Who Are You...? [W.A.Y]

/Bölüm-24/

...

Jisoo ve Jimin vakit kaybetmeden havaalanına geldiler.
Jisoo haber vermek için Tae'yi aradı.

Soo: A-alo Taehyung.
Tae: Neden ağlıyorsun Sooya? Sen iyi misin? Nerdesin?
Soo: Tae ben havaalanındayım.
A-Amerikaya gidiyorum.
Tae: Ne?! Neden?
Soo: J-Jungkook...Çok hasta. Durumu hiç iyi değil. Yanında olmam lazım.
Tae: Sen neden gidiyorsun? Yanında kim var? Dur ben geliyorum.
Soo: Hayır. G-gerek yok. Jimin yanımda. Sadece haber vermek için aradım.

Tae: Jisoo sen neden gidiyorsun dedim?!
Soo: B-ben ben...
Jm: Jisoo. Gitmemiz lazım.
Soo: Tamam Jimin.
Taehyung. Gitmem lazım . Sonra konuşuruz.
Tae: Tamam. Ulaştığında haber ver.
Kendine dikkat et.
Sana bişey olursa ne Jimini, ne de o Jungkook denen herifi yaşatmam!
Soo: Tamam dikkat ederim. Hoşçakal.
Tae: Görüşürüz.
Arama sonlandırıldı...

Yol boyu Jimin Jungkook'un doktoruyla iletişim kurmaya çalıştı.
Bi gelişme var mı yok mu diye. Durumu hala kritikti. Her an herşey olabilir.
Konuşmadan sonra haberleri Jisooya söylüyordu. Jisoo da kendini suçlayıp duruyordu. Ve sadece ağlamaktan başka elinden bişey gelmiyordu... şimdilik.

....

Ulaştıklarında bi taksiyle direk hastaneye gittiler.
Doktor odadan çıktığında Jungkook'u kontrol ettiğini söyledi. Gelişme yok...

Jisoo içeri girip Jungkook'a yaklaştı.
Halsiz bi şekilde gözlerini kapamıştı.
Gözü kapalıyken yavaş yavaş  konuşmaya başladı.
Kook: Yine o koku geliyor...
K -kimsede bulamadığım, sadece tek kişiye ait olan o koku...

Ölürken bile onun kokusunu almak beni mutlu etti.
Artık hiç bir zaman alamayacağım kokusunu...

Keşke ş-şu an yanımda olsa.
Ölmeden önce onu görmeyi o kadar  çok istiyorum ki...

Soo: O koku bana aitse eğer hayatım boyunca seninle kalabilirim...

Kook gözlerini açarak Soo'ya baktı.
Kook: s-sen burda?
Soo: Evet burda. Burdayım Jungkook. Senin yanında.
Hani sağlığına dikkat edecektin?
Hani iyi olacaktın ?
Neden yalan söyledin bana ?
Söylesene neden bu haldesin?!
Ağlamaya devam eder.

Kook: özür dilerim Sooyam...
Sözümü tutamadım.

Soo: Iyileşekceksin Bay Jeon!
Kook: üzgünüm...

Soo: Üzgün olmak yetmiyor. Güçlü olmak gerek!
Senin hayatta kalman lazım. Sen ölemezsin! Seni ben kendi ellerimle öldürecektim.
Nereye???
Benden kaçışın yok!
Kook: Seni seviyorum
Soo: Bak anlıyor musun?  Güçlü olmalısın!
Kook: Seni seviyorum
Soo: Kendini yormaman gerek.
Kook: Son nefesimi bu iki pahabiçilmez söze sarfetmek istiyorum.
Seni seviyorum...

Soo: Eğer benim için yaşamanı söylersem bunu yapar mısın...?

Kook: Artık herşey için çok geç Jisooyam.

Soo: Hayır değil

Kook: Belki bi kaç saat belki dakika.
Yanında olamicam bunun için çok üzgünüm.
Keşke seni daha önce sevdiyimi söyleseydim...

Soo: Benim sana söylemem gereken bişey var...
Jungkook. Ben seni-
_______________

Soo:D-doktor! Y-yardım edin!Jungkook aç gözlerini. Lütfen beni bırakma! Ben sensiz yaşayamam lütfen!
Dr: Hanımefendi lütfen dışarı çıkın.
Soo: Jungkook uyan bak iyi olacaksın. Ben burdayım. Yanındayım. Sana bişey olmasına izin vermicem.
A-aç gözlerini bana bak!
Böyle ölemezsin! Beni böyle terkedemezsin! Buna hakkın yok! Anlıyor musun?! Uyan hadi uyan!
Dr:Hanımefendi lütfen dışarı çıkın. Hastanın durumu çok kötü. Durumu daha fazla zorlaştırmayın!