Who Are You...? [W.A.Y]

/Bölüm-7/

> Jisoo: varım!
Bu arada adım Jisoo.

JK: Güzel.
Şimdi dikkatlice dinle.
Js: Önce Tae iyi mi diye ondan haber almalıyım.
Jisoo telefonunu çıkarıp aradığında Jungkook hemen onu durdurur.
JK: Dur ne yapıyorsun?!
Js: Neden ki?
JK: Izlenebilirsin. Hatta kesinlikle izleniyorsundur. Bizi ele vereceksin!
Js: Ahh nasıl aklıma gelmedi.
Peki ondan nasıl haber alayım?
Çok endişeliyim.
JK: Şirketten çıkalım sonra söylerim.
Şimdi dinle beni.

Öncelikle tapunun sahtesini hazırlamalıyız. Bunu bana bırak.
Hesaplara gelirsek.
Sahte hesap yaratacaksın.
Ve ben ne zaman söylersem o zaman o hesapları BM'e yollayacaksın.
1dk bekle.

"Kuzen" kişisi aranıyor...
-Jimin. Holding'deyim ve yanıma gelmen için 5 dakikan var.
Jm: 4.59 oradayım.
Arama sonlandırıldı...

JK: Sen BM'i arayacaksın. Ve yollaman için hesap falan isteyeceksin. Biraz da oyalarsan harika olur.
Sen konuşurken Jimin BM'in yerini tesbit edecek.
Ve biz mekana ulaşmadan 10 dk önce sahte hesabı BM'e yollayacaksın.
Mekana ulaştığımızda sahte tapuyu alıp BM'in yanına gideceksin.
Aynı zamanda BM hesabı kontrol ettiğinde (tabiiki hesap bomboş olacak) biz mekanı basacağız.
Içeri girdiğimizde sana saldırıp bizi seninle tehdit edecek.
Bu yüzden biz içeri girdiğimiz an BM'e sert darbe indirib koşarak uzaklaşacaksın.
Sonrası benlik.
Anlaşılmayan birşey??

Js: Yok. Yeter ki Tae'yi kurtaralım.
Jungkook ellerini Jisoo'nun omuzuna koyarak
Merak etme güzellik. Arkadaşın kurtulacak...

Jm: Geldim kardeşim.
JK: Evet. Şimdi. Jisoo. Iş başına.
Jimin. Jisoo aradığında o kişinin yerini tesbit et.
Jm: Oldu bil
Jisoo BM'i arayıp oyaladığı sırada Jimin işi halleder.

Js: Sadece 12 saatimiz var.
JK: Tamam. Yola koyulalım.
Holding'den çıkarken.
JK: Hyunmin telefonunu ver.
Hm: Ne dediniz efendim?
JK: Sağar mısın oğlum! Telefonunu ver diyorum.
Hm: buyurun
JK: Al Jisoo. Taehyung'u araman için 2 dakikan var.

Js: Tamam.
-Alo. Benim Tae. Iyi misin? Nerdesin?
Tae: Evet. Iyiyim. Evdeyim neden ki?
Js: 11 saat içerisinde evden dışarı adımını atma!
Tae: Iyi de neden? Birşey mi oldu?
JK: Hadi Jisoo. Zaman az.
Js: Söylediğimi yap. Eve gelince konuşuruz. Hoşçakal.
Tae: Tmm.
Arama sonlandırıldı...

JK: Dikkat çekemeyiz.
Motosikletle gidiyoruz.
Jimin sen kendininkini al. Jisoo sen benimle geliyorsun.

Jimin kendi motosikletini, Jungkook da kendi motosikletini aldı.

Jungkook kaskını takarken :
Sıkı tutun Güzellik.

Jisoo da kaskını taktı ve kollarını Jungkook'un beline kenetledi.

Mekana az mesafe kalmıştı.
Motosikletleri kenara çektiler.
JK: Jisoo. Bilgisayarını çıkar ve işe koyul.
Jimin. Bizim mafya çocukları mekana yakın bi yerde topla.
Jm: Sadece 5dk ver.

Js: Hallettim.
JK: Mesafe az.
Bu yüzden mekana yürüyerek gideceğiz.
...
Tamam Jisoo. Sahte tapuyu al ve içeri gir.
Unutma. Biz içeri girdiğimizde--
Js: Tamam.
JK:Güzel. Dikkat et.

Jisoo tapuyu alıp içeri girerken mafya çetesi hazıroldaydı.
...
JK: 3 Deyince.
1...2...3..!
Jisoo koşşş!

Jimin! BM benim.
Jm: anladım.

Jungkook BM'in yakasına yapışırken Jimin ve mafya çetesi diğerlerini hallediyordu.
Ortam MAFYA SAVAŞI!

JK: Merhaba piç.
Ismini hatırlamadığım için böyle söyledim. Yalnış anlama

BM: JJK?! Senin burda ne işin var?!
JK: Habersiz girişimleri severim.
BM: Öldün oğlum sen!
JK: OMG! Gerçekten mi?
Hah. Şu an sen benim elimdesin!

Jungkook fazla ağzını yormayıp BM'e dalar.

JK: Her defasında sana dalmak o kadar zevk veriyor ki...
Ama bugün son! Bundan önce sadece dayağımın ve yumruğumun tadına bakmıştın. Şimdiyse komple seni CEHENNEME gezmeye götüreceğim!

BM: Sen bittin Jeon Jungkook!
JK: Yalandan basmayı bırak!
Gerçekçi ol!
Hayatında ilk kez bi ERKEK OL lan!
Ah şaka yaptığımın farkındayım. Sen hayata piç gelmişin ERKEK GIBI gidersen racona ters olur!

Son duanı et!
Güle güleeee!
Cehenneme kadar yolun var!
Jungkook silahı BM'in kafasına dayar ve BM nakavt!
...

Jm: Tamamız.
JK: Gidelim şu piç mezarlığından!

Mekandan çıkarken kenarda Jisoo'nu gören Jungkook duraksadı.
JK: Birşey mi oldu Jisoo?
Bunu söylerken nefes nefese kalmıştı. Adeta duştan çıkmış gibi bi de saçları, üstü başı sırılsıklamdı.

Js: Ilk kez birine teşekkür etmek istiyorum. (Tae hariç)
JK: Buna gerek yok. Teşekkür edilmeye alışık birisi değilim.
Js: Bende teşekkür etmeye.
Fakat sen arkadaşımın hayatını kurtardın.
Nadiren ettiğim teşekkürü hakediyorsun.

JK: Bişey değil.
Hadi seni de evine bırakalım.
Js: Kendim giderim.
JK: Bi kadını yalnız başına bırakacak kadar düşüncesiz değilimdir ne kadar kaba biri olsam da.
Hadi atla. Ve sıkı tutun.
Js: Tamam.

Jisoo yeniden kollarını Jungkook'un beline sarar.
...
Js: Tamam durabiliriz. Burdan sonrasını kendim giderim.
Önce Tae'ye uğramam gerek.
JK:Tamam o zaman.
Hoşçakal.
Js: Hoşçakal.

Jungkook Jisoo'yu bıraktıktan sonra evine döner.

Tae: Jisoo. Anlatsana! Ne oldu?
Js: Az dinlenseydim.
Tae: Tamam. Sen uzan ben sana mis gibi kahve yapayım.
Js: Tamam.
Iyi olur. Karşılıklı kahve içelimmm.
Tae: sana yaparken kendimi unutacağımı sanmıyorsun herhalde.
Hemen geliyorum.

Jisoo'dan.
Hemen bi yalan uydurmam gerekiyor.
Onun için hayatımı tehlikeye attığımı öğrenirse bu hiç iyi olmaz.
Düşün Jisooya düşünnn...

Tae: Kahveler geeldii.
Js: Ellerine sağlık tatlım.
Tae: Tamam konuş bakalım.
Js: Neyi?
Tae: Kız dalga mı geçiyon? Hadi dökül bakeem.
Js: Haa o mesele.
Şeey... ben sana gelecektim de. Bu yüzden evden çıkma diyordum.
Tae: Peki neden 11 saat?
Js: Geç olmasın diye canım. Özel birşey yok.
Tae: Sana inanıyorum Jisoo. Biliyorsun değil mi?
Js: Biliyorum Tae. Endişelenmene gerek yok.
Hadi şimdi kahvemizi soğutmadan içelim.
Tae: Tamam.

Js: Fazla soru sorulmadan ucuz kurtuldun Jisoo.
Hadi yine iyisin...

→☆→☆→☆→☆→☆→☆→☆→★