On Üçüncü Bölüm
Sana Daha Sıkı Sarılacağım𝓓
Çocukken kanatlarım yoktu.
Uçmak için gücüm, düşmemek için iyi anılarım hiçbir zaman olmamıştı. Daha küçücük bir çocuk olsam da uçurtma uçurmayı bilmediğim için hiç yargılanmamıştım. Çünkü hâlâ uçurabilirdim onlar için. Anneme ve babama gidip uçurtma istediğimi söyleyebilir, bana almalarını isteyebilirdim. Ama hiçbir zaman bu gerçekleşmedi.
Annem Koreliydi. Kendi babasından kaçmak için Kanada'ya gitmiş, orada okumaya başlamıştı. Amacı bir üniversiteden mezun olmak ve iyi bir işe girmekti. Tabi aşık olmasaydı.
Sırf babam için üniversiteyi bırakmış, karnında ki bebeği büyük umutlarla doğurmuştu. Ancak o umutlar sadece bir hayaldi. İmkansız bir hayal. Doğumdan kısa bir süre sonra bunu o da anlamıştı. Anlamıştı ama yine de ikinci bir hatayı yapmaktan kaçmamıştı.
Bir ablam vardı ve bir de ben. Aramızda iki yaş vardı. Çocukken her zaman kavga eder, hiçbir zaman paylaşamazdık. Sonra ceza yerdik tabi. Anne ve babam tarafından, -sorsanız hâlâ disiplin için en iyi yöntem- karanlıkta kalacağımız bir şekilde farelerin duvarlarda delikler açtığı, evdeki böceklerin ana kaynağı olan tuvalete kilitlenirdik. Saatlerce susana kadar, kavga etmeyi kesene kadar oradan çıkmazdık.
Çıkarılmazdık.
Neden konuşamıyorsun, derlerdi bana. Neden ayağa kalkıp sesini çıkarmıyorsun ? Konuşmayı biliyordum. Eskiden. Ancak sonra susmayı öğrendim. Susarsam da karanlığa girmemeyi.
Şeytanımla ilk orada tanışmıştım. Ablam sinirden beni döverken onun yüzünden tekrardan tuvalete kitlenmiş, on saate yakın çıkmayacak bir şekilde orada kalmıştım. Tahta kapıyı tırmaladığımı hatırlıyorum. Annemin beni çıkarması için yalvardığımı ve en sonunda ellerimin kanla kapla olmasını.
Bazı böcekleri kucağımda hissederken çığlık atıyordum. Farelerin duvardan çıkmak için tırnakları ile kazdığı sesler çok yakındı ve ben delirmek üzereydim. Ancak kulağımda hiç tanımadığım bir ses benimle konuştuğunda zaten delirdiğimi anlamıştım.
Beni kafanda yaratan sendin Serein, dedi şeytanım bana. Şuan ki gibi yine bana muhtaç olduğun için buradayım. Çünkü yalnızsın. Benden farklı şeytanlarla başa çıkmak için bir başınasın ve ben şimdi buradayım. Eskisi gibi. Çünkü akıl sağlığını korumak istiyorsun, o kâğıtta yazılanları okuduktan sonra.
O kağıtta bir saat ve bir mekan adı vardı. Altında ise yapılacaklar listesi.
"Ben anlayamıyorum." dedim iç çekerek. Kalbim o kadar şiddetli atıyordu ki karşımda oturan patronumun sesini duyamıyordum. "Neden ? Niye ben ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Viraha | Haechan
Fanfic*Viraha Ayrılık nedeniyle anlaşılan aşk. Kaybedince anlaşılan değer. ©limnaia 27 Temmuz 2020 01.00 am.