Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❦
Bana bakıyordu.
Ensemdeki şeytanım bile bana bakan o karanlık gözlerden korkmuştu. Sessizce yerine sinmiş, öylece onu izlemişti. Yıllarca benimle konuşan boşboğaz ses, artık suskundu.
Rhoe, daima bana onları anlatırdı. Ne kadar komik ve eğlenceli olduklarından. Liderlerini, en küçüklerini ve hatta karışık olan sistemlerini fangirl olarak durmaksızın yurtta konuşurdu. Elbette onu da anlatmıştı. Biasına musallat olan ve güldüren üyeyi, elbette anlatmıştı.
Onun adı Haechan demişti bana. NCT'nin tüm alt gruplarında neredeyse var. Jenerasyonunda vokal kralı olarak geçiyor.
Ama bana, hayat neşesi çok fazla olan, kamera önünde gülmeden duramayan bir adam olduğunu söylemişti. Oysa karamel rengindeki gözler bana bakarken ruhsuzdu.
İlgini çekti değil mi ?, dedi şeytanım fısıldayarak. Çünkü aynı sana benziyor. Mutlu gibi gözüküyor ama aslında ruhsuz, karanlıkla çevrili. Herkese rol yapan bir sahtekar. Senin gibi.
Ben rol yapmıyorum, dedim şeytanıma. Sahtekar değilim. Ablalarıma komik olduğu için gülüyorum. Onları ben istediğim için güldürüyorum. Onlar sırf üzülmesin diye sadece geçmişimi saklıyorum, yalanlar söylüyorum. Bu kötü bir şey değil.
Şeytanım kıkırdadı. Sonra geriye çekildi. Ama beynimin içinde sahtekar demeyi asla bırakmadı.
Dans ettiğim için nefes nefese kaldığımdan mıydı, yoksa beni baştan aşağıya inceleyen gözlerden dolayı mıydı ? Bilmiyorum. Ama beynim algılayamıyordu olanları. Hafif baş dönmesi ve sussuzluk olağan şeylerdi ancak seslerin kesilmesi şüpheliydi. Çevremde ki onlarca kişiye rağmen bir tek ona odaklanmam normal değildi.
"Mark ve Serein'in aynı ülkeden olduğunu yeni öğreniyorum." dedi Lee Soo Man. "Jenerasyon da yarış içinde olacaklardır, eminim."
O sırada gözüm Mark'a kaydı. O da bana bakmıştı. Söylenenlerden ötürü onunda Kanada'dan geldiğini ve şuan en popüler idol olduğunu hatırlamıştım. O Toronto'da doğmuştu, ben ise Vancouver'da. Nedensizce kendimi ona yakın hissettim.
En azından Haechan'a göre.
Bir süre, Aespa ve NCT arasında dönen diyaloglarda göz gezdirdim. Yakınlardı. Her SM gruplarının arasında olduğu gibi şakalaşmalar vardı. Ancak Haechan, hepsinden geride duruyordu. Kendi üyelerinden bile uzaktı. Sadece dikiliyor, etrafa bakıyordu. Robot gibiydi.
