js: Jungkook. Kan grubun ne?
JK : A
Js: Benimde
Olamaz gerçekten mi? Bu o mu?
JK : Bu sensin değil mi?
Jisoo-ah. Sen o kızsın. Hayatımı kurtaran... Kimse bana kan vermek istemiyorken küçük yaşlarında benim için donör olan kız.

Her ikisi ağlamaya başlar...

Js: J-Jungkook...
JK : Sana verdiğim sözü şimdi tuttum. Seni buldum. Peki sana borcumu nasıl ödeyeceğim?
Js: O gün sana ne dediyimi hatırla.
Sen daha cucuksun ne boycu?
Diye söyleyip gülmüştüm.
JK : Evet. Ama şimdi büyüdüm değil mi?
Js: O zamanlar tombik bi çocuktun. Şimdi zayıflamışsın. Çok da karizmatik olmuşsun.
JK : Sen de sıska bi kızdın. Ama şimdi çok güzelsin.
Sana sarılabilir miyim?
Js: Elbette.
Sen yatağa attığın kadınlardan başka kadınlara sarılır mıydın ya?
JK : Sen benim için özelsin.

Bunca yıl geçti. Seni heryerde aradım ama bulamadım.
Ağladım. İlk kez birisi için...
Hayatımı kurtaran o kişi için...
Senin için...

Benim için ne kadar kıymetli olduğunu bilmiyorsun.

Js: Boşversene Jungkook.
Ben yaşamaktansa ölmeyi tercih eden biriyim.
Ki eğer ölseydim sen de yaşamamış olurdun.
Bu yüzden varlığım bi işe yaramış. Sadece buna sevindim.

JK: Varlığınla var olmuşum desene.
Js: Abartmayı çok mu seviyorsun?
JK : Hayatımı kurtaran kişi için söylediklerim abartı mı?
Js: Benim için abartı.
Ve abartılmayı sevmiyorum.
JK : Sadece kanımız aynı. Huyumuz benzerse şaşmam.
İkiside ağladıktan sonra biraz sakinleşe bilmişlerdi.
...
Ayağa kalkıp tekrardan yola koyuldular.
Eve ulaştıklarında ev darmadağın olmuştu.
Ama hiçbirşey çalınmamıştı.
İzin olduğu odaya geçtiler

JK : Jisoo. Şuraya bak.
Yazının altına bak. Ama bu imzaa...
JK&Js: Joseph?
JK: Lanet olsun ben bunu nasıl düşünemedim!
Js: JSP. BM 'in kardeşi.
İntikam almak içindir kesin
JK : Jisoo. Joseph 'i bulup öldürene kadar benim evimde kalacaksın. En güvenlisi bu
Js: Ama...
JK: Aması maması yok. Sana bi can borcum var. Ne pahasına olursa olsun seni koruyacağım.
Anlaşıldı mı?
Js: T-tamam.

~~~~~

Joseph
:)