Evren sabah odasına geldiğinde masasının üstünde yine canlı çiçeklerle karşılaşmıştı ve yine bilmediği bir çiçekti. Artık bu farklılığı yapanı tahmin etmek zor değildi onun için. Çiçeklere yaklaşıp kokladı. Eline notu alıp okumaya başladı. " Amacım seni kırmak değildi ....Doğu" notu buruşturup çöpe attı. Gerizekalı özür bile dilemesini bilmiyordu. Odanın içindeki diğer odaya girdi. Burası ofisine göre daha sıcak ve daha rahattı. TV, onun karşısındaki rahat koltuğu arkada arada bir kestirmek için kullandığı yatağı,banyosu be kitaplarıyla Evren için mola yeriydi. Bu çiçeğide oraya götürdü ve Diğerlerinin yanına koydu. Bir ara şu çiçeklerin adını öğrenmeliydi şuan kendisine renk cümbüşü yapıyordular. Onlara su verip çalışma odasına geçti. Öğlene kadar hem çalıştı. Hemde çalıştırdı. Holdingte yine terör estirmeye başlamıştı. Kapının çalınmasıyla saate baktı hangi ara iki olmuştu. "Gir"
-Evren meraba.
-Senin burda ne işin var.
-Bak dün Olanları Konuşmak istiyorum. Yemek yedin mi? Yemekte konuşabiliriz.
-Evet yedim konuşacak bişeyimiz yok.
-O zaman kahve içebiliriz.
-Çok işim var izin verirsen çalışmak istiyorum.
-Bak seninle konuşmam lazım lütfen.
-Konuşacak birşey yok.
-Uzattığının farkında mısın Evren?Evet bir eşşeklik yaptım. Tamam kabul ama sende bana tecavüzcüler gibi davranmasan!Biliyorum işte o davranışımdan rahatsız oldun. Senin bu konulardan uzak OLDUĞUNU biliyorum.
-Ne alakası var. Ilk biraz sinirlendim ama şimdi sakinim ve cidden işim var. Yoksa senlik bir durum yok.DOĞU
Demek benlik bir durum yok seni inatçı keçi. Bakalım gerçekten benimle bir ilgisi yok mu? Bilerek adımlarımı ona yaklaştırdım. Ben ona yaklaştıkça o gözlerini,gözlerime dikiyordu. Artık aramızda sadece cm ler vardı.Nefeslerimiz birbirine çarparken onun heyecanlanacağına emindim.Eğilip burnumu saçlarına değdirdim. Ah onun o cennetten Çıkma kokusu. Aklımı kaydebilirdim bu yakınlıktan.ikinci bir tokatıda istemiyordum. Bu yüzden tam geriye çekiliyordum ki Evren dönüp beni masayla kendi Arasında Bıraktı. Artık gözümü kapadım ikinci tokadı beklemeye başladım. Bekledim bekledim. Yok tokat falan yok aksine boynuma sıcak bir nefes çarptı. Benim onun saçlarına yaptığımı Evren benim boynuma yapıyordu.O kadar hayal kuruyordum ki bu kız hakkında buda kesin beynimin oyunları diye düşünüyordum artık. Tam sözümü bitirdim hayal dedim ,Evren bana biraz daha yaklaşıp tam şah damarıma küçücük bir öpücük Bıraktı. Şuan tam anlamıyla affallamıştım. Bunu kesinlikle beklemiyordum. Tamam deli gibi istiyor olabilirim ama kesinlikle beklemiyordum. O an boynumdan Başlayan sıcak dalga tüm vücudumu sardıktan sonra resmen kasıklarımda toplanmıştı. Başımı iki yana sallayıp kendime gelmeye başladım.O an Evren dudaklarını tam dudaklarımın karşısına getirip konuştu .
-Artık hiçbir konuya uzak olmadığımı anlamışsındır. Şimdi odamdan çık lütfen.
Ne diyeceğimi yada ne yapacağımı bilemedim, bir milim hareket etsem dudaklarımız birbirine değecekti. Masadan çekildiğimde ister istemez Evren'e süründüm. O an aklım Başıma geldi. Iki adım atıp onu duvara yasladım. Onun hareketini ona yapıyordum. Ona iyice sokulup bu sefer boynunu kokladım. Şuan burda ona sahip olmamak için kendimle savaşıyordum. Herşeyin bir zamanı vardı ama ... Dudaklarımı onun dudaklarının tam karşısına getirip "Konuya yakınlığın hoşuma gitti" dedim kendimi ima ederek. Sonra tam dudağının kenarını öptüm. Gözlerine biraz daha baktıktan sonra arkamı döndüm ve odadan çıktım.Odadan çıktığımda ergenler gibi sırıtıyprdum. Aslında bugün öle şeyler yapıp onu korkutmayacaktım ama o böyle davranınca... Ah lanet olsun sinirlenmiştim. Mirac'ın anlattıklarından sonra nedense onun saf biri oldığunu düşünmüştüm. Evren bugün bana hiçte acemi görünmemişti oysaki. Yine de şuan mutluydum işte. O dudaklarının ince hattına dokunmamla o balımsı tadını almıştım. Bu yetmiş miydi ? Tabiki de HAYIR :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUVAR(askıda)
RomanceHırslı ve işkolik Evren. Babasına kendini kanıtlama peşinde.Ama bu hikayede onu Yakışıklı Doğu yalnız bırakmıyor.Doğu , Evren'i erkek sanıyor ve hikaye Başlıyor .Bakalım Doğu Evren'in kalın duvarlarından tırmanıp kalbinde hüküm sürecek mi ?